İstanbul Kültürel Sermayesini Yitiriyor!



WCCF’nin derlediği verilere göre, her 100 bin kişiye düşen devlet kütüphanesi sayısı Varşova’da 11,4, Paris’te 9,2, Toronto’da ise 3,9 iken, İstanbul’da yalnızca 0,4. Diğer bir deyişle her 250 bin kişiye yalnızca bir kütüphane düşüyor. Birgün Gazetesi'nden Fatih Kıyman'ın haberine göre, bu rakam, sıralamaya dahil edilen ülkeler arasında İstanbul’u Dubai’nin bir sıra üzerine, sondan ikinci sıraya koyuyor. Bu durumda, İstanbul’da her bin kişiden yalnızca 3’ü kütüphaneden ‘senede bir’ kitap alıyor. Her 100 bin kişiye düşen kitapçısı sayısı Hong Kong’da 21, New York’ta 10 iken, İstanbul’da bu sayı 1.

WCCF’nin derlediği “şehir parkları” istatistiki ise daha önce İstanbul’un “yeşil alan” oranının %2’de kalmasıyla gündeme gelmişti. Araştırmalarını kültürel sermaye vurgusuyla gerçekleştiren WCCF, şehir parklarını içlerinde konser, atölye, tiyatro gibi kültürel faaliyetlerin geniş katılımla gerçekleşebildiği “kültürel faaliyet” alanları olarak değerlendiriyor. Bu doğrultuda ele alındığında, yeşilini yitiren İstanbul’un kültürel sermayesini de yitirdiğine dikkat çekiliyor. İnşaat ve altyapı gibi ekonomik büyümeye katkısı olmayan, katma değer üretmeyen sektörlere bel bağlayan Türkiye’de, yaratıcı sektör de darbe yiyor. Londra’da nüfusun %16’sı ‘yaratıcı sektörlerde’ çalışırken, İstanbul’da bu rakam yalnızca %1,6.

WCCF, şehirlerin kültürel yaşam kapasitesini, “şehirlerin ekonomik geleceğini belirleyen yetenekli, eğitimli, üretken bireyleri şehirde tutan başlıca etmen” olarak tanımlıyor. Bu çerçevede, kültürel sermaye yitirildiğinde, beyin göçünün kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.