Geçmekte Olanın Peşinde



'Yiten Zamanın İzinde' başlıklı sergisinde Proust'a selam gönderen ressam Asım İşler: Ben aslında geçmiş değil, geçmekte olan zamanın peşindeyim. 'Coralla'nın Görele'nin eski adı ya da 'Bedrama'nın Doğu Karadeniz dağlarının ortasında bir kalenin ismi olduğunu kaç kişi biliyor? Ressam Asım İşler'in resimlerine verdiği isimlerle davet ettiği 'oyun'a katılan izleyiciler, Ankara'nın çiçeği burnunda galerisi Atlas Sanat Galerisi'nde bunun gibi pek çok sorunun yanıtını arayacak.

Türk resminde 'soyut' denince ilk akla gelen isimlerden biri olan İşler, yapıtlarını 'Yiten Zamanın İzinde' başlıklı sergide buluşturdu. Sergide İşler'in son çalışmalarının yanı sıra 90'ların sonunda yaptığı resimler de yer alıyor.

Resimle ilişkisini, 'kendini adamak' biçiminde tanımlayan Prof. Asım İşler, iki yıl önce bir retrospektif sergiyle 40'ıncı sanat yılını kutlamış, bu sergi sayesinde izleyici, İşler'in tuvalindeki dönüşüme tanıklık edebilmişti. Ressamın 'soyut'a ulaşmak için izlediği yol, tuvaldeki çırpınışları apaçık göz önündeydi. 'Yiten Zamanın İzinde' ise, İşler'in vardığı son noktayı geriden gelen ufak tefek ipuçlarıyla birlikte sunuyor. Paletindeki dönüşümü resim tarihindeki evrelere benzetiyor ressam: "Figüratif resim yaparak başladım. Kendimi anlatmaya ve biçim bulmaya çalıştım. Daha sonra o yapı değişti, parçalanarak yeni bir yorumlama biçimine dönüştü. Bu da soyuta vardı."

Resimde 'spontane davranışı ve hareketi ortaya çıkarmak'tan yana olan Asım İşler'e göre yapıt, 'enerjinin boşluğu belirlemesi' anlamına geliyor ve 'belirsizlik' içeriyor. Hiç eskiz yapmadan tuvallerini biçimlendiren ressam, bu 'belirlenmemişlik' durumunu bir bakıma Doğu'da var olan rastlantısallık ile tanımlıyor ve 'resmin nesnel bir referansa dayanmasını' tamamen reddediyor: "Resim planlı programlı bir obje değildir. Kendisinden başka hiçbir gerçeği yansıtmaz." Bunlarla birlikte halk sanatlarının öneminin altını çiziyor İşler. "Halıya baktığınızda müthiş bir soyut düzen vardır. Orada dışavurumcu soyutlamaya giden bir açılım görürsünüz. Türk İslam sanatlarında, özellikle yazıda da bu böyledir."

Ona göre, dokumalardaki soyut motifler, genel sanat ve beğeni anlayışını yönlendiren önemli unsurlar. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de soyut resme ilginin az oluşu anlaşılır değil. Bu kültürün zamana yenik düştüğünