İstanbul Karar Aşamasında



Fay ve zemin incelemeleri, Deprem Master Planı (İDMP) çalışmaları tamamlanan İstanbul'da sıra 'hayat' kurtaracak 'binaların güçlendirilmesi' çalışmasında.

Taşıdığı risk nedeniyle 'kırmızı çizgili' yerleşim birimlerinde oturanların hayatını kurtarmak için yapılacak depreme hazırlık çalışmaları, İstanbul'un kaderini, nüfus ve yerleşim biçimini değiştirebilecek. Peki ama bilim adamlarının her geçen gün yaklaştığını söylediği yıkıcı depreme İstanbul nasıl, ne kadar sürede ve kaç parayla hazırlanabilir?

54 mahalle yıkılacak
İDMP'ye göre, İstanbul'da 54 mahalle 'felaket derecesinde' hasar görecek, 1 milyon binadan 50 bini de ağır hasar görecek veya yıkılacak. Hedef, haritada altı kırmızıyla çizilen bölgelerdeki 50 bin binayı bir yıl içinde tespit ederek bu binalarda ölmesi beklenen 90 bin kişinin hayatını kurtarmak.
Sorun da burada ortaya çıkıyor. Hukuki ve maddi sorunlarının yanı sıra, İstanbul'u yönetenlerin karşısına yöntem sorunu da çıkıyor. 54 mahalle ve 50 bin bina, güçlendirilmeli mi, yıkılıp yeniden mi yapılmalı, yoksa burada oturanlar başka bir toplu konut alanına mı taşınmalı? Şehrin nüfus dağılımını ve gelişimini değiştirecek olan belediye, şehir plancıları, mühendisler ve bilim adamları bu konuda farklı görüşler taşıyor.

'Mahalleler taşınsın'
Tehlikeli mahallelerin toplu konut alanlarına taşınabileceğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, "Zeytinburnu, Eyüp, Okmeydanı, Beyoğlu'nun arka bölgeleri bu mahallelerden birkaçı" diyor. Gökçe, İstanbul'un doğu-batı istikametinde, 10 yıldan kısa bir sürede depreme hazır hale gelebileceğini söylüyor:

"Mahalle sakıncalıysa başka bir bölgeye nakledilmesi neden doğru olmasın.
İstanbul'daki birçok mahallenin taşınması gerek. Mevcut kent dokusu çok kötü, toplu olarak taşınması gerekir. 10 milyar dolarla 10 yıldan daha kısa zamanda İstanbul'u baştan aşağı yenilemek mümkün. Planlı gelişmiş kent merkezlerindeki yapılar güçlendirilerek yeniden rehabilite edilebilir. San Francisco'da depreme hazırlık için 2004'e kadar 15 yıllık bir plan hazırlandı ama 10 yılda bitti. Orada da birtakım yapıların yeniden yapıldığını biliyorum."

'Kentin ucu kaçıyor'
Şehir Plancıları Odası, İstanbul'un uydu kentlerle kenarlara doğru büyümesi yerine, kent içindeki boş parsellerin imara uygun şekilde projelendirilmesinden yana. İzmit depreminin ardından insanların güvenli görmedikleri kent merkezinden kent dışındaki uydu bölgelere yöneldiğini kaydeden Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi 2. Başkanı Pınar Özden, şöyle konuştu: "Bu süreç, kent merkezlerinde boşalmaya neden olur. Bu uzun vadede kentte bir çöküntü, güçsüzlük ve dayanıksızlık süreci doğurur. Kent yağ lekesi gibi büyüyor ve ucu kaçıyor. Bu vatandaşlara hizmet götürmeyi de zorlaştırıyor. Uydu kentlerle mesafeler uzaklaştıkça yerel yönetimlerin ve orada yaşayacakların yol ve altyapı maliyetleri artıyor. Kent merkezinden uzaklaştıkça kaçak yapılaşma ve denetimsizlik de çoğalıyor."

