'Kentsel Dönüşüm Kentlerin Kimliğini Öldürüyor'



BUSİAD Düşünce Kulübü'nün etkinliklerinden olan, Uludağ Üniversitesi, Uludağ Felsefe Derneği katkılarıyla düzenlenen "Açık Kapı Toplantıları Felsefe Söyleşileri"nin konuğu Prof. Dr. Nadir Suğur oldu.

Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Eskişehir Kent Konseyi Başkanı olan Suğur, "Türkiye'de Kentsel Dönüşüm ve Sorunları" başlıklı sunum gerçekleştirdi. 28 Mart'ta BUSİAD evinde yapılan etkinlikte konuşan Suğur, Mayıs 2012 tarihinde çıkan ve kentsel dönüşümde merkezi yönetimi olağanüstü yetkilendiren kanuna dikkat çekti. Doğru ve yanlış kentsel dönüşüm çalışmalarını örneklerde dinleyicilerle paylaşan Suğur, en büyük tehlikenin sosyal ayrışma olduğunu belirtti. 'Mekansal ayrışma' eşittir 'sosyal ayrışma' diyen Suğur, kentlerin profilleri belirlenirken, farklı kültür gruplarının bir arada yaşamasının önemli olduğunu söyledi. Sunumunda farklı kentlerden iki kentsel dönüşüm projesi gösteren Sungur " Kentlerin kendi dokusu vardır. TOKİ konutlarında ise her kentte kibrit kutusunu andıran aynı tip binaların yükseldiğini görmekteyiz. Bu kimliği öldürür" dedi.

Sungur kentsel dönüşümün nasıl olması gerektiğiyle ilgili de şunları söyledi: "Kentsel dönüşüm öncelikle çevre ve insan odaklı olmalıdır. İnsanların kentsel, sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını dikkate alınmalıdır. Kentte yaşasa da kırsal kültürünü devam ettiren kişileri yüksek binalara sıkıştıramazsınız. Yapılar kentin kimliğini ve karakterini yansıtmalıdır. Katılımcı olmalıdır. Paylaşımcılık önemlidir. Sivil ve demokratik de olması gereken kentsel dönüşüm projeleri kesinlikle farklı gelir gruplarını bütünleştirmelidir. Yıllar önce Brezilya gibi bazı ülkelerde yapılan yanlışa düşmemeliyiz."