İzmir’de Tonlarca Tehlikeli Atık Var!

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) 7. Bölge Toplantısı’nı Çeşme’de gerçekleştirdi. Çeşme Belediyesi Toplantı Salonu’nda yapılan “Turizm Tahsisleri ve Korumacı Turizm” panelinde da içinde yer aldığı turizm tahsislerinin doğuracağı tehlikeler konusunda bilgiler verildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan EGEÇEP Dönem Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, yaşamın sürmesinin ekolojik dengenin kurulduğu sağlıklı bir çevre ile mümkün olduğuna dikkat çekti.

Toplantıya katılan İzmir İl Çevre ve Orman Müdürü Osman Tatar’ın açıklamaları ise yetkili bir ağızdan gelen acı itiraflar olarak nitelendi. Tatar, kendisinin de çevre derneği yöneticiliğinden bürokrasiye geldiğini, bu nedenle başının sıkça belaya girdiğini söyledi. Çeşme Yarımadası’na özgü çok önemli bir ürün olan sakız ağacının, geçmiş dönemlerde yapılan yanlış uygulamalar sonrası bitme noktasına geldiğini belirten Tatar, yarımadanın yeniden sakız ağacı ile ağaçlandırılması yönündeki çabalarının ise başında bulunduğu kurum dahil, birçok devlet kurumunun direnci ile karşılaştığını ifade etti. “İki yıldır uğraşıyorum bürokrasiyi aşamadım. Ben de bürokratım ama ben bile kendi kurumumu aşamıyorum” diye yakınan Tatar, birilerinin stratejik ürünlerin yetiştirilmesine hep engel olduğunu dile getirdi.

Tehlikeli atıklar Harmandalı’na mı gömülmüş?
Çeşme’nin arıtılmasının derin denize deşarj edildiği bilgisini veren Tatar, su kıtlığı çekilen bir yerde tarımda kullanılacak suyun denize bırakılmasının hiçbir mantıklı açıklamasının olmayacağına dikkat çekti. Panelin ardından kendisine yönelik soruları da yanıtlayan Tatar, taş ve kireç ocakları konusunda yetkinin kendilerinde değil Orman Genel Müdürlüğü’nde olduğunu söyleyerek “Çok karışık bir durum aslında. Biz bile anlayabilmiş değiliz. Bu ocakların izni Orman Genel Müdürlüğü’nde veriliyor, ÇED’i ise Orman Bakanlığı yapıyor. Biz ise bu ocakları çevreye verdiği zararlar noktasında denetlemeye çalışıyoruz ama çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor” diye konuştu. Gemi söküm tesislerinde sökülen gemilerdeki tehlikeli atıkların gizlice gömüldüğü yerleri tespit ettiklerini aktaran Tatar, bu yerin ismini “dava hâlâ sürüyor” diye söylemedi. Tatar, “Bu dediğiniz yer Harmandalı çöplüğü olabilir mi” sorusunu ise “Her şey olabilir” yanıtıyla geçiştirdi. İzmir’de tonlarca tehlikeli atık bulunduğunu belirten Tatar, bunları taşıyacak ruhsatı olan belli bir araç bulunmadığını dile getirdi. Tatar, Efemçukuru altın madeninin valilikçe oluşturulan komisyon tarafından denetlendiğini ileri sürdü.

“Turizm Tahsisi” tehlikesi
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Vezan Karabulut’un yöneticiliğini yaptığı panelde konuşan Av. Ömer Erlat, Turizm Tahsisi Yasası ve tahsis edilen bölgelerle ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Bu yasa sonrası belirlenen tahsis bölgelerinin 75 yıl ve sonrası için yerli yabancı sermayeye kiralanmasının söz konusu olduğunu aktaran Erlat, bunun, Anayasa’nın birçok maddesine aykırı olduğunu dile getirdi. Alaçatı Koruma Derneği eski Başkanı İbrahim Topal ise Alaçatı’da gerçekleştirdikleri “Korumacı Turizm” uygulamasını anlattı. Şehir Plancıları Odası Başkanı Tolga Çilingir ise sunumunda, yarımada ile ilgili yapılan planlamalardan bahsederek bölgenin çevresi, kültürü ve sürdürülebilir bir planlama noktasında önerilerini sıraladı.