'Binalar yükselmeli'
Jeofizik Kurumu Başkanı Ahmet Ercan, İstanbul'da tehlikeli yapıların yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini, ancak bunun doğu-batı uçlarındaki uydu kentlerle değil az katlı binaların çok katlı hale getirilerek olabileceğini söyledi.
Ercan, şunları söyledi: "Yapı yüksekliği ortalamasının 3.5 kat olduğu İstanbul'da yapmamız gereken, yapıları bulunduğu yerde düzeltmektir. Ben buna yık yap, düz yüksel diyorum. Yıkılacak mahalleleri yıkıp, yıkılan alanın üçte birlik kısmına toplu konut yapmalı. Kat karşılığı sistemiyle, kimsenin cebinden beş kuruş çıkmadan İstanbul depreme hazırlanabilir. Okul, askeri binalar, cami ve kiliseler, futbol sahaları deprem kıskıları takılarak yıkılmadan depreme dayanıklı hale getirilebilir. Bu iş 5 yılda 5 milyar dolara yapılabilir."

Örnek şehir Kobe
İstanbul'un depreme fiziki olarak hazırlanmasının takviye veya tahliye yöntemiyle olacağını belirten TUBİTAK MAM Başkanı Naci Görür de, örnek olarak 10 yılda depreme hazırlanan Kobe şehrini veriyor. Görür, İstanbul'da kırmızı çizgilerle belirlenmiş tehlikeli yerleşim birimlerinin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Zemin ve binanın zayıf olduğu yerler öncelikle düzeltilmeli. Hiç vakit geçirmeden buralar belirlenip, bu bölgedeki halk uyarılmalı. Bu bölgedeki halka muhtemel bir depremde mal ve can güvenliklerinin olmadığı söylenmeli. Bu bölgeler bellidir, Japon JICA ve belediye çalışmalarında bazı alanlar kırmızıya boyandı. Burada iki yol güdülebilir, takviye veya tahliye. Eğer takviyeyle güçlenecek gibi değilse, uygun yerlerde uydu kentler yaparak bu bölgedeki insanları bir plan içersinde buralara taşımalı. Bizim sorunumuz nasıl yapacağımız değil, bunu yapmak için bir irademizin olmayışı."

'Şehir metroyla gelişmeli'
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik ise, şehrin metro bulunan bölgelere doğru genişlemesi gerektiğini söyledi: "Depreme hazırlık şehrin nasıl gelişeceğiyle de yakından ilgili. Bütün Avrupa ülkelerinde görülmüştür ki, şehir metronun gittiği yere doğru gelişir. Bizde maalesef metro genişleyen şehrin ardından geliyor. Bu işin ideali şehrin gelişmesini isteğiniz yöne önce metroyu götürüp kuracaksınız, şehir de o tarafa doğru gelişecek. Tüpgeçit projesiyle, bu hedef bir miktar sağlanacak. Gebze'de oturan bile metroyla gidip gelme imkânı bulacak. Uygun inşaat teknikleriyle, İstanbul'da inşaat yapılamayacak bir yer bilmiyorum. Her yerde yapılabilir."

--------------------------------------------------------------------------------

'Acil 1 milyar dolar gerekli'
Önceliklerinin kamu binalarıyla, ağır hasar göreceği tespit edilen binaların takviyesi olduğunu kaydenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna şöyle konuştu: "Bizim arzumuz, şahıslara ve firmalara uzun vadeli bir fon oluşturarak kendi yapılarını süratle depreme dayanıklı hale getirmelerini sağlamaktır. Bize bir kanuni düzenlemeyle yetki verin. Büyükşehir belediyesi olarak fon oluşturalım, kredi sağlayalım ve bunu vatandaşlara uzun vadeli verebilelim. En azından 1 milyar dolar hemen sağlanabilirse bizim tespit ettiğimiz ağır hasar görme ihtimali yüksek bina sahiplerine bu tahsis edilerek ve acil takviyeye muhtaç kamu binaları güçlendirilerek, en azından çok acil yapılması gereken işler çözülebilir."