İstanbul'un Siluetini Bozan 'Ayrıcalıklı İmar'!



Cumhuriyet Gazetesi'nden Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul’un siluetini bozduğu gerekçesiyle tepki çeken Zeytinburnu’ndaki bir otel inşaatına usulsüz olarak 7 kat (21 metre) eklenerek bölgeye ayrıcalıklı bir imar hakkı verildiği iddia edildi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden edinilen soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, otel inşaatının, Zeytinburnu Belediyesi’nce, yürürlükteki imar planı ve koruma mevzuatına aykırı olarak yapıldığı öğrenildi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Sami Yılmaztürk, konuyla ilgili olarak “Yaratılan rant o kadar büyük ki, her türlü usulsüzlük göze alınarak belgelere dahi geçen bir usulsüzlük yapılamakta” dedi.  Yılmaztürk, otel projesinin bir kent suçu olduğunu, sorumluların da yargı karşısına çıkarılması gerektiğini belirtti: “Öncelikle hiçbir zaman hesap sorulmayacağı cesareti var. Başbakan Tayyip Erdoğan ‘reddi reddederiz’ demişti. Daha kim tutabilir ki onları! Bir rahatlık söz konusu. İnşaatın, binlerce yıllık bir kentin silueti ile tarihi yarımadadaki dinsel yapıların siluetini olumsuz etkiliyor olması, İBB de dahil, hiçbir belediye yetkilisinin umrunda değil.” Yılmaztürk, otel inşaatında görevin kötüye kullanıldığını vurguladı:

“Zeytinburnu Belediyesi tadilat ruhsatını iptal etmesi gerekirken bu iş ve işlemleri yapmamıştır. Zeytinburnu Belediyesi’nce inşaatın yürürlükteki imar planı ve eklerine aykırı olarak devam etmesine izin verildi. İBB zabıtalarınca tutulan tutanak, kurumlar arası yazışmalara rağmen inşaatın ve tadilat ruhsatının, bile bile yeni plan yerine eski plana göre verilmesi, imar ve koruma mevzuatına aykırı inşaat ruhsatı düzenlenmesi söz konusudur. Bu süreçte belediye başkanı ile birlikte ruhsat veren memurlar, diğer sorumlular suç ortaklığı yapmışlardır.” Otel, İstanbul’un siluetini bozduğu gerekçesiyle büyük tepkilere neden olan Zeytinburnu’ndaki 16:9 Kuleleri’yle aynı bölgede yer alıyor. Yılmaztürk, bu bölgenin, Zeytinburnu sahil bölgesinin “gökdelen mezarlığı” olacağına işaret ediyor:

“Kazlıçeşmeport gibi pek çok projeyle bu alanın çok yüksek rant alanı olarak değerlendirilmesi söz konusu. Halbuki İstanbul Büyükşehir Belediyesi, planlarda bu alanı bölgenin afet anında toplanma alanı olarak değerlendirilmesi gerekeceğini belirtmişti. Bugün aynı başkan döneminde bölge imara açıldı. Kentte deprem anında kamusal hizmet verilebilecek, sığınılacak, toplanılacak bu bölgenin tek alanı ortadan kalkıyor.”