İş Güvencesi 'Kuş'a Döndürülüyor

İş Yasası, iş güvencesinin 'panzehiri' olacak. Yasayla kıdem tazminatı yumuşayacak, 'esnek çalışma' yerleşecek, işverenler birbirine ödünç işçi verip krizde toplu işçi çıkarabilecek
İş Güvencesi Yasası ile paralel olarak uygulamaya konulması istenilen iş yasası taslağı hazırlandı. Buna göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde uygulanmaya başlayan 'esnek çalışma' modeli Türk çalışma hayatına girecek. İşverenler işçilerini birbirine 'ödünç' verebilecek, krizde toplu işçi çıkartabilecek. Kıdem tazminatında ise iki öneri var: Ya fon oluşturulsun, ya da 30 günlük süre 15 güne indirilsin.
Çalışma hayatıyla ilgili yasalar işsizlik sigortası fonunun uygulamaya girmesi ve AB'ye uyum, uluslararası standartlar çerçevesinde yeniden düzenleniyor. 1475 sayılı İş Yasası da bu kapsamda yeni baştan ele alınıyor. İşverenlerin İş Güvencesi Yasası ile birlikte ele alınmasını istedikleri iş yasası taslağı da hazırlandı. Yasa tasarının yürürlük süresi 15 Mart 2003'e ertelenen İş Güvencesi Yasası ile eşzamanlı olarak yürürlüğe konulması öngörülüyor.

Esnek çalışma geliyor
Hükümet-işçi-işveren temsilcilerinin oluşan 9 kişilik bilim kurulu tarafından hazırlanan iş yasası ön taslağında getirilen önemli değişikliklerden biri 'esnek çalışma' modeli. Taslakta, esnek çalışma, 'ödünç işçi' verilmesi ve 'kısmi süreli' çalışma ve 'çağrı üzerine çalışma' gibi yöntemlerle düzenlenen esnek çalışma modeli ile çalışma hayatının uluslarası standartlarla uyumlu hale getirilmesi öngörülüyor.
Taslağa göre, iş sözleşmeleri işçinin de rızası alınarak başka bir işverene devredilebilecek. Bunun yanı sıra, yine işçinin rızasına bağlı olarak işveren, işçisini başka bir işverene 'ödünç' verebilecek.
İşyeri veya bir bölümü, hukuki bir işleme dayalı olarak devredildiğinde, mevcut iş sözleşmeleri de bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçecek. İş yasası taslağı ile işçilerin 'kısmi süreli' olarak istihdamına da olanak sağlanıyor. İşveren, çağrı üzerine çalışmaya dayalı işçi de çalıştırabilecek. Sözleşmede belirtilmediği takdirde, bu çalışma yönteminde haftalık çalışma süresi 10 saat sayılacak. İşçi çalıştırılmasa da bu saat üzerinden ücretini alacak.
İşveren ile 'takım sözleşmesi' de imzalanabilecek. Bir ekip tarafından yürütülmesi gereken işlerde, ekibi temsil eden işçilerden biri tek bir sözleşme yapabilecek.

İspat işverene ait
İş sözleşmelerinin fesih gerekçelerinde değişiklik yapılmazken, işverenin fesih nedenlerini 'açık ve kesin' şekilde bildirmesi zorunlu. İşçinin davranışı ve verimi ile ilgili nedenlerle fesihte, işçinin karşı savunmasının alınması zorunlu tutuluyor.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat etme yükümlülüğü ise işverene bırakılıyor. Mahkemeler, iş sözleşmesi feshine itiraz davlarını iki ay içerisinde sonuçlandıracaklar. Yargıtay aşamasının ise bir ayda sonuçlandırılması öngörülüyor.
Geçersiz sebebe dayanan fesihlerde, işveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorunda. İşçinin bavşurusundan sonra işveren bir ay içinde işe başlatmadığı takdirde. en az 6 ay, en çok bir yıllık ücret tutarında tazminat ödemekle yükümlü olacak. İtirazdan sonra yargı kararının kesinleşmesine kadar işçiye çalışmadığı süre için en çok 4 aylık ücret ve diğer hakları ödenecek.

İşten çıkarma, kıdem tazminatı
İşsizlik sigortası, iş güvencesi yasalarının çıkarılmasına paralel olarak, kıdem tazminatı da yumuşatılıyor. Bilim kurulu, kıdem tazminatı konusunda iki öneri getirdi. Kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla, kıdem tazminatı fonu kurulacak ya da yıllık 30 günlük kıdem tazminatı 15 güne indirilecek. Taslakta kıdem tazminatı fonu ile ilgili öneri yer alırken, fonun işleyişi için ise ayrı bir yasa çıkartılacak.
İş yasası taslağına göre, işveren ekonomik ve teknolojik, yapısal ve benzeri işletme gerekleri doğrultusunda toplu işçi çıkartabilecek. Bu durumlarda en az 30 gün önce sendika temsilcilerine, işçi temsilcilerine ve çalışma bölge müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu'na bildirimde bulunulacak.
20-100 işçi çalıştıran işletmelerde en az 10, 101-300 arasında işçi çalışatanlarda en az yüzde 10, 301'den fazla işçi çalıştıran işyerlerinde ise en az 30 işçinin işten çıkartılması, toplu işten çıkarma olarak değerlendirilecek. İşverenin haklı fesih gerekçesi elde etmek için bu düzenlemeyi kullanması halinde işçi dava açabilecek.

Ücret garanti fonu
Yeni yasa taslağına göre, işverenin konkordato ve iflas nedenleri ile ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda, son üç aylık ücret alacaklarının ödenmesi için işsizlik sigortası fonu kapsamında ayrı bir ücret garanti fonu oluşturulacak. Ücret garanti fonu primleri, işverence sigortalının prime esas brüt kazancının işverene düşen bölümünden binde 5'i aşmamak üzere belirlenecek oran üzerinden yatırılacak.
Bu arada, ücret ödemelerinin garanti altına alınması için kamu kuruluşlarına da belli görevler veriliyor. Kamu bankaları dahil olmak üzere, kamu ihaleleri için ödenecek hak edişler, müteahhide veya taşerona ödenmeden önce, işverenlerin çalıştırdıkları işçilerin son üç aylık ücretlerinin ödenip ödenmediği kontrol edilecek.
Bunun için, hak ediş ödeneceği işyerlerinde yazılı olarak duyurulacak. Bir işverenin üçüncü kişilere olan borçlarında da haciz işlemleri 3 aylık alacakları karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra yapılabilecek.

--------------------------------------------------------------------------------


Çocuk işçi çalıştırana 1 milyar lira ceza
Yasa taslağı ile öngörülen hükümlere aykırı davranışlar için cezai yaptırımlar da düzenlendi. Çocuk işçi çalıştırılması konusunda kesin kurallar belirlenerek, kurallara uymayanlar hakkında para cezası getirildi. Buna göre, 14 yaşından küçük işçi çalıştıran işverenlere 1 milyar lira para cezası öngörülüyor.
Bunun dışında, işyeri bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere ve usulsüz olarak toplu işten çıkarmaya gidenlere, işçi başına 300'er milyon lira ceza verilmesi öngörülüyor. Müfettişlerin işyerlerindeki denetimlerine engel olunması durumundaki para cezası ise 5 milyar lira olarak belirlendi.