Kazdağları'nda Baraja Hayır!



Sol Gazetesi'nden Cüneyt Çakır'ın haberine göre, Kazdağları'nda bulunan Zeytinli deresi, Kızılkeçili deresi üstünde yapılması planlanan barajlara karşı halk toplantıları Mehmetalan Köyü'nde başladı. Köy halkının tamamının katıldığı toplantı köy muhtarı Metin Aktaş’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Aktaş konuşmasında köyden gençlerle baraj hakkında bilgi edinmek için yetkili kurumlara başvurduklarını ancak tatmin edici bir yanıt alamadıklarından yakındı. Barajın halk yararına olmayacağını belirten Aktaş suyun ticarileşmesine karşı olduğunu belirterek konuşmasına son verdi. Toplantı da daha sonra ‘’Anadolunun İsyanı’’ belgeselinin gösterimi yapılarak barajın çevreye ve köy halkına ne kadar zarar verileceği gösterildi.

Daha sonra söz alan Güney Marmara Çevre Platformu (GÜMÇED) başkanı Mehmet Akif Öznal söz alarak daha önce Karadeniz’de Loç Vadisi’nde, Ihlara Vadisi’nde gördükleri mücadelenin kapılara dayandığını belirtti. Kazdağlarının pınarlarının kurutulmak istendiğini belirten Öznal derelerin özgür akması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Günü geldiğinde Türkmen kadınlarının pullularını giyerek o dozerlerin önünden geçeceğinden şüphesi olmadığını belirten Öznal konuşmasını birlik olmak gerektiğini belirterek son verdi.

Kazdağı Milli Parkı eski şefi ve bölge sakini Hasan Basri Avcı söz alarak 17 Aralık’tan beri ortaya ayakkabı kutularının döküldüğünü, iktidarın bunları örtmek için elinden geleni yapmaya çalıştığını belirtti. Hasan Basri eğer baraj yapılmaya başlanırsa Mehmetalan Köyü’nün her halükarda taşınacağını, köyün bir şantiye alanına dönüşeceğini belirtti. Kazdağı'nda ekolojik ve kültürel bir yıkıma neden olacak bu barajların durdurulması gerektiğini ısrarla vurgulayan Avcı eğer bu barajı durduramazsak zamanında milli parktan mantar topladığı için, balık tuttuğu için kovduğu köylülerin yüzüne bakamayacağını belirtti. Barajların yapılması ile beraber dünyanın oksijen cennetlerinden birisi olan Kazdağları'nın bu özelliğini kaybedeceğini belirten eski milli parklar şefi Avcı konuşmasına örgütlenmek gerektiğini bunların karşısına bir olarak çıkılması gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Daha sonra söz alan bölgeye yeni yerleşen Avukat Burcu Özaydın köylüye hukuk içinde ne yapılacağına dair kısa bir sunum gerçekleştirdi. İdari dava açma haklarının olduğunu belirten Özaydın ancak asıl önemli olanın ÇED raporunun olduğunu belirtti. Proje hakkında bilgi edinmek için başvurduklarını ancak bilgi alamadıklarını belirten Özaydın, şirketin köy halkı ile toplantı yapmak zorunda olduğunu belirterek bu toplantının yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Özaydın konuşmasına hukukun yetersiz olduğu yerde fiili mücadele hakları olduğunu belirterek son verdi.

Avukat Burcu Özaydın’dan sonra köy muhtarı Metin Aktaş bölge sakini Yalçın Cerit’e söz vererek konuşma yapmasını istedi. Yalçın Cerit yaptığı konuşmada örgütlü davranmanın gerekli olduğunu belirtti. Haklarımızı kazanmak için birbirimize elimizi vermek zorunda olduğumuzu belirten Cerit bu sistemi değiştirene kadar mücadele edilmesini belirterek konuşmasına son verdi.

Köy gençlerinden olan İbrahim Biçer söz alarak tarlalarında şirket elemanlarının izinsiz olarak çalışma yaparken gördüklerini daha sonra bunları tarlalarından kovduklarını belirtti. Buralara kimsenin dokunmaya hakkı olmadığını belirten Biçer şirket elemanlarını kovmaya devam edeceklerini belirtti.

Son olarak söz alan Mehmetalan Köyü sakini ve TKP Edremit İlçe Meclisi Adayı olan Orman Endüstrisi Mühendisi Turhan Ünal Çakır konuşmasına derelerine sahip çıkarken polisin gaz bombaları tarafından öldürülen Metin Lokumcu’yu anarak başladı. Köyün gençlerine teşekkür ettiğini belirten Çakır birlik olunması halinde iktidarın Gezi Parkı’na çivi dahi çakamadığını sözlerine ekledi. Mücadelenin artık kapımıza dayandığını belirten Çakır yüzmeyi öğrendiğimiz, balık tutmayı öğrendiğimiz çayların özgürce akacağını bunun sağlanması için elimizden geleni yapmamız gerektiğini belirtti. Köy sakini olan Çakır’ın konuşması köy halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Köy halkının yoğun katılım gösterdiği toplantı köy gençlerinin yoğun katılımının olduğu bir komitenin kurulması ile son buldu.