Kiracıya Müjde



TBMM Başkanlığı'na sunulan Türk Borçlar Kanunu tasarısı, özellikle ev sahibi ve kiracılar açısından önemli değişiklikler öngörüyor. Tasarıya göre, döviz üzerinden yapılan kira kontratlarında kira bedeli 5 yıl süreyle artırılamayacak. Aile konutu kiralanması halinde, kontratın kiracı tarafından feshedilmesi için eşin rızası da gerekecek. 649 maddelik tasarıda şu önemli düzenlemeler yer alıyor:

Kira bedellerinde yapılacak artışlar, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini (TÜFE) geçemeyecek. Konut ve işyeri kiralarında depozite, 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Dövizle yapılan kira kontratlarında 5 yıldan önce artış yapılamayacak. Komşulara gerekli saygıyı göstermeyen kiracının sözleşmesi de iptal edilecek.

Sigorta mal sahibinden
Kiralık yerle ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülükleri mal sahibi karşılayacak. Kiracı, mal sahibinden kiralanan yerle ilgili ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilecek.
Bu sürede ayıp giderilmezse kiracı bu ayıbı mal sahibi adına gidertebilecek ve bundan doğan alacağını kira bedelinden kesebilecek.

Kiracı, kiralanan yerin tesliminden sonra hemen ödenmesi gereken kira bedelini veya yan gideri ödemezse, mal sahibi yazılı olarak bir süre verecek.
Bu süre içinde de ödenmezse mal sahibi, sözleşmeyi feshedeceğini kiracıya bildirecek. Kiracıya verilecek süre en az 10 gün, konut ve işyeri kiralarında ise en az 30 gün olacak.

Kiracı, kiralanan yeri sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı gösterecek. Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda ev sahibi 30 gün süre vererek durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak.
Ancak, kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev sahibi yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek.

Kiracı sözleşmeye uygun kullanım dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmayacak.

Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış sayılacak. Mal sahibi, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyecek.

Yazılı rızayla kefil
Eşlerden biri, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek. Verilen her türlü kefalet, 10 yıl sonra kendiliğinden ortadan kalkacak.

Kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemeyecek. Ancak, borçlunun kesin aciz belgesi alması, borçlunun Türkiye'de takibatının imkansız hale gelmesi ve borçlunun iflasına karar verilmesi halinde kefil takip edilebilecek.

Kumar ve bahisten doğan alacak hakkında dava açılamayacak ve takip yapılamayacak. Kumar oynayan veya bahse giren kişi tarafından imzalanmış adi borç veya kambiyo senedi, üçüncü bir kişiye devredilmiş olsa bile, hiçbir kimse bunlara dayanarak dava açamayacak.

Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması nedeniyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen, niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu tutulacak. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile bunlardan sorumlu olacak.