Doğa Derneği’nin yürüttüğü “Hasankeyf Yok
Olmasın” kampanyasının sembolü 'Kaplumbağa Rafet',
Avusturya’nın Viyana şehrinde Ilısu Barajı’nı
finanse eden Avusturya Kontrolbank'ın Ilısu Barajı ile ilgili
düzenlediği toplantı öncesi Greenpeace Avusturya, WWF
Avusturya ve Friends of the Earth dahil toplam 10
sivil toplum kuruluşuyla beraber Ilısu Barajı Projesi'ni protesto etti.
Ilısu Barajı Projesi’nin finansmanı, aralarında Avusturya Kontrolbank’ın da
olduğu Avrupalı kredi ihracat kuruluşlarınca, Almanya, İsviçre ve Avusturya
hükümetlerinin onayı ile sağlanmakta. Öte yandan, Avrupa
Parlamentosu 21 Mayıs 2008’de yayınladığı önergede Ilısu barajı gibi
geniş etkilere sahip olan, kültürel mirası ve eşsiz arazileri tehdit eden
projelerin Avrupa standartlarına uygun olması gerektiğini vurgulamıştı.
Doğa Derneği’nin Hasankeyf ofisinden yapılan açıklamada Kampanya Koordinatörü
Erkut Ertürk “Avrupa Parlamentosunun uyarısına ve Ilısu baraj
projesinin doğaya ve kültürel mirasa vereceği zararlardan dolayı hiç bir AB
ülkesinde onay alamayacak bu projeyi finanse eden üç ülkeden ikisi Avrupa
Birliği (AB) üyesidir” dedi. Ertürk sözlerine şöyle devam etti: “Bugün
Kaplumbağa Rafet dünyanın en saygın uluslar arası sivil toplum örgütleriyle
birlikte Kontrolbank’a bu projeden derhal çekilmesi uyarısında bulunmak üzere
Viyana’da bulunuyor.”
Kaplumbağa Rafet, Latince ismiyle Rafetus
euphraticus, 1996’da Uluslararası Doğa Koruma Birliği
(IUCN) tarafından küresel ölçekte yok olma tehdidi altındaki türlerin
yer aldığı kırmızı listeye dahil edilmişti. Ertürk “Bu bilimsel gerçeğe
rağmen Türkiye “Kaplumbağa Rafet” ve Dicle nehrinde yaşayan nesli tehlike
altındaki diğer türlerin yok olmasına neden olacak Ilısu Barajı Projesini hayata
geçirmeye çalışıyor” dedi.
Doğa Derneği Ilısu Barajı Projesi'nden sadece nesli tehlike altındaki
canlıların değil aynı zamanda içinde tarihi Hasankeyf şehrinin de bulunduğu
antik Mezopotamya’nın önemli bir bölümünün sular altında kalarak yok olacağı
uyarısını yapıyor. Bölgede yapılan çalışmalara Ilısu barajının 300’den fazla
arkeolojik alandan 83’ünün de sular altında kalacağını gösteriyor. Ertürk “ Doğa
Derneği ve Hasankeyfliler Türkiye’nin Ilısu Barajı Projesi'ni iptal ederek bu
korkunç hatadan dönmesini ve Hasankeyf’i UNESCO’nun dünya mirası listesine
eklemesini talep ediyor. Böyle bir karar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hem
Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasına sahip çıktığını, hem de, bölge halkı ve
Türkiye için istihdam ve gelir getirecek kültür ve doğa turizmi girişimlerine
kaynak oluşturacak bir vizyona sahip olduğunu göstermiş olacaktır” dedi.