İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Deprem Laboratuvarı'nda yapılan testler ve analizler sonucu az katlı betonarme binaların 'duvar güçlendirmesi yöntemiyle' tamamen çökmesinin önlenebileceği belirtildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nce (İTÜ) geliştirilen ve çok sayıda binanın yıkılmasının beklendiği olası İstanbul depreminde binaların çökmesini engelleyecek yöntem kamuoyuna tanıtıldı. Bölme duvarların güçlendirilerek taşıyıcı sisteme entegre edilmesi ve binanın depreme dayanımının artırılmasını içeren yöntemle ilgili bilgilerin verildiği toplantıda İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan, İstanbul'un karşı karşıya bulunduğu olası depremin ulusal bağımsızlığı bile tehdit edebileceğini kaydetti.
Binalarımızın deprem ve beton dayanımının çok düşük olduğunu anlatan Karadoğan, mühendislik hizmeti görmeden yapılan az katlı betonarme binalar için bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi. Bu tip yapıların İstanbul'daki yapı stokunun yüzde 70'ini oluşturduğuna dikkat çeken Karadoğan, 2001 yılından bu yana üniversitenin Yapı Deprem Laboratuvarı'nda yapılan test ve analizler sonucu duvar güçlendirmesi metoduyla binanın tamamen çökmesinin engellenebileceğinin ortaya çıkarıldığını söyledi.
Yöntemin kolay ve ucuz olduğunu belirten Karadoğan, bu konuyla ilgili olarak uluslararası bir çalıştay düzenleyeceklerini anlattı. Karadoğan, hükümet ve yerel yöneticilerden yöntemin uygulanması için destek istedi.
2029'a kadar deprem olacak
İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kuzey Anadolu Fay (KAF) kuşağı ile Doğu Anadolu Fay (DAF) kuşağında ciddi bir enerji birikmesinin olduğuna dikkat çekti. Görür, olası İstanbul depreminin 2029 yılına kadar gerçekleşeceğini söyledi.
İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Semra Pala da "Projesiz gecekondu diye adlandırdığımız bu binalarda güçlendirme yapılmazsa toptan göçme meydana gelmesi kaçınılmaz. Bu gerçekleşirse bir tane canlı kurtaramayız o binaların altından" dedi.
Yöntemin karbon elyafı kullanılarak yapılan uygulamasını anlatan Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı Eşbaşkanı Doç. Dr. Alper İlki, "Bu yöntem duvarın dayanımını artırıyor ve sarsıntı sırasında tuğlanın parçalanmasını önlüyor" diye konuştu.