WWF Türkiye'den Dalyan Halkına Çağrı



WWF Türkiye, Dalyan halkını kendi yaşam alanlarına sahip çıkmaya çağırıyor. Deniz kaplumbağaları, İztuzu Plajı ve kanalıyla ünlü Dalyan’da 500 dönüm sazlık alan, geçtiğimiz günlerde esrarengiz bir biçimde yanmıştı. Yaklaşık 180 kuş türünün barındığı ve ekosistemin kalbi olan sazlıklarda çıkan yangın, ortada bir kasıt unsuru olup olmadığı sorusunu gündeme getirmişti.

WWF Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak; “Dalyan, sahip olduğu doğal zenginlik nedeniyle koruma altına alınmış ve Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmiştir. Bu mevsimde sazlıklarda yangın çıkmış olması ne yazık ki kasti olduğu endişesini güçlendiriyor. Sazlıklar bir çok canlı türünün yaşam alanı ve buradaki doğal arıtma sistemidir. Deniz kaplumbağalarının yaşam alanı olan İztuzu kumsalına kadar uzanan doğal su kanalı, bu sazlıklarla kaplıdır. Başta Dalyan ve Köyceğiz halkı bu zenginlikten yararlanarak balıkçılık ve uluslararası turizmden gelir elde ediyorlar. Bu nedenle Dalyan ve Köyceğiz’de yaşayanlar, Akdeniz’in bu eşsiz doğal varlığına ve sazlıklara sahip çıkmak ve korumak zorundadır.” dedi.

Sazlık yangınının sebepleri arasında, avcılık ve kuş gribi de gösteriliyor. Ülkemizdeki sulak alanlar ve sazlıklar, birçok nesli tehlike altındaki kuşun üreme, beslenme ve konaklama alanı. Filiz Demirayak; ”Sulak alanlarda aşırı avlanmak, sazlık alanları yakmak ne bu günün avcılık anlayışı ile bağdaşır, ne de kuş gribine önlemeye yönelik bir önlem olabilir. Özel Çevre Koruma Alanı olan bir bölgede kış mevsiminde çıkan bir yangını, avcılık ya da kuş gribi konularıyla örtmeye çalışmak mümkün değildir. Dalyan sazlıkları yangınının sorumlularının bulunması için yetkilileri hızlı hareket ederek caydırıcı olmaya ve önlem almaya çağırıyoruz.” dedi. Demirayak, Akdeniz’in sayılı doğal değeri olan Türkiye’nin doğal kaynaklarını korumanın yaşamsal ve toplumsal sorumluluğumuz olduğunu sözlerine ekledi.

WWF Türkiye, Akdeniz Havzası’nda neredeyse eşsiz olan Köyceğiz - Dalyan’nın ülkemizin önemli çevresel ve ekonomik kaynaklarından biri olduğunu belirtiyor. Bu nedenle ilgili kuruluşları Dalyan’ın daha iyi korunması için önlemler geliştirmeye, Dalyan halkını barındırdığı tüm özellikleriyle bir bütün olarak Dalyan’a sahip çıkmaya ve kendi bölgelerinin koruyucusu olmaya çağırıyor.