Kemah Kalesi'nde Kazı Çalışmaları Yeniden Başladı



Kazı çalışmalarını inceleyen Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş ve diğer yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Akdemir, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, göreve başladığı zaman valilik olarak mesailerinin, enerjilerinin büyük bölümünü il genelindeki tarihi ve kültürel varlıkları ayağa kaldırmak, bu eserleri yeni nesillere aktarmak için çalışacaklarını söylediğini anımsattı.

Bu doğrultuda yoğun şekilde çalıştıklarını anlatan Akdemir, Tercan ilçesindeki Mama Hatun Kervansarayı ve Türbesi'nde restorasyon çalışmalarını başlattıklarını, ilçelerdeki birçok eski cami ve çeşmede de çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Bu yıl ayrıca merkezde Çadırcı Hamamı'nın restorasyon işlerine başladık" dedi.

Hem Altıntepe Kalesi'nde hem de Kemah Kalesi'nde kazı çalışmalarının yürütülmesi dolayısıyla çok mutlu olduklarını dile getiren Akdemir, "Kazı çalışmaları büyük bir gayretle devam ediyor. Öncelikle hocamız ve ekibine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki Kemah, kısa süre içerisinde gerek Sultan Melik Türbesi ile gerekse Kemah Kalesi'ndeki bu kazılarla turizmin yeni cazibe merkezlerinden olacak" diye konuştu.

Prof. Dr. Yurttaş ise Kemah Kalesi'nde ilk kazmayı 2011 yılında vurduklarını ifade ederek, "İlk kazımızı kalenin girişinde yer alan cami alanında yaptık. O bölüm tamamen ortaya çıkarıldı" dedi.

"Saray hamamı" olarak nitelendirdikleri bölümde önceki sene kazı çalışması yaptıklarını hatırlatan Yurttaş, "Kemah Kalesi'nin en güzel manzaralı yeri, kuzey batı ucu. Ona yakın olduğu için bu hamama da 'saray hamamı' olarak isim verdik. Alt kısımda bir sarayın varlığını tahmin ediyoruz. Bu seneki yeni çalışmalarımızda da sarayın sağ tarafındaki yerleşim alanlarında kazı çalışmalarını devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Çalışmalar bir ay sürecek

Yurttaş, kazılarda bugüne dek cami, hamam ve çeşitli mimari yapılara ulaşıldığını, hamamın içerisinde önceki sene yazma ve matbu eserler ortaya çıkarıldığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Bulunanların en eskisi, 16. yüzyıla ait, 37 varaktan (yaprak) ibaret bir Kur'an-ı Kerim, Ahmet Karahisari ekolüne ait olduğunu tahmin ettiğimiz bir Kur'an-ı Kerim. Onun yanında özellikle 18. ve 19. yüzyıla ait Kur'an-ı Kerimler, fıkıh kitapları, hadis kitapları, dini eserler, okullarda okutulan çeşitli bilgileri içeren matbu eserler, tüccarlara ait veresiye defterleri gibi birtakım buluntular elimize geçti. Kazı çalışmalarında 22 sikke buluntumuz var, bunlar müzede. Camiden ve hamamdan çok güzel, Mengücekli dönemine ait olduğunu tahmin ettiğimiz yani günümüzden 800 sene öncesine ait alçı buluntular ortaya çıkarıldı. Üzerlerinde kitabeler var, bitkisel süslemeler, geometrik süslemeler var. Bir de küçük bir aslan figürünün kalıntısı var."

Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, bu dönem 5 akademisyen, 18 öğrenci ve 35 işçinin katılımıyla saray alanının doğusunda başlatılan çalışmalarda tandır ortaya çıkarıldığını, çalışmaların bir ay süreceğini sözlerine ekledi.