Yaşam savunucularının, akademisyenlerin ve uzmanların ‘işgal yasası’ olarak tanımladığı temmuz ayında yasalaşan kanun teklifiyle şirketler ülke topraklarını işgal etmeye başladı. Ulusal ve uluslararası maden tekelleri Kazdağları’ndan Samsun’a, Kırşehir’den Bolu’ya kadar ormanları, tarımı ve hayvancılığı bitirmek için talan faaliyetlerini hızlandırdı.
BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre; AKP, iktidarı boyunca defalarca değiştirdiği çevresel etki değerlendirme yönetmeliği ile maden ve enerji tesislerinin faaliyetlerine ilişkin izin ile denetim süreçlerinin altını boşalttı. Son torba yasa ile birlikte tüm yasal prosedürler de ortadan kaldırılarak talanın önü tamamen açılmış oldu.
Yaşam savunucularının tüm tepkilerine rağmen Meclis’te kabul edilen ‘işgal yasası’nın yürürlüğe girdiği 19 Temmuz’dan bu yana maden tekelleri de çalışmalarını hızlandırdı. Alamos Gold, terk etmek zorunda kaldığı Kazdağları’na geri dönmeye çalışırken Centerra Gold, Samsun Alaçam’a göz dikti. Kırşehir ise, yerli maden firmaları; Koç Holding’e bağlı Demir Export AŞ ile AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat AŞ’nin ortaklığındaki Defaş Madencilik ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından talan edilmek isteniyor. Başkar Madencilik ise Bolu Mengen’e göz koydu.
AKP’li Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir, düzenlediği basın toplantısında Dürtmen Dağı bölgesinde, yaklaşık bin 900 hektarlık bir alanda maden arama çalışmaları yapılmak üzere rezerv alanı ilan edilmesi talebinde bulunulduğunu, bu alanın, rezerv alanı olarak ilan edildiğini, daha sonraki süreçte bu bölgede bir arama ruhsatı talebinde bulunulduğunu ancak ruhsatın henüz düzenlenmediğini belirtti. Bölgenin önemli hayvancılık ve tarım merkezlerinden biri olduğu belirtilirken şirketin Kanadalı Centerra Gold ve yerli iştiraki Öksüt Madencilik olduğu öğrenildi.
182 proje onaylandı
İşgal yasasının Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 24 Temmuz’dan bu yana artan talan projeleri ÇED verilerine de yansıdı. Değişen yasayla birlikte sitede, ÇED gerekli değildir ibaresi kaldırılarak tüm projeler için ÇED olumlu/ ÇED gerekli değildir denmeye başladı. Bu değişiklik ÇED duyurularına da yansıdı, daha önce başvurusu yapılan projelere ise ÇED olumlu kararı verildi.
Böylece 24 Temmuz’dan bu yana başta enerji ve madencilik projesi olmak üzere 93 yeni proje başvurusu yapıldı. Bu süre zarfında 145 projeye ÇED olumlu/ÇED gerekli değildir kararı verilirken 37 projeye ÇED olumlu kararı verildi. Böylece toplam 182 projeye onay verilirken sadece 39 proje iptal edildi bir proje için ise ÇED gereklidir kararı verildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.