Bir zamanlar iki tarafına dizili yüksek lüks apartmanları, geniş
kaldırımları, seçkin mağazalarıyla gözde bir cadde olan İnönü Caddesi ve o
caddeyle özdeşleşmiş İzmir’in Hatay semti, bitmek bilmeyen
metro inşaatı nedeniyle son yıllarda sıkıntı yaşıyor.
İzmir metrosunun ikinci etabı olarak düşünülen ve 2005’te
temeli atılan 5.5 km’lik Üçyol-Üçkuyular hattının ne zaman
tamamlanacağı hakkında şu anda en yetkili kişiler de dahil hiç kimsenin bir
fikri yok. İnönü caddesi, en işlek olduğu Nokta durağı
bölgesinde, inşaat nedeniyle yaklaşık iki yıldır trafiğe tamamen kapalı. Ulaşım,
geliş ve gidiş yönlerinde, servis yolu olarak kullanılan ara sokaklardan
yapılıyor. Bununla bitmiyor, caddenin birkaç noktasında trafik tek şeritten
veriliyor, birçok noktada da cadde kenarlarına kurulmuş metro şantiyeleri, şaft
çukurları var. Metro yapımı gibi kent ulaşımında büyük önem taşıyan bir girişim
nedeniyle, bütün bu yaşananlar olağan bulunup her türlü sıkıntısı hoş
görülebilir. İzmirliler de, yıllardır özlemini çektikleri metroyu sevinç ve
heyecanla karşılamıştı. Fakat aradan geçen yaklaşık beş yılda, ihaleler bir bir
iptal edilip metronun bitiş zamanı büsbütün belirsizleşince, kafalardaki soru
işaretleri çoğaldı ve yakınmalar da arttı.
Ne oldu İzmir metrosunda? Yaşanan “resmi” sürecin özeti
şöyle: Üçyol-Üçkuyular metro hattı inşaatının ilk ihalesini Bayındır İnşaat
kazandı. Haziran 2005’te Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal’ın katılımıyla temeli atılan hattın 24 ayda, yani Haziran 2007’de
bitirilmesi öngörülüyordu. Fakat işler yürümeyince belediye ihaleyi iptal etti.
Nisan 2007’de bu sefer yarışı Bozoğlu İnşaat kazandı. Süre 2010 Ocak ayına
kaldı. Bozoğlu İnşaat da çalışmaları durdurunca belediye, Ağustos 2009’da
sözleşmeyi feshetti. Metronun çökme tehlikesi olduğundan yeni ihale “davet
usulü” açıldı. İhaleyi kazanan firma tam inşaata başlıyordu ki, ihaleye
çağırılmadığını bu nedenle haksızlığa uğradığını iddia eden bir firma, Kamu
İhale Kuruluna (KİK) başvurdu. KİK ihaleyi iptal etti. Belediye, bu kararı
haksız buldu ve itiraz edeceklerini açıkladı. Bir yandan da, çökme riskine karşı
tünelleri kendi olanaklarıyla betonlamaya başladı. Son durumda, iki yılda
bitmesi öngörülen proje, şu anda beşinci yılını doldurmuş durumda. Üstelik, en
az iki yılı kesin olmak üzere bitiş zamanının önü açık görünüyor.
Esnaflar duvarı seyrediyor
Metro inşaatının sıkıntıları nedeniyle eğer seçeneği varsa, hiç kimse bu
caddeyi kullanmak istemiyor. Fakat evi bu cadde ya da çevresinde olan
vatandaşlar ile cadde üzerindeki dükkânlardan geçimini sağlayan esnaf, sorunla
her gün yüz yüze yaşamak zorunda. Çoğu hava parası ödeyerek tutulabilmiş,
caddenin trafiğe kapalı bölümündeki dükkânların önünde, iki yıldır bir duvar var
ve bazı bölümlerinde bırakın alışveriş yapılmasını, insanlar evlerine bile
girmekte zorlanıyor.
