Büyükşehir Belediyesi'nin, Alsancak Limanı'ndan başlayarak Turan'a kadar uzanan bölgeyi, yoğun yapılaşmaya açması tepkilere neden oldu. Daha önceki projenin değiştirilmesi ve bu değişikliklerin kamuoyunda tartışılmadan hızlı bir şekilde Meclis'ten geçirilmesi, belediye yönetiminin sermaye gruplarının baskısına boyun eğdiği şeklinde yorumlandı. Öyle ki projede yapılan değişikliklerden belediyede görev yapan iki şehir plancısının dahi haberinin olmadığı belirtiliyor.
Komisyon üyesinin de inşaatı var
Bir diğer dikkat çekici konu da Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyesi Selim Gökdemir'in inşaatının da bu bölgede bulunuyor olması. Gökdemir'e ait MEGAPOL firmasının, İzmir Adliyesi'nin yanındaki 'Sunucu Plaza' inşaatının temel iyileştirmesi yapılmış durumda. Söz konusu plan değişikliği Meclis'te kabul edilmeden önce İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun onayından geçmişti. Komisyonun AKP'li üyesi Gökdemir, Başbakan Erdoğan'ın yurtdışı gezilerine götürdüğü isimlerden birisi. Gökdemir'in yanı sıra, bu bölgede, Sabancı, Koç ve Doğan Grubu'nun arazileri de bulunuyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha önce söz konusu bölge için 2001 yılında uluslararası düzeyde bir proje yarışması açmıştı. Bu yarışmada getirilen öneriler değerlendirilerek, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı, 2003 yılında Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nce kabul edilmişti.
2003 yılında onaylanan bu plan, geçtiğimiz günlerde, 'Yatırımcı için cazip hale getirme' gerekçesiyle değiştirildi. Bu değişiklikle, zeminde yüzde 25, 30 ve 35 olan kullanım hakkı yüzde 40, 45 ve 50'ye yükseltildi. İnşaat yoğunluğu önceki projede 1.5 milyon metrekare iken 3.5 milyon metrekareye çıkartıldı. Bu da Balçova ve Narlıdere ilçelerinde bulunan binaların toplamından daha fazla bir inşaat alanı demek. Yapılaşma yoğunluğundaki bu artışa rağmen bölgedeki teknik ve sosyal altyapıya binecek ek yük için ise alınmış herhangi bir önlem bulunmuyor.
'Menfaat zinciri patladı'
CHP, AKP, ANAP, DYP ve bir de SHP'li üyenin bulunduğu Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde, planla ilgili tek ret oyunu SHP'li Mehmet Gültekin verdi. Görüştüğümüz Mehmet Gültekin önceki planın ruhunun terk edildiğini, ortaya yeni bir şey çıktığını belirtti. Taban alanının genişletilip, parsellerin düşürüldüğünü ifade eden Gültekin, konu ile ilgili şunları söyledi:
"Duvar gibi bir yapılaşma öngörülüyor. Menfaat zinciri patladı. Önceki projeyi hazırlamak 3.5 yıl sürmüştü. Yeni proje bir hafta içinde meclisten geçirildi. İzmir'in gelişmesini istiyoruz, ama ileride çözemeyeceğimiz sorunlar yaratmak istemiyoruz. Deprem olduğunda insanlar kaçacak yer bulamıyor. Bütün ilgili kurumlarla kamuoyunda tartışıldıktan sonra yapılmalıydı. Bilimsel bir çalışma yok. Buca Belediye Başkanı bir mahalle için bir kat fazla isteyince herkes gülmüştü. Şimdi kimse gülemeyecek. Ben de itiraz etmeseydim herhangi bir parsel gibi geçip gidecekti. Gerekli duyarlılığın gösterilmesi, sorumlulukları olanların görev çıkararak üzerine düşeni yapmaları gerekiyor".
ŞPO'nun çekinceleri
Yeni plana karşı çıkan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de, plan değişikliği ile ilgili çekincelerini şöyle sıraladı:
-Planlanan arazinin, geçmiş dönemlerde yapılan planlardan gelen uygulama verileri gözardı edilerek, plana ilişkin uygulama sorunlarını yalnızca yoğunluk artışıyla çözmeyi hedeflemesi,
-Toplam inşaat alanının artışından kaynaklanabilecek teknik ve sosyal altyapı yetersizliği,
-Nazım planından bağımsız ele alınmış olması,
-Şehircilik ilkeleri ve kamu yararı doğrultusunda değil, sermaye ve yatırım çevrelerinin taleplerine göre hareket edilmesi,
-Sivil toplum örgütleri ile mutabakata varıldığının söylenmesine rağmen plan revizyonu ile elde edilen ve kabul edilen plan hakkında kamuoyunun yeterli bilgisinin olmaması.