İstanbul’un Deprem Alanları Sil Baştan



İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü 24 Temmuz 2018 tarihinde “İstanbul'un olası akut şok ve kronik stresler karşısında kentsel dayanıklılığının ve baş edebilme gücünün arttırılmasına yönelik ön araştırma veri toplama ve model kurgulama” hizmet alını ihalesine çıkıyor. Süresi 1 yıl olarak belirlenen çalışmanın en önemli kısmını toplanma alanı ve geçici barınma alanlarına yönelik model geliştirilmesi oluşturuyor.

İstanbul'da 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi'nin ardından 493 deprem toplanma alanı belirlenmiş ancak yıllar içinde bu toplanma alanlarının imara açılması tartışma konusu olmuştu. Sözcü'de yer alan habere göre; yıllardır tartışılan konuyla ilgili en son İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada İstanbul’da 2 bin 285 toplanma alanı olduğu açıklaması yapıldı. Bu rakam da uzmanlar tarafından gerçekçi bulunmadı ve kentteki okul bahçesi, park gibi tüm boş alanların deprem toplanma alanı gibi gösterilmesi nedeniyle eleştirildi.

Potansiyel toplanma alanları
Şimdi İBB, yıllardır tartışma konusu olan toplanma alanları için yeni bir çalışma başlatmak üzere harekete geçti. 24 Temmuz'da düzenlenecek ihaleye ilişkin hazırlanan “gerekçe raporuna” göre iş kapsamında İstanbul içinde toplanma alanları ve geçici barınma alanlarını noktasal ve alansal olarak tespit edilecek. İstanbul genelinde yapılmış olan tahliye koridorları, toplanma alanları ve geçici barınma alanları çalışmaları ile potansiyel tahliye koridorları, toplanma alanları ve geçici barınma alanları belirlenecek. Bu konuda uluslararası bir konferans da düzenlenecek.

Reklam Goruntulenme Bolumu

13 ilçe için ön fizibilite
Toplanma ve geçici barınma alanlarına ilişkin ön fizibilite çalışmasında İBB'nin daha önce yaptığı analiz çalışmalarında öncelikli olarak ele alınması gereken bölge olarak belirlenen Haliç ve Küçükçekmece Gölü arasında bulunan 13 ilçe ele alınacak. Bu çalışmada 13 ilçe içindeki geçici barınma ve toplanma alanlarının uygulama maliyetlerine yönelik ön fizibilite çalışması yapılacak.

Mobilya uygulama da olacak
Çalışmanın ana hedeflerinden biri olan toplanma ve geçici barınma alanlarının tanımlı, görünür ve yasal statüde olabilmesi amacıyla, vatandaşın afet anında kaçış güzergâhlarının belirlendiği, hangi toplanma alanına yönelmesi gerektiğini ve sonrasında hangi geçici barınma alanına erişeceğini gösteren panolar hazırlanacak. Bununla beraber, mobil uygulama tasarımı ve aktivasyonunu sağlanacak.

Parklar, mezarlar, halı sahalar
İstanbul genelindeki toplanma ve geçici barınma alanlarının yer seçim kriterleri oluşturulacak. İstanbul Deprem Master Planı, Zeytinburnu Pilot Projesi, Fatih ve Küçükçekmece Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projeleri yeni modelde altlık olarak kullanılacak. Park, mesire alanları, sahil şeridi, meydanlar, açık pazar alanları, şahıs parselleri de dahil boş alanlar, boş kamu arazileri, okul, dini tesis ve benzeri kamu yapılarının açık alanları, plandaki donatı alanları (mezar, park, okul vb.), açık ve kapalı otoparklar, halı saha, basketbol sahaları, stadyumlar dikkate alınarak toplanma ve geçici barınma alanları tanımlanacak.

Dar sokaklar belirlenecek
İstanbul Deprem Master Planı bakış açısıyla tahliye koridorları, erişim süreleri, mevcut ulaşım güzergâhları üzerinden 7 metre ve daha dar sokaklar belirlenecek. Toplanma alanına ve geçici barınma alanlarına ulaşan ana yaya güzergâhlarının, 1.2. ve 3.derece tahliye koridorlarının erişilebilirlik düzeylerine bakılarak gerekli görülmesi durumunda toplanma alanına afet anında tam erişim sağlanması için genişletme veya yeni yol oluşturma önerileri sunulacak.

Çocuk sayısına da bakılacak
Toplanma alanlarına erişim durumunu tahliye koridorları ve kaçış güzergâhları düzeyinde incelenmesinin yan ısıra, yaş, cinsiyet, eğitim durumu, engellilik durumu, hane sayısı ve hane içindeki çocuk-bebek sayıları, teknoloji aletlerinde kullanım kapasitesi, akıllı telefon kullanım durumu gibi sosyal-demografik boyutlarda irdelenecek.