Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sisteminde gelecekte iki enstrümanın hâkim olacağını belirterek, "Bunlardan biri kurumsal, diğeri konut kredileri. Ama kurumsal kredi daha ağırlıkta olacak" dedi. Bilgin, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde 'Türk Finans Sektöründe Son Gelişmeler' konulu bir konferans verdi.
'Kart yanlış pazarlanıyor'
Konferansta, 'Bankalar hep bireysel kredi veriyor, şirketleri finanse etmiyor' diye eleştiriler olduğunu söyleyen Bilgin, "Bireysel kredilerin bir doyum noktası vardır. Bundan sonra kurumsal krediler daha da artacaktır. Bankalarımız kesinlikle kurumsal kredi vermek zorundalar. Yoksa ellerindeki krediyi satamazlar. Türk bankacılık sisteminde gelecekte iki enstrüman hâkim olacak.
Bunlardan biri kurumsal krediler, diğer konut kredileri. Ama kurumsal krediler çok daha ağırlıkta olacak." Konut kredilerinde artan bir trend olduğunu belirterek, "Konut kredileri, ilk defa kredi kartlarının büyüklüğünü geçmiş durumda. 16 Şubat 2007 tarihi itibarıyla 21.6 milyar YTL'lik kredi kartı varken, 22.5 milyar YTL'Lik konut kredisi var. Mayıs ve hazirandaki dalgalanmadan sonra özellikle taşıt ve konut kredisinde durma yaşandı. Aynı husus kredi kartında da var"' dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Bilgin, kredi kartlarıyla ilgili eleştiriler aldıklarını ifade ederek, kredi kartlarında iki-üç yıldır mantıksız yükseliş olduğunu, bunun da bankaların yanlış pazarlamasından kaynaklandığını vurguladı.
'Yine düzenleme geliyor'
Bankaların hacim büyütmek istediğini, kredi kartlarının da bankalar için tatlı gelir olduğunu ifade eden Bilgin, şöyle dedi: "Borcunuzu vadesinde ödeyemiyorsanız banka için çok değerli müşterisiniz. Özellikle geçen yıl çıkan kanundan sonra bu artış hızı yavaşladı. Bunda tamamen bizim düzenlemelerimiz etkili olmuştur. Yine bazı düzenlemeler geliyor. Burada bankacılarımızın da, vatandaşların da hatası olmuştur. Bazı insanımız, kredi kartını yaşam biçimi olarak gördü. Aslında kredi kartı bir ödeme aracı. Eğer, Üç-beş kredi kartıyla bir kredi kartını kapatırım, takla attırırım' diye düşünürseniz, çığın altında kalırsınız. İki taraf da bunu mantıklı kullanmak zorunda."
Bankacılık sisteminde halen yabancı bankaların oranının yüzde 20.9'a yükseldiğini vurgulayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, şunları kaydetti:
"Bu hızlı bir trend. Dünyada küresel sermayenin ilgi gösterdiği başka ülkeler de olmuştur. Yabancı bankalar ülkeye para, kredi kültürü, bilgi birikimi ve risk kültürü getiriyorlar. Bunlar avantajlar. Dezavantajlar ise ülkede bir dalgalanma olduğu zaman kredi vermeme yönünde bir tercih geliştiriyorlar. Hazine'nin borçlanma ihtiyacı olduğunda, yerli bankalara göre faiz oranlarını daha da yukarı çekebiliyorlar. İyi müşterilere gidiyorlar. Reytingi daha düşük firmalar yerli bankalara kalıyor. Ama bize bu yönde başvuru geldiğinde detaylı inceleme yapıyoruz. Bu değerlendirmelerde, tamamen ülkenin gerçeklerini ele almaya gayret ediyoruz."
Öte yandan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Yeni Sermaye Yeterliliği Uzlaşısı'yla (Basel-II) ilgili olarak sektörün yüzde 97.28'ini temsil eden 31 bankanın katılımıyla İkinci Yerel Sayısal Etki Çalışması'nın (QIS-TR2) mayıs ayında yayımlanacağını açıkladı.