İnönü caddesinin özellikle sözünü ettiğimiz trafiğe kapalı bölümünde oturan
vatandaşlar ve esnaf, seslerini duyurabilmek için iki yıldır hemen her yolu
denedi, denemeye de devam ediyor. Geçen yıl, yolu kapatarak eylem yaptılar, imza
topladılar, Belediye Başkanı’ndan bir randevu alabilmek için günlerce
uğraştılar, Büyükşehir Belediyesi’nin kapısında saatlerce beklediler, Deniz
Baykal İzmir’e geldiğinde karşısına çıkmaya çalıştılar. Çeşitli şekilde
basın-yayın organlarında cılız da olsa seslerini duyurmayı başarabildiler. Fakat
en çok istedikleri şey, bir türlü gerçekleşmedi: Ne onlar Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun karşısına çıkıp dertlerini anlatabildiler ne de bu
kadar feryada rağmen Aziz Kocaoğlu onları ziyarete gelip dertlerini dinledi.
Birçok dükkânın boşaldığı, kiraların ödenemez duruma geldiği, dükkân
sahiplerinin kira zammı yerine, mal sahiplerine indirim yaptırdığı ve gerçekten
de dayanacak güçlerinin kalmadığı koşullarda, bölge halkı ve esnafın beklediği
şey, hiç değilse, yaşadıkları bu sıkıntıların görülmesi ve kendilerine en
yetkili ağızdan bir açıklama yapılmasıydı. Halihazırda bölge halkı, belediye ve
hükümetten, en kısa zamanda metro sorununun bir biçimde çözüme kavuşturulmasını,
inşaat nedeniyle zarara uğrayan esnafa çeşitli kolaylıkların sağlanmasını
istiyor. CHP İzmir milletvekili Memet Ali Susam’ın verdiği, “Kamu Yatırımı
Nedeniyle Zarar Gören Esnaf ve Tüccarlara Destek Verilmesi Hakkında Kanun
Teklifi”nin akıbetinin ne olduğu ise bilinmiyor. Aziz Kocaoğlu’nun, önlerindeki
duvarı seyrederek müşteri bekleyen esnafın altındaki metro tünelinden, basın
mensuplarıyla birlikte yürüyerek geçerken söylediği “Zabıta ve temizlik
ekiplerimiz sürekli işbaşında. Trafiğe kapalı yerleri geçici parklanma için
kullandırıyoruz. Bu bölgedeki esnafa dükkânının önünde işgaliye yapması için
izin veriyoruz. Esnafın işinin artması için her türlü desteği veriyoruz”
sözleri, bölge insanını rahatlatmak bir yana, onları öfkelendiren ve hiçbir
anlamı olmayan boş sözlerdir.
Peki neden bu duruma gelindi? İnşaat neden bitmiyor? Hükümet
mi inşaatı engelliyor? Belediye kendi beceriksizliğinden mi bitiremiyor?
“Seçimden büyük bir zaferle çıktık, bir dahaki seçime ise daha çok zaman var”
diye mi düşünüyor? Para mı yok? Peki ama bu proje zaten belediyenin öz
kaynaklarıyla yapılmayacak mıydı? Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu
birçok açıklamasında metronun bitmemesinin siyasi nedenlerden kaynaklanmadığını
vurgulamasına rağmen, İzmir halkı yaygın olarak sorunun hükümetten
kaynaklandığını, AKP’li bir belediye başkanı olması durumunda işin çoktan bitmiş
olacağını düşünüyor. Vatandaşın durumu böyle algılamasında, yaşadığımız birçok
benzer deneyimin yanı sıra İzmir özelinde AKP’nin yerel politikacılarının da çok
büyük rolü olsa gerek. İnsan düşünmeden edemiyor, AKP’ye karşı, İzmir’e özel, o
bilinen tepki olmasa, acaba bu uygulamalar, bu belediyecilik anlayışı aynı
düzeyde oy alabilir miydi? Belediye, bu kadar insanın sıkıntısı karşısında bu
kadar rahat olabilir miydi?
İzmir metrosunun ikinci etabı olan Üçyol-Üçkuyular etabı bir gün elbet biter.
İnönü caddesi trafiğe tamamen açılır. Aziz Kocaoğlu, yürüyerek
geçtiği tünelden bir gün trenle de geçer. Kaldırımlar sökülüp yeniden yapılır,
beton dökülerek yamanmaz. Belki büyülü bir el, Hatay’ı, İnönü caddesini eski
ışıltılı günlerine döndürür. Esnafın yüzü güler. Kimbilir, belki metronun
açılışını, Allah uzun ömürler versin, Deniz Baykal yapar.
Umutsuz yaşanmıyor.