Daha önce İstanbul silüetinde önemli yere sahip bir çok yapıda ışıklandırma çalışmaları yapan İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle Selimiye Kışlası'nı da kentin gece silüetine kattı.
İstanbul İl
Özel İdaresi bünyesinde oluşturulan özel ekip, Selimiye Kışlası’nın
aydınlatılmasına ilişkin çeşitli tasarımlar hazırladı. Selimiye Kışlası’nın
tarihi dokusuna uygun dış cephe dekoratifli aydınlatma projesi;
mimar, mühendis ve restoratörler tarafından hayata geçirildi. 19'uncu yüzyıl
mimarisine ait Selimiye Kışlası'nın görkemli görüntüsü, bu proje ile gece de
görünebilir hale getirildi.Selimiye Kışlası aydınlatma projesi; yapının farklı açılarından algılanabilmesini olanaklı kılacak ve dominant özelliğini vurgulayacak şekilde ele alındı. Özellikle Sarayburnu, Cankurtaran ve Topkapı Sarayı’ndan bakıldığında Harem bölgesinin en dikkat çekici yapılarından biri olarak öne çıkan Selimiye Kışlası, artık geceleri de İstanbul’un birçok noktasından izlenilebilecek.
Selimiye Kışlası, aydınlatma çalışmaları ile tarihi değeri ve kimliği ile bütünleşen ve içinde bulunduğu silüette öne çıkan bir aydınlatma sistemine kavuşturuldu. Projede, kışla genelinde aydınlatmanın yaygın karakterli olması fikri benimsenirken, cepheyi düşey olarak eşit aralıklarla bölen elemanların ritmine uygun, ancak tekdüzeliği de bozmaya çalışan bir aydınlık dağılımı elde edilmeye çalışıldı. Bu yatay karakterli ana kütle üzerinde ortalama 25 lm/m2 aydınlık düzeyi sağlanması hedeflendi. Işık kaynaklarının renk sıcaklıklarının ise, yapının tarihi kimliği ve gün ışığındaki renksel özellikleri dikkate alınarak koyu sarı renk etkisi verebilecek 2200 Kelvin olması tercih edildi.