İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Prof. Dr. M. Akif
Aydın, 'İstanbul Kadı Sicilleri'nin (Osmanlı mahkeme
defterleri), tarih araştırmalarında birinci el kaynaklar arasında yer aldığını
belirterek, ''Sur içi İstanbul'a, Üsküdar, Galata veya Eyüp'e
ait mahkeme defterlerinden oluşan 40 ciltlik bir proje
geliştirdik. Eserin ilk 15 cildi şu anda tamamlandı'' dedi.
Proje hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Aydın,
Osmanlı Devleti'nin en önemli bilgi kaynaklarından birisinin Osmanlı
mahkemelerinde tutulmuş defterler olduğunu belirterek, bu defterlerden 10 bin
adedinin İstanbul mahkemelerine ait olduğunu ve bu defterlerin günümüze kadar
geldiğini söyledi.
Aydın, ''İstanbul'un kadı sicilleri, tarih
araştırmalarında birinci el kaynaklar arasında yer alıyor. İstanbul 2010 Avrupa
Kültür Başkenti (AKB) Ajansı iş birliği ile İstanbul'un elimizde bulunan ilk
defterlerinden başlayarak Sur içi İstanbul'a, Üsküdar, Galata veya Eyüp'e ait
mahkeme defterlerinden oluşan 40 ciltlik bir proje geliştirdik. Ajansın iş
birliği ile 30 cilt çıkaracağız. Eserin ilk 15 cildi şu anda tamamlandı. Geriye
kalan 10 cildi de biz çıkaracağız'' dedi.
Bugüne kadar bu defterlerin
birçok araştırmacı, tarihçi tarafından kullanıldığını dile getiren Aydın,
şunları söyledi:
''Bu defterleri kullanmak için Osmanlıca okumak
gerekiyordu. Uzmanlar, bu defterlerde aradığı hükmü bulabilmek için baştan sona
hepsini okumak durumundaydı. Bunların indeksleri, fihristleri çıkmış değildi. Bu
defterleri biz önce Latinize ettik. Çok geniş, bütün kelimeleri içine alan
indekslerini çıkardık. Bu indeksleri CD halinde her kitapla birlikte veriyoruz.
Böylece Türkiye içinde ve dışında Osmanlı araştırmalarına merak duyacak tüm
bilim adamları, araştırmacılar hem bu defterlerin bulunduğu orijinal yerlerine
gitme zahmetinden kurtulacak, hem de Osmanlıca okumayı bilmiyorlarsa bu problemi
aşarak bu defterleri kullanabilecekler''.
Prof. Dr. Aydın, bu
defterlerin, Osmanlı tarihi için son derece önemli bir bilgi kaynağı olduğunu
belirterek, ''Çünkü Osmanlı'da kadı dediğimiz hakim, bugünkü anlamda yargıçlık
yapmıyor. Mesela belediye başkanlarının bugün yaptığı birçok işleri yapıyor
kadılar. Denetim işleri, bugün noterlerde yapılan alım satımlar, hukuki
işlemler, akitler, evlenmeler, boşanmalar, miras taksimleri, kurulan vakıflar,
vakıf senetleri bu defterlerde var. Çarşı pazar denetiminde karşılaşılan
problemler, uygun olan olmayan ürünler bu defterlerde kayıtlı. Bu bakımdan
Osmanlı mahkeme defterleri, Osmanlı sosyal tarihinin bir görüntüsü, birinci
elden kaynağıdır'' şeklinde konuştu.
''Müslümanlarla
Gayrimüslimlerin ilişkileri var defterlerde''
Kadıların, o
dönemde hem mahalli idareci hem bir yargıç hem de bir vergi müfettişi gibi
birçok konumda çalıştığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu:
''Defterleri
okuyan bir kimse birçok çeşitli konunun mahkeme defterlerine intikal ettiğini
görecek. Aradığınız her türlü bilgiyi bulabileceksiniz. Yani, Müslümanlarla
Gayrimüslimlerin ilişkileri, ortaklıkları, anlaşmazlıkları, beraberlikleri,
Gayrimüslimlerin toplum içindeki konumu gibi. İbadethaneden sosyal hayata kadar
çok çeşitli bilgi var ki bu bilgi çeşitliliği okuyan herkesi çok şaşırtacaktır.
Mesela, Lale Dönemi'ne ait bir defterde 120 çeşit lale soğanının ismi ve
her birisinin ayrı ayrı fiyatı var. Bugün en zengin çiçekçide 120 lale soğanını
bulamazsınız. Mesela, sakatatçılar temiz satış yapmamışsa onun ihtarı ve cezası
yazılmış. Meyve sebze satarken ölçü biriminde eksiklik varsa o görülmüş kayda
geçirilmiş. O dönemle ilgili aklınıza gelen her şey var
defterlerde''.
''Defterler, o zamanki sosyal tarihin resmi
kayıtlara geçmiş bir fotoğrafı''
Bu defterlerin son derece
önemli bir bilgi kaynağı olduğunu vurgulayan Aydın, ''Diğer bilgi kaynakları
sübjektivite taşıyor. Mesela seyahatnameler. Bir insanın gözüyle olaya
bakıyorsunuz. Halbuki bu defterler, o zamanki sosyal tarihin resmi kayıtlara
geçmiş bir fotoğrafıdır. Bu defterleri karıştıran kimse Osmanlı araştırmacısı
ise ister iktisat tarihi olsun, ister hukuk, ister siyasi tarih olsun, ister
sosyal tarih, aradığı konuyla ilgili çok zengin kaynak bulabilir'' şeklinde
konuştu.
Aydın, defterlerin tek tek incelenip Latinize edilerek bir eser
haline getirilmesinin 4 yıllık bir proje olduğunu belirterek, eserin
tamamlandığında senelerce kaynak olarak kullanılabileceğini anlattı.
Eserin tamamının basımı bittikten sonra, Türkiye'deki belli başlı ilim
merkezlerine ve üniversitelerin kütüphanelerine karşılıksız olarak birer takım
vereceklerini bildiren Aydın, ''Bu proje ticari bir amaçla yapılmadı. Tamamen
ilmi amaçla yapıldı. Bundan satın almak isteyenler olabilir tabii ki. Bizim
kütüphanemizde birtakım bulunacak zaten. İsteyen kullanabilir, ama
üniversitelere vereceğiz. İsteyen araştırmacılar bu kaynaklara kolayca
ulaşabilecekler'' dedi.
15 cildin lansmanı Dolmabahçe Sarayı'nda
yapılacak
Prof. Dr. M. Akif Aydın, tamamlanmış olan 15 cildin,
20 Aralık Pazartesi günü Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenecek bir toplantıda
lansmanının yapılacağını kaydederek, 30 cildin tamamının ise 2011 yılının Mayıs
ayına kadar bitirileceğini söyledi.
Aydın, Osmanlı araştırmalarına merak
duyan aydınlar için belgelerle ilgili açıklayıcı bilgileri içeren ''Kadı
Sicillerinde İstanbul'' adlı bir de kitap hazırladıklarını belirterek, ''Böylece
Osmanlı araştırmalarına duyulan ilgi artacak ve bu kaynaklarla daha fazla bilgi
sahibi olunacak'' dedi.