İnşaatta Ulaşım ve Enerji Yatırımları Öne Çıkıyor, Risk Alma İştahı Artıyor



KPMG’nin 2005 yılından bu yana her yıl hazırladığı “Küresel İnşaat Raporu 2012: Altyapı Projelerinde Büyük Fırsat” raporuna göre, tüm dünyada inşaat sektöründe altyapı yatırımlarına olan ihtiyaç artarken, bu talep enerji ve ulaşım projelerinde ağırlık kazanıyor. KPMG Partneri, Gayrimenkul ve Altyapı Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, artan rekabet ve azalan kâr marjları nedeniyle inşaat şirketlerinin risk iştahının arttığını belirterek, önümüzdeki bir yıl içinde şirketlerin ellerindeki proje sayısının da yükseleceğini belirtti. Ünal, Türk şirketlerinin ise kurumsallaşma ve şeffaflığı sağlayabilirse yurtdışında daha rekabet edebilir hale geleceğini ifade etti.

Risk iştahı arttı

Hürriyet Gazetesi'nden Meltem Kara'nın haberine göre, raporun yıllık cirosu 250 milyon dolar ile 5 milyar dolar arasında değişen toplam 161 inşaat ve mühendislik şirketi ile görüşülerek hazırlandığını, Türkiye’den de 15’e yakın şirketin katıldığını belirten İsmail Önder Ünal, sonuçları şöyle anlattı:

“Önceki yılların raporlarıyla karşılaştırdığımızda çok farklı sonuçlarla karşılaşmadık. Ortak paylaşılan endişeler hemen hemen aynı. Azalan kar marjları, artan maliyetler ve artan rekabet nedeniyle yeni iş modelleri ve tedarik zinciri konusunda çalışmalar yapılıyor. Şirketler finansmana ulaşmada sıkıntı yaşıyor ve azalan kar marjlarından dolayı pastayı belirli şirketler kullanıyor. Bu nedenle bir çok şirketin risk iştahı arttı ve daha riskli alanlara girerek, daha iyi  kâr marjlarını yakalamaya çalışıyorlar. Yüzde 10 ile 15 arasında değişen kâr marjları iyi birer arz olarak görülüyor.”

Altyapı ve enerji

Araştırmada öne çıkan temel bulgunun şirketlerin bir süredir devam eden zor koşullara rağmen hemen her coğrafyada hız kesmeyen altyapı ve enerji yatırımlarındaki fırsatları yakalama çabaları olduğunu söyleyen Ünal, şu bilgileri verdi: “Şirketlerin büyük bölümü altyapı ve enerji ile ilgili küresel ihtiyaç sonucu ortaya çıkan fırsatlara ulaşabilmek için fırsat gördükleri coğrafyalara ulaşabilmelerini sağlayacak uzmanlaşma, değişim ve gerekirse şirket satınalma ve birleşme yöntemlerini izliyorlar. Ancak şirketlerin yarısından fazlasının planlanan kâr marjlarını eriten riskleri en baştan yeterince belirleyemediklerini görüyoruz. Bu da, rekabetin yüksek, iş almanın zorlu olduğu piyasa koşullarında artan risk iştahının olumsuz sonuçlarını ortaya koyuyor.”

Gelecekte işler artacak

İsmail Önder Ünal’ın verdiği bilgilere göre, Türk şirketlerinde kamunun altyapı yatırımları konusunda gerekeni yaptığı düşüncesi hakimken, küresel sonuçlara bakıldığında araştırmaya katılan şirketlerin büyük bir kısmı kamu politikalarının artan ihtiyacı karşılama konusunda eksiklikleri olacağını düşünüyor. Şirketlerin gelecekteki başarısı için satınalma ve tedarik zinciri yönetimi hayati rol oynuyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 59’u verimlilik artışı sağlanmasında en etkin konu başlığının satınalma ve tedarik zinciri yönetimi olduğunu söylüyor. Ayrıca ekonomik belirsizliklere rağmen geleceğe iyimser bakış sürüyor. Katılımcıların yüzde 49’u önümüzdeki 12 ay içinde ellerindeki projelerde artış öngörüyor. Öte yandan, katılımcıların yüzde 75’i yeni alacakları projelerde kar marjlarının artacağına ya da aynı kalacağına inanıyor.

Türkiye’ye girmek isteyen şirket sayısı arttı

İsmail Önder Ünal, yurtdışındaki şirketlerin Türkiye’ye olan ilgisinin arttığını belirterek, şunları söyledi: “Özellikle ortaklık yapılır mı ya da hisse senedi alınır mı şeklinde sorular yöneltiyorlar. Son rapora baktığımızda Türkiye’ye girmek isteyen inşaat şirketlerinin de sayısının arttığını görüyoruz. Avrupalı şirketlere de Türkiye üzerinden yeni pazarlara açılmak cazip geliyor. Türkiye’de ciddi fırsatlar olduğu görülüyor.”

Altyapı ihtiyaca cevap vermiyor

Enerji talebi inşaat sektörünün yönünü etkiliyor ve değiştiriyor.Enerji projeleri cirolardaki artış için cazip fırsatlar sunuyor. Kamu özel sektör ortaklıklarının enerji ve ulaşım projelerine yoğunlaşması bekleniyor. Mevcut altyapı, artan şehirleşme, büyüyen nüfus ve değişen demografik yapı sonucu ortaya çıkan ihtiyacı karşılayamıyor. Şirketler uzman yetişmiş personel sıkıntısı çekiyor.

Şeffaflıkla rekabet etme gücü artacak

Temmuz’da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu’nun küresel ortamda rekabet eden inşaat şirketleri için önemli olduğunu ifade eden İsmail Önder Ünal, şöyle konuştu: “Yeni TTK, inşaat şirketlerini de kurumsallaşmayla ilgili motive eder pozisyonda olacak. Özellikle şeffaflıkla ilgili olan maddeler, kurumsallaşmayı sağlayacak. İnşaat sektöründe eşit bir zeminde maç yapılmıyor. Bu şeffaflık sayesinde aynı rekabet koşullarında şirketler daha güçlü mücadele edecek.”

Gelişen pazarlarda Hindistan önde

KPMG Partneri, Gayrimenkul ve Altyapı Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, gelişmekte olan pazarlarda en önemli sorunun kalifiye personel ile politik riskler ile kültürel farklılıklar olduğunu belirterek, “Raporda gelişmekte olan ülkelere olan talep dikkat çekiyor. İnşaat şirketleri tarafından özellikle Hindistan ve Çin’e doğru bir yönelme var” diye konuştu.