KAF'ın Batı Ucu Çatırdadı



Kuzey Anadolu Fayı’nın (KAF) batı ucunda, Ganos Kırığı denilen bölgede dün sabaha karşı 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Çanakkale, Edirne, İstanbul, Balıkesir ve Tekirdağ’da hissedilen deprem 20 saniye sürdü. Deprem can ve mal kaybına yol açmasa da panik yarattı. Sarsıntıyı hisseden çok sayıda kişi sokakta sabahlarken Edirne’de anahtarı almadan dışarı fırlayan Aykut ailesi, evlerine itfaiye aracının merdiveniyle girebildi.

Depremin merkezi

Depremin merkez üssünün Ege Denizi’nde Saros Körfezi olduğu açıklandı. Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremin Küçükanafarta Köyü’nün 10 kilometre açıklarında ve 15.3 kilometre derinlikte yaşandığını belirtti. Ercan “5.3’lük deprem Saros Körfezi’nde gerilme olduğunu gösterir. Bu bölgede beklenen büyük deprem bugünkü deprem değildir. Gelecekte 7.0 dolayında depremlerin olması beklenir ancak bugün için bir süre verilemez” dedi.

Çanakkale tabanına dikkat

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler bölgede 60-109 yıl periyodunda büyük deprem yaşandığını hatırlatarak önemli bir noktaya dikkat çekti: “Çanakkale’nin yapı stokunun genelde alüvyon olarak bildiğimiz gevşek birimler üstüne olduğu gerçeği, bu yapıların ne denli risk altında olduğunun göstergesidir.”

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ise “Bu hat, 1912 yılında kırıldı ve büyük bir deprem gerçekleşti zaten. Deprem, bu kırık üzerinde kırılmayan küçük segmentlerin, boşlukların kırılması şeklinde gerçekleşmiş olabilir. Saros’ta daha önceki büyük depremle biriken enerji boşaldığı için burada yakın bir tarihte büyük bir deprem beklenmiyor” diye konuştu.

‘İstanbul’u tetikler mi?

Peki Saros’taki deprem beklenen ‘İstanbul depremini’ tetikleyebilir mi? Öztürk şöyle yanıtladı:

“İstanbul depreminin Büyükçekmece-Silivri-Marmara Ereğlisi arasında bir hatta gerçekleşmesi bekleniyor. Marmara Denizi’ndeki beklenen depremin hem doğusunda hem batısındaki bu tür depremlerin kırılmayı tetikleyeceği söylenebilir. Bunu şöyle açıklayabiliriz; ortada kırılmamış bir kol var, bunun doğusu ve batısı kırılırsa ortadaki kolun yanal yöndeki hareketi kolaylaşıyor. Bunun doğrudan kırılmamış kolu etkileyeceğini bugünden yarına bir deprem oluşacağını söylememiz mümkün değil. Ama beklenen depremin doğusunda ve batısında küçük ya da büyük bu tür kırılmaların dikkatle izlenmesi gerekir ki Saros’ta meydana gelen depremin büyüklüğü de küçümsenmeyecek bir değerdir. Büyük fayın kırılmasını kolaylaştırabilecek küçük işaretler olarak da değerlendirebiliriz bunu.”