Irak'ta Duvarlar Yıkıldıkça Barış Geliyor



Binlerce duvarın olduğu bir şehirde pek ilgi çekmiyor. 3 yıl önce yapılan bu gri betondan duvar, Bağdat'ta şiddettin en yoğun yaşandığı mahalleyi boydan boya bir yara izi gibi kesiyor. Beş kilometre uzunluğundaki bu duvar askeri konvoylara yapılan saldırıları engellemek için inşa edildi. Bu duvar şimdi Sadr Kenti bölgesindeki Şii halkın, yıllar boyu süren cinayetler ve askeri işgal karşısındaki öfkesini ve umutsuzluğunu yansıtan bir amblem haline geldi. Duvar, yaklaşık bin 500 kişiyi beton bir perdenin arkasına Sadr'ın bir köşesine hapsetti. Mağazalar kapandı. İnsanlar evlerini terk etti. Ancak geçenlerde bir buldozer ve vinç büyük bir homurtuyla mahalleye girdi. Çok fazla tantana çıkarmadan mahalle sakinlerini hayrete düşürerek duvarı yıkmaya başladı.

41 yaşındaki Saad Khalef, "Biz ona bizim Berlin Duvarı'mız diyorduk. Şimdi nefes aldık. Dün yemin ederim rüzgârın esişini bile hissettim" diyor. Irak hükümeti 2008'den beri bu güvenlik duvarlarını yıkıyor. Amaç, 6 milyon kişinin yaşadığı bu şehre biraz düzen ve güven duygusu getirmek. Bölgedeki isyanlar yüzünden Mayıs'a ertelenen Arap Birliği zirvesi Bağdat'ta yapılacak. Yetkililer bu yüzden şehre yeni bir çehre kazandırmak için ellerinden geleni yapıyor. Hükümet çok iyi korunan Yeşil Bölge içerisinde birçok duvarı yıktı. Ayrıca üst geçitlerde keskin nişancılardan korunmak amacıyla yerleştirilen ağlar da kaldırılıyor. Geçmişteki şiddetin belirtileri, şehri ziyaret edecek liderler görmeyecek. Kendisini, Um Kasım (Kasım'in annesi) olarak tanıtan bir kadın, "Çok mutluyuz. Umarım hepsi kaldırılır" diyor.

Tüm duvarların yıkılması olasılığı çok düşük. Bağdat hâlâ duvarlardan oluşan bir labirente benziyor. Ayrıca, duvarların kaldırılmasını bir fırsat olarak gören militanlar birçok devlet binasına saldırı düzenledi. Ağustos 2009'da, daha önce duvarlarla korunan Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları binalarının önünde bombalar patlatıldı ve çok sayıda insan hayatını kaybetti. Buna rağmen Sadr'daki cadde boyunca yer alan son duvar da kaldırılırken bakanların çok azının kafasında saldırı endişesi vardı. Çoğu, mahallelerini bölen duvarın gitmesini mutlulukla izlediler.

34 yaşındaki Halid Hüseyin, "Hapishanede gibiydik" diyor. Mahallede yaşayanlar, duvarın öte tarafında kalan akrabalarını görmek için saatlerce yolculuk yapıyordu. Hastaneye veya polis istasyonuna gitmek için de uzun bir yolculuğu göz önüne almak gerekiyordu. 41 yaşındaki Hüseyin Faleh duvarın öteki tarafında kalan dükkânları gösteriyor. Hepsi kapalı ve üzerlerinde kiracı aradıklarını gösteren işaretler var. Faleh, "Bütün dükkânlar kapandı. Şu hale bakın hepsi bomboş" diyor. Ancak 16 yaşındaki Mustafa Kadim, gölgelikteki meyve standından yolun karşı tarafına bakıyor. Gördüğü manzara, boş bir arazi, paslı bir demirler ve şarapnel parçalarıyla delik deşik olmuş bir bina. Kadim, "Ne kadar güzel" diyor.