Kimse Yok mu?



İETT’nin Ayazağa Garajı’nın özel sektöre 10 yıllığına devretme ihalesinde yaşanan 108 trilyonluk skandal karşısında İETT sessizliğini korurken edindiğimiz yeni bilgiler, skandalın boyutunun daha büyük olduğunu ortaya koydu.

4 firmanın teklif vermesiyle yapılan Ayazağa Garajı’nın özelleştirilmesi ihalesinde, şartnamede yapılan değişikliklerle kurumun 108 trilyon zarara uğratıldığı, gazetemizde yer almıştı. Haberimizde, ihaleye 10 yıl için yaklaşık 120 trilyon TL bedel ödemesi gereken firmanın, sadece 12 trilyon TL ödeyeceğine; böylece kurumun, 108 trilyon zarara uğratılacağına dikkat çekilmişti. Haberde ayrıca, eski şartnamede “araç başına yıllık kira bedeli” 26 bin 738 YTL (yaklaşık 27 milyar TL) iken, yeni şartnamede, yine “yıllık” ifadesi yer almadığına; böylece ihaleyi alan firma, 10 yılda araç başına hat bedeli olarak 270 milyar ödeyecekken bu miktarın 27 milyar TL’ye düşürüldüğüne vurgu yapılmıştı.

İETT sessizliğini koruyor
Yaşanan skandal üzerine hiç bir açıklama yapmayan İETT sessizliğini koryor. İETT sesizliğini korurken, şartnamede yer alan başka maddelerle de skandalın daha da derinleştiği ortaya çıktı. İETT’nin sessizliği ve skandalın boutlarının genişlemesiyle ilgili görüşmek üzere aradığımız İETT yetkilileri, bizimle görüşmekten kaçındı. Ulaşmaya çalıştığımız İETT yetkilileri, skandala yanıt vermek yerine bizi başka görevlilere yönlendirmekle yetindi. Ulaşmaya çalıştığımız genel müdürler, basın müşaviri, ihale sorumlu müdürü, ihale memurlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi, skandala ilgili bilgi vermekten kaçınarak topu başka yetkililere atmakla yetindi.

Suç işleniyor
Özelleştirmeyle ve şartnameye sonradan eklenen maddelerle kamunun büyük zarara uğratıldığına dikkat çeken İETT Dairesi eski Başkanı Güven Otman, “Bu biçimde bir şartname hazırlanarak kamunun zarara uğratılması, hiçbir biçimde kabul edilemez” dedi. Mevzuata göre şartnamenin, ihaleye çıkıldıktan sonra bir daha değiştirilemeyeceğini dile getiren Otman, “Eğer değiştirilmesi düşünülüyorsa, ihale iptal edilir ve yeni şartname hazırlanarak yeni bir ihale yapılır. Bu ihalede, neresinden bakarsanız bakın usule aykırı davranılmış” şeklinde konuştu

Daha önce, İETT’nin özelleştirilmesinin yaratacağı olumsuz sonuçlar hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını ifade eden Belediye İş Taşıt Şube Başkanı Saadettin Yıldırım, “Bir ihalenin 4 defa ertelenmesi bile başlı başına, burada bir şeyler döndüğünün göstergesi. Bu ihalede amaç, kamu malını yabancı şirketlere ve kendi yandaşlarına peşkeş çekmek; Evrensel gazetesinde çıkan haberde de kamunun ne kadar büyük bir zarara uğratılacağı, belgesiyle yayımlanmıştır” dedi. İhalede yapılan usulsüzlüklerle suç işlendiğini kaydeden Yıldırım, skandala dönüşen ihalenin iptal edilmesi gerektiğini belirterek ihaleyi ve gelişmeleri, sendika avukatlarıyla değerlendirip sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi.

Dört firma teklif vermişti
İETT Genel Müdürlüğünde yapılan Ayazağa Garajı’nın dördüncü ihalesine 4 firma teklif verdi. İhaleye Güneş-Albayrak A.Ş. 682.5 bin YTL, Eurobus Invest-Metropolitan-Yeni İstanbul Halk Otobüsleri-İstanbul Halk Ulaşım-Öz Ulaşım A.Ş. 700 bin YTL, Turex-Efatur A.Ş. 750 bin YTL ve Kara Turizm-Hilal Meşrubat-Teknik Katı Atık Yönetimi A.Ş. ise 850 bin YTL geçici teminat bedeli ile katılmışlardı. Teklifleri değerlendirecek olan ihale komisyonu, firmaların yeterliliklerini inceledikten sonra gerekirse fiyat artırımı ve serbest pazarlık usulü ile ihaleyi karara bağlayacak.

Skandal büyüyor
108 trilyonluk skandal haberimiz üzerine yaşanan skandala büyük tepki oluşurken şartnamede yer alan başka maddelerle ve bilet ücretlerine gelecek zamlarla birlikte skandalın katlanarak büyüyeceği ortaya çıktı. İETT Genel Müdürlüğü’nde 4 firmanın katılımıyla yapılan ihale iptal edilmezse; şartnamede yapılan değişikliklerle kamu, trilyonlarca lira zarara uğratılacak. İETT’nin özelleştirilmesinin başlı başına büyük bir kamu zararı olduğunu ifade eden kurum temsilcileri, bir de şartnamede yapılan değişikliklerle bu zararın katmerleşerek büyüdüğünü belirttiler.

İETT’nin, kamu hizmeti yapan bir kent içi toplu ulaşım kurumu olduğunu ve özelleştirilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade eden Tüm Bel-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Halim Gürbüz, özelleştirmenin, GATS sözleşmesinin bir uzantısı olarak İETT’nin yabancı tekellere peşkeş çekilmesi anlamına geleceğini vurguladı. Gürbüz, GATS sözleşmesi kapsamında yabancı tekellerin denetlenemeyeceğini ifade etti.

İhalede yaşanan skandalın, 108 trilyonla sınırlı olmadığını ifade eden Gürbüz, aldıkları bilgilere göre aslında firmaların, yapılan değişiklikle yaklaşık 200 trilyon vurgun yapacaklarını dile getirdi. Halim Gürbüz, ihaleyi alacak şirketin, garajların kiralanmasıyla şartnamede bulunan maddelerle mazot, lastik alımı gibi çok sayıda kalemde indirimlerden yararlanarak garaj kirasının da üzerinde, yaklaşık 11 trilyon kâr elde edeceğini ve bunun da garaj kirasını karşılayacağını ifade etti.

Halim Gürbüz ayrıca, şartnamede yer alan bir madde ile de ihaleyi kazanacak olan firmanın, araç filosunu ek bir ücret ödemeden iki kata çıkarabileceğini ve 500 araçlık filonun, 450 araç bedeline alındığını; bunun ise yaşanan peşkeşi katmerleştirdiğini ifade etti.