Kocaeli 'Umudu'nu Yitirdi

Marmara depreminde tüm birimleri yıkılan Kocaeli Üniversitesi'ni 4 yılda Umuttepe Yerleşkesi'ne taşıyarak yörenin " umudu"nu çoğaltan eski rektör Prof. Baki Komsuoğlu yaşamını yitirdi.

Kalın bağırsak kanseri hastalığı nedeniyle uzun süredir tedavi gören Komsuoğlu, durumunun ağırlaşması üzerine dün Umuttepe Yerleşkesi'ndeki evine götürüldü. Saat 04.00 sıralarında evinde yaşamını yitiren Komsuoğlu için dün yerleşke içindeki Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde veda töreni yapıldı. Törene Komsuoğlu'nun eşi olan şimdiki Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Komsuoğlu'nun cenazesinin bugün Ankara Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazı sonrası aile mezarlığında toprağa verileceği bildirildi.
Üniversiteyi yeniden yarattı

1946 yılında Isparta'nın Yalvaç ilçesinde doğan Baki Komsuoğlu, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki lisans eğitimini 1970'te tamamladıktan sonra 1975'te aynı üniversitede iç hastalıkları uzmanı oldu. 1994 yılından bu yana Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan Komsuoğlu, iki dönem rektörlükten sonra 2006'da bu görevi eşine devretti.

Komsuoğlu, 1999'daki Marmara depremi sonrasında kentte yaşanan büyük umutsuzluğu dağıttı. Depremde hasar gördüğü için öğretime ara verilmesi ve tüm çalışanlarının farklı illere gönderilmesi düşünülen üniversitede Komsuoğlu'nun kararıyla kısa sürede çadır ve prefabrike derslikler oluşturuldu, kısa bir gecikmenin ardından 1 Kasım 1999'da eğitime başlandı. İlk fırsatta, merkez yerleşke oluşturmak için çalışmalara başlayan Komsuoğlu, 2000 yılında temeli atılan ve 4 yılda tamamlanan Umuttepe Yerleşkesi'nin kurucusu oldu. Umuttepe Yerleşkesi'yle Türkiye'nin sayılı üniversiteleri arasına giren Kocaeli Üniversitesi, 50 binin üzerinde öğrenci potansiyeline kavuştu.

Komsuoğlu, gazetemiz yazarlarından Mehmet Faraç' la yaptığı ve 14 Şubat 2006'da yayımlanan röportajında şunları söylemişti. "Üniversiteler özerk olmadığı sürece yüzyıllardır devam eden iktidar-üniversite kavgası bir süre daha devam edecek görünüyor. Üniversiteler rahat fikir söyleyebilecek bir düzende olmalılar. Üniversiteler Türkiye'nin aleyhine değil, Türkiye'nin lehine konuşan müesseseler. Yani hocaları dinlemek gerekiyor. Yanlış da söyleyebilir hocalar, ama söylediklerinin çoğu doğrudur, yol göstericidir ve Türkiye'nin lehinedir."