Meclis’ten iki önemli karar geçti. Biri İstanbul’un 2010 yılında kültür başkenti olması nedeniyle yapılacak çalışmalar, diğeri de AKM’nin yıkılmasının şart koşulmaması. Binanın akıbeti ileride belli olacak. Ayrıca Ayazağa’daki Kültür ve Kongre Merkezi’nin tamamlanması da söz konusu.
İki karara da sevindim. AKM’nin yıkılmaması, bizi tembelliğe sürüklemesin, yeni bina gereksiniminden uzaklaştırmasın. AKM’nin mimari açıdan değerlendirilmesini yapmak, benim alanım dışı, binanın mimarlık tarihindeki yeri konusundaki sözü de uzmanlara bırakıyorum. Benim yıkılmasına itirazım, operanın, tiyatronun salonsuzluğu. Sanatçıların sokakta kalması. Şu anda Şehir Tiyatroları’nın birçok binası yıkılıyor.
Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu perdelerini kapattı. Yıkılacak. Bana iletilen bilgiye göre Kadıköy’deki Haldun Taner Tiyatrosu ile Saraçhanebaşı’ndaki Reşat Nuri Sahnesi de yıkılacak binalar kapsamında. Tiyatro oyunları için herhalde yeni sahneler bulunacak. Yoksa yersizlik, salonsuzluk kábusu içimize çökecek.
* * *
Ben yıllardır tiyatro yardımı konusunda şu düşünceyi savunuyorum. Topluluklara bu para yerine devletin yaptığı salonlar verilse, kiralansa sanırım birçok özel tiyatronun sorunu çözülmüş olacaktır.
Maslak’taki Kongre ve Kültür Merkezi’nin tamamlanması konusunda birçok kurum çalışmalar yapıyor, benim bildiğim üç kuruluş da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunmak için projelerini bitirmek üzere, kasım ayı sonuna kadar da önerilerini teslim etmiş olacaklar.
2010 yılına kadar bu kompleks bitirilirse, İstanbul’da yapılacak birçok etkinlik için, övünülecek bir mekán olur. Ancak projelerin bazılarında bunun kültür dışındaki amaçlarla kullanma eğilimi de var. İstanbul’a yapılacak salonlar için bir tehlikeden söz etmek gerekir. Ben çok amaçlı salon sözünden korkuyorum. Altında bir aldatmaca görüyorum. Çünkü bu ne tiyatro salonu, ne opera salonu, ne konser salonu ile bağdaşıyor.
Hepsinin kendine özgü salonu olması gerekiyor. Çok amaçlı salonda soyunma odaları olmayacak, orkestra çukuru bulunmayacak, çeşitli kuruluşlara kiraya verilecek. Kim bilir, çeşitli kurumların kongreleri, yıldönümü kutlamaları, belki de düğünler bile bu "çok amaçlı" salonlarda düzenlenecek.
Çok amaçlı diyerek asıl amacı belli olmayacak.
* * *
2010 projesi konusunda düşündüklerimi başka yazıda sürdüreceğim.