Karabibik'in Taş Evleri Turizme Açılıyor



DHA'nın haberine göre, bu yıl 'Yeni Büyükşehir Yasası ile kapanan Beymelek Belediyesi'nin, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında, yüzyılı aşkın geçmişi olan 45 taş evden ilk etapta 5'i restore edildi. Beymelek taş evleri, iç içe geçen taş ve ahşabın uyumunu yansıtıyor. Yapıda sıva olarak kerpiç, ağaç olarak sedir kullanılmış. Restorasyonda da odalarda bulunan dolaplarda sedir ağacı kullanıldı, pencerelere el işi perdeler takıldı, yerlere yöresel Barak kilimleri serildi.

Karabibik'in evi gerçek oldu

İlk Türkçe realist köy romanı 'Karabibik'i 1890 yılında Türk edebiyatına kazandıran Nabizade Nazım'ın, bu romanı yazarken kaldığı ev de restore edildi. Konusu Beymelek Köyü'nde geçen romanın kahramanı Karabibik'e atfen 'Karabibik Evi' adı verilen taş ev, 2 oda ve 4 yatakla hizmete girdi.

Beymelek'te 15 yıl belediye başkanlığı yapan Osman Güngör de dedesinden kalan taş konağı aslına uygun restore ettirdi ve 10 oda, 24 yatakla turizme hizmet vermeye başladı. Güngör, "Karabibik romanının yazıldığı Beymelek taş evleri onarıp turizme açtık. Turizme açılmasıyla birlikte dünyanın her yerinden, değişik uluslardan insanlar geldi. Kendi kültürümüzü, kendi mutfağımızı herkese tanıtmış olduk" dedi.

Taş evlerden Hümmet Ağa Konağı, tam bir doğal yaşam alanı olmasıyla dikkati çekiyor. Bahçesinde tavuk, koyun, keçi, köpek gibi hayvanlar geziniyor. Konuklar kahvaltıda yiyecekleri yumurtayı folluktan kendileri alıyor. Hobi serasında yetiştirilen biber, domates, kavun, patlıcan gibi ürünleri kendileri toplayan konuklar, ayrıca konağın bahçesine ağaç dikiyor ve bu ağaçlara onu diken konuğun adı veriliyor.

Tatilciler memnun

Eşi ve çocukları ile tatile gelen Fransız Aurelie Giard, Beymelek taş evlerle ilgili olarak "Doğanın ve tarihin buluştuğu, dünyada az kalan yapılar turizme kazandırılmış. Çok mükemmel, çok güzel restore edilmiş. İlk kez geldik. Gelecek yıl yine geleceğiz" dedi.

Tatilcilerden Avukat Yurdahan Özkan da Beymelek taş evleri çok beğendiğini belirterek, şöyle dedi:

"Likya Yolu üzerinde olması ayrı bir keyif. 100 yıllık olduğunu söylediler. 1 yıl önce restore etmişler. Servis, odalar çok güzel. Herkese tavsiye ediyoruz. Gelsinler, burayı görsünler."

Prof. Dr. Bülent Özbil de köyü çok beğendiğini, çok doğal bir ortam olduğunu dile getirerek, "İçinde bulunduğumuz bina aslına uygun olarak restore edilmiş. Dışı orijinali yansıtsa da, içeride modern çağın gereklerine uyan donanımlar hazırlanmış" diye konuştu.