Alarko Carrier Türkiye'de klima ve kombi denince ilk akla gelen firmalardan. 10 yıl önce Alarko ve Carrier ortaklığı ile başlayan yolculuk tüm hızıyla devam ediyor. 10 yılda 220 milyon dolar ciroya ulaşan Alarko Carrier, ihracatını da 19 kat artırmayı başardı. Hatta 40 ülkeye yapılan ihracatın içerisinde Çin de bulunuyor. Alarko Carrier'in kuruluşundan itibaren genel müdürlüğünü yapan ve 33 yıldır Alarko bünyesinde çalışan Önder Şahin ile Türkiye'deki klima pazarını, doğru klimanın nasıl olması gerektiğini ve şirketin önümüzdeki döneme yönelik hedeflerini konuştuk.
Şöyle bir kanı vardır: Klima hasta eder... Eder
mi?
Su sizi hasta ediyor mu? Hayır... Peki şimdi 5 derecede bir suyu
itfaiye hortumu ile burnunuza sıksalar, rahatsız eder mi etmez mi? İşte klima da
öyle. Sen klimayı bilmem kaç derecede suratına doğru üfletirsen hasta eder
tabii... Klima böyle yapılması için değil ki... Klima seni hasta etmez, sen onu
yanlış kullandığın için hasta olursun... Geçen bir arkadaş geldi buraya dedi ki,
"hava çok sıcaktı arabada klimayı 18 dereceye getirdim.." Klima hiç 18 dereceye
getirilir mi? Buzdolabının ısısı zaten 12 derece...
Peki kaç derece olması gerekiyor?
Odanın
sıcaklığının, dış hava sıcaklığının en fazla 8 derece altına indireceksin.
Dışarısı 32 ise içeriyi 24'e ayarlayacaksın. Arabayı da evi de... 24 yüksek gibi
görünebilir ama değildir. Klima odanın nemini aldığı için sen nemsiz bir yerde
24'te değil 28 derecede bile durursun.
Son dönemde klima fiyatları iyice
düştü...
Çünkü teknoloji gelişiyor... Her şeyin fiyatı teknoloji ile
ucuzluyor. 1993'ten bu yana klima fiyatları yüzde 90 ucuzladı. O zaman 100 lira
ise şimdi sadece 10 lira. Telefon da bilgisayar da hepsi öyle. Dünyada bir
kategori hariç her şeyin fiyatı düşüyor.
Nedir o?
Lüks mallar... Çünkü lüks mal
erişilebildiği ölçüde popülerliğini kaybeder. Erişebildikçe fiyatını
yükselteceksin.
Klima lüks olmaktan çıktı o zaman...
O zaten
lüks değildi. Ben 15 senedir bunu anlatıyorum... Şimdi çocukluğumdan bir örnek
vereyim: Biz 50 yıl önce bir buzdolabı almıştık, benim babamın 2 yıllık maaşıydı
ve dört yıl taksitle ödenecekti. Mahalledeki ikinci buzdolabıydı. Şimdi
buzdolabı olmayan kimse var mı? Klima da ilk çıktığında öyle zannediliyordu.
Şimdi bugün klimasız bir yer düşünebiliyor musunuz? 90'ların başında Türkiye'ye
ilk klimalı arabalar gelmeye başladı ama ilk başta insanlar "bize göre değil,
pahalıdır bu" deyip çekindi. Ama şimdi klima nasıl satılıyor bir bakın. Şöyle
deniyor mesela; klima 300 YTL... Artık sanki karpuz satar gibi klima
satılıyor.
Klima alırken nelere dikkat etmeli?
Klimada
önce farkındalık, sonra erişilebilirlik ve sahip olma başladı. Şimdi ayrışma
başlıyor. İnsanlar klimalar arasındaki farklara bakmaya başladı. Çünkü klima
elektrik tüketen bir ürün. Alırken bir kere para ödüyorsunuz ama faturaya her ay
para ödüyorsunuz. Onun için vatandaş satın alma maliyetini değil sahip olma
maliyetini algılamaya başladı. Artık insanlar otomobil gibi "bunun hangisi az
yakıyor" demeye başladı.
Başka hangi özelliklerine
bakılıyor?
İkincisi filtresine bakılıyor. Üçüncüsü de yaz geceleri
klimasız uyunmuyor ve bundan başka ses yok ortalıkta. O yüzden insanlar artık
ses yapmayanına da bakıyor. Dolayısıyla iyi ve kötü ayrışmaya başladı. Klima
sektörü bu noktaya geldi. Hele bu elektrik zamlarından ve bakanlığın A sınıfı
olmayanlara izin vermeyeceğini açıklamasından sonra farkındalık giderek
artıyor.
Peki fiyatlardaki düşüş sürer mi?
Bir
taraftan satışlar artar, bir taraftan da fiyatlar iner. Yani zaman zaman arttığı
olur ama sonuçta teknoloji gelişecek ve fiyatlar inecek. Teknolojinin gelişmesi
her şeyin fiyatını düşürecek. İşte ara ara mesela hammadde ve petrol fiyatları
gibi etkenlerle fiyatlar çıkabilir ama 10-15 yıllık trendlere bakın, bunun yönü
aşağıdır...
Türkiye'de kaç klima satılıyor?
Pazar çok
büyüdü. Eskiden yılda 30-40 bin tane klima satılırken şimdilerde milyon tane
satılır hale geldi. Bundan sonra da artış trendi hep devam
eder.
Pazarın büyüklüğü ne kadar?
Split klima
pazarı 600-700 milyon dolara ulaştı. Diğerleri ile 1 milyar dolara
yaklaşır.