Kaçağa Bu Kadar Da Göz Yumulmaz Ki!



Sayıştay Başkanlığı, "Büyükşehir Belediyelerinde Altyapı Faaliyetlerinin Koordinasyonu" konulu performans raporu hazırladı. Çalışma çerçevesinde, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyesi sınırlarında bulunan diğer belediyeler ile büyükşehir sınırları dahilinde yoğun çalışması ve yaygın tesisi bulunan su-kanalizasyon, gaz, elektrik ve telekomünikasyon hizmetleri veren kurum ve kuruluşların 2004-2006 yıllarındaki faaliyetleri incelendi. İncelemede, "Büyükşehir belediyelerinde altyapı faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlayan uygun bir yapı kurulmuş mu?" ve "büyükşehir belediyelerinde altyapı faaliyetleri maliyet etkinliğini sağlayacak şekilde koordine ediliyor mu?" sorularına cevap arandı.

Önce Yapı, Sonra Altyapı Geliyor

Hazırlanan raporda imar planlarının, kentin düzgün ve planlı bir şekilde büyümesine, gelişmesine ve düzenlenmesine yön verdiği belirtilerek, düzensiz ve kaçak yapılaşmanın olduğu kentlerde altyapı planlaması ve koordinasyonundan da bahsetmenin mümkün olmadığı kaydedildi.

Büyükşehir belediyelerinin çoğunda yüzde 50’yi aşan oranlarda kaçak yapılaşma bulunduğu ifade edilen raporda, "Kaçak yapı oranları, İstanbul’da yüzde 70, Ankara’da yüzde 30-40, İzmir’de yüzde 60 olarak ifade edilmektedir. Üstelik bu oranlar, kesin veriler olmayıp yetkililerin tahminlerini yansıtmaktadır" denildi.



Büyükşehir belediyelerinde ilk önce plana aykırı veya plansız yapılaşma olduğu, bu alanlara altyapı hizmetlerinin daha sonra götürüldüğü belirtilen raporda, kentin nasıl ve hangi yönde gelişmesi gerektiğini ortaya koyması beklenen imar planlarının, çoğu yerde fiili duruma ayak uydurmak zorunda kaldığı kaydedildi. Raporda, "Bu da kaçınılmaz olarak, altyapı kurumlarının yatırımlarını kısa dönemli ihtiyaçlara yönlendirmesine, tesislerini farklı zamanlarda ve birbirinden bağımsız kurmalarına yol açmaktadır" görüşüne yer verildi.


5-6 Katlı Bina Yerine Gökdelen Yapılıyor

Birçok büyükşehir belediyesinde gecekondu alanları için sonradan hazırlanan imar planları ile mevcut durum arasında uyumsuzluklar oluştuğu ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Halihazır haritalarda mesken olarak görünen yerler, imar planlarında yol, haritalarda yol olarak görünen yerler, imar planlarında mesken alanı olarak yer alabilmektedir. Bu durum, altyapı tesislerinin güvenli ve standartlara uygun bir şekilde kurulmasını olanaksızlaştırmaktadır. Kısa sürede yenilenmesini ve/veya deplasesini zorunlu hale getirmektedir."



Raporda, İmar planlarında çok sık değişikliğe gidilmesinin, planlama çalışmalarını anlamsız hale getireceği ve planların bağlayıcılığını azaltacağı kaydedilerek, büyükşehir belediyelerinde "azımsanmayacak sayıda imar değişikliği yapıldığı" vurgulandı.

1999 depreminden sonra neredeyse yeniden kurulan Sakarya’da bile, her yıl yapılan ortalama imar değişikliği sayısı 125’i bulduğu belirtilen raporda, özellikle konut alanının ticari alana çevrilmesi, yeşil alanın konut alanına dönüştürülmesi gibi parsel bazında fonksiyon değişikliği ile kullanım alanı ve kat yüksekliği gibi konularda alınan değişiklik kararlarının, altyapı ihtiyacında önemli artış getirdiği vurgulandı.

İstanbul ve İzmir gibi metropoller ile Mersin, Antalya gibi turizm merkezleri, bu tip değişimin büyük boyutlu yaşandığı kaydedilen raporda, İstanbul-Şişli’de 5-6 katlı binaların yerine gökdelenler, iş merkezleri yapılması duruma örnek gösterildi.


İnşaat Ruhsatı Var, Kullanma İzin Belgesi Yok

İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı 32 belediyenin inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izinlerine ilişkin veriler incelendiğinde, hemen hemen bütün belediyelerde, çok sayıda inşaat ruhsatı verilmesine rağmen, neredeyse hiç yapı kullanma izin belgesi verilmediğinin görüldüğü belirtilen raporda, Arnavutköy’de 665 inşaat ruhsatı verilmesine karşın, 1 yapı kullanma izin belgesi tahsis edildiği kaydedildi ve "Bu durum, imara aykırı yapılaşmanın boyutlarını ortaya koymaktadır" denildi.



En Büyük "Batık Maliyet" Asfalt ve Kaldırım Harcamaları

Raporun "mükerrer ve batık maliyetler" başlıklı bölümünde, büyükşehir belediyelerinin asfalt harcamalarına da dikkat çekildi. Mükerrer ve batık maliyetlerin oluştuğu en önemli alanın "asfalt ve kaldırım harcamaları" olduğu vurgulanan raporda, bu harcamaların, büyükşehir belediyeleri ve denetlenen diğer belediyelerin bütçe ve yatırım harcamalarının yüzde 30-40’ını oluşturduğu kaydedildi.

Belediyeler yaklaşık her 5 yılda bir mevcut asfalt yolların tamamını yenileyecek kadar, asfalt çalışması gerçekleştiriyor. Sıcak bitümlü asfaltın ekonomik ömrü ortalama 15 yıl olduğu dikkate alındığında, yolların ekonomik ömrü tamamlanmadan yenilenmiş olduğu anlaşılıyor.
Rapora göre, 2004-2006 yıllarında büyükşehir belediyeleri ve denetlenen diğer belediyeler yaklaşık 1 milyar 428 milyon YTL asfalt, yaklaşık 420 milyon YTL kaldırım çalışmaları için harcama yaptı.

Rapora göre, büyükşehir belediyelerinin "asfalt ve kaldırım harcamalarının" yaklaşık dörtte 3’ünü, asfalt harcamaları meydana getiriyor. 2006 yılındaki büyükşehir belediyeleri ve denetlenen diğer belediyelerde asfalt harcaması, 2004 yılına göre yüzde 198, 2005 yılına göre ise yüzde 71 oranında artış gösteriyor. 3 yıllık artış oranları incelendiğinde, Adana, Bursa ve Konya dışındaki tüm illerde yüzde 100’ün üzerinde artış olduğu görülüyor. Antalya, Samsun, Mersin, Gaziantep ve Sakarya’da artış oranı yüzde 300’ün üzerine çıkıyor. Kocaeli Büyükşehir belediyesinde ise artış oranı yüzde 6115’i buluyor.