Hatay'ın Yaylıca Beldesi Büyük Karaçay ve Küçük Karaçay
nehirleri arasında kalan bir yerleşim yeri. Yıllar önce belde halkı, kendi
imkânlarıyla Büyük Karaçay Nehri’nden başlayarak 30 metrelik boru döşedi. Bu
sayede tarım topraklarını sulayabiliyorlardı. Ancak bir yıl önce belde de her
şey değişti. Devlet Su İşleri Müdürlüğü (DSİ) Büyük Karaçay nehri üzerinde baraj
yapılması için ihale açtı. Karaçay Barajı’nın faaliyete
geçmesiyle 12 beldenin içme suyunun karşınacağı, 31 bin 503 hektar arazinin ise
suya kavuşacağı açıklandı. Fakat Yaylıca beldesi Karaçay Barajı projesi
kapsamının dışında tutuldu. Üstelik baraj yapımı sırasında beldenin su boruları
da tahrip edildi. Belde sulamadan yararlanamayacaktı. Gerekçe olarak da beldenin
‘cazibe sulama içerisinde’ olmaması gösterildi. Belde iki nehir
arasında olmasına rağmen kuraklık ile mücadele ediyor. Şimdi belde de tarım
yapılamıyor, narenciye ağaçları kurudu. Zarar ise 1 milyon 300 bin
TL.
BİR YILDIR AYNI CEVAP VERİLİYOR
Yaylıca
Belediye Başkanı Nadir Aslan tepkili: “Beldemiz ‘cazibe
sulama merkezi’ alanı içine alınmadı.Yani herhangi bir projeye bağlı
olmaksızın su alabilme imkânımız yok” dedi. Küçük Karaçay nehrinin üzerine ise
gölet yapıldığını belirten Aslan, kot farkı nedeniyle bu nehirden de
yararlanamadıklarını kaydetti. DSİ, Valilik ve Kaymakamlığa durumu ilettiklerini
ancak bir yıldır aynı cevapla karşılaştıklarını anlatan Aslan, “Bir yıldır
‘ilgileneceğiz, çalışmalarımızı yapıyoruz’ şeklinde açıklamalar yapılıyor. Bu
süreçte 40 yıllık narenciye, ceviz ağaçlarımız kurudu. Tarım topraklarımız zarar
gördü. Ürünlerin verimliliği azaldı. İl Tarım Müdürlüğü belde de 1 milyon 300
bin TL’lik zarar tespit etti. Bunun üzerine DSİ’ye tazminat davası açtık ”
diye konuştu.
DSİ'DEN İLGİNÇ YANIT
Sorunun
çözülmesi için uğraş verdiklerini ancak tepkiyle karşılaştıklarını da dile
getiren Aslan, ‘halkı devlete karşı kışkırttığımızı’ söylüyorlar. Çözümler
üretilmiyor. Talepte bulunduğumuz zaman da DSİ’deki yetkililerin ‘Yaylıca
beldesi tarım bölgesi değil ki kurusa ne olur, kuramasa ne olur, beldeye
yapılacak yatırım buradan çıkan tarım ürünleri için değmez’ şeklindeki
sözleriyle karşılaşıyoruz. Oysa 10 bin hektarlık bir arazimiz var. 10 bin ton
portakal, 5 bin ton ceviz üretiliyor. 40 bin metre kare alanı sulayacak olan
baraj, bir bizim beldeyi sulamayacak. Yeşil yok olursa bu bizim sonumuz
olur.”