Kocaoğlu'ndan Komşu’ya EXPO Mektubu!



Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yunanistan’ın EXPO oylamasında İzmir’e oy vermeyeceği şeklindeki açıklamalara karşılık başlattığı diplomasi atağını sürdürdü.  Geçtiğimiz hafta Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosu Theodore Tsakiris ile görüşen Başkan Kocaoğlu, şimdi de Atina Belediye Başkanı Yiorgos Kaminis’e mektup yazarak Yunan Hükümeti’nin EXPO ile ilgili kararını yeniden gözden geçirmesi konusunda “aracı” olmasını istedi.

Kocaoğlu, “çok değerli meslektaşım” diye başladığı mektubunda, “İzmir ve Atina; bir elmanın iki yarısı gibiyiz. EXPO gibi çok önemli bir organizasyonda birbirimize omuz vermememiz düşünülemez. Sizden ricam şudur: Yunan Hükümeti’nin EXPO ile ilgili kararını yeniden gözden geçirmesi konusunda lütfen aracı olun. EXPO için atacağınız adımın, Türk-Yunan dostluğunu çok daha anlamlı kılacağını anlatın herkese… İzmir’e verilecek desteğin, Ege’yi ‘barış denizi’ haline getirme çabalarına sağlayacağı katkıyı söyleyin. Temsil etmekten onur duyduğum, barışa ve kardeşliğe inanan 4 milyon İzmirli adına sizden bunu talep ediyorum. Unutmayın; barış emek ister” cümlelerine yer verdi.

Başkan Kocaoğlu, Kaminis’e gönderdiği mektupta özetle şunları söyledi:

“İzmir ve Atina, her bakımdan birbirine çok yakın; sayısız ortak paydası olan iki kent. İklimimiz, insanlarımız, sokaklarımız, yemeklerimiz, müziklerimiz o kadar çok benziyor ki! Biz ancak ve ancak dost olabiliriz. Öyleyiz ve öyle de kalacağız. Sizin de çok iyi bildiğiniz bu detayları neden hatırlattığımı sanırım tahmin ettiniz. İzmir ve İzmirliler olarak, EXPO’nun 2020 yılında yapacağı büyük organizasyona talibiz. Üstelik çok iddialıyız. Bu önemli yarışta en büyük gücü de siz dostlarımızdan alıyoruz, alacağız. Biz, EXPO 2020’nin, sadece bir kente mal edilemeyecek kadar önemli,  bir proje olduğunu düşünüyoruz. Ve EXPO 2020 İzmir’in, bir ‘Ege Projesi’ olacağına inanıyoruz. Ancak ‘Yunanistan’ın EXPO yarışında İzmir’i desteklemeyeceği’ şeklindeki açıklamaların, deyim yerindeyse, kentimizde çok büyük bir şok yarattığını bilmenizi isterim. Burada ‘hayal kırıklığı’ deyimini özellikle kullanmak istemiyorum. Çünkü biliyorum ve eminim ki, biz öteki değiliz, biriz. Bütünün parçalarıyız. Birbirimizi bilerek ve isteyerek üzmeyiz; üzmemeye çalışırız. Hayal kırıklıkları yaratmaktan daima endişe ederiz. Bu işin manevi boyutu. Olayın bir de maddi yönü var. O da İzmir’in böylesine büyük bir organizasyona evsahipliği yapmasıyla, hem Atina’nın hem de Yunan adalarının bu rüzgardan çok olumlu bir şekilde etkileneceğidir. Evet, Kasım ayındaki oylama sonunda EXPO 2020’yi kazanmayı çok istiyoruz. Eğer bunu başarabilirsek, dünyanın en büyük spor organizasyonu olimpiyatları başarıyla düzenleyen Atina’nın tecrübe ve bilgisine çok ihtiyacımız olacak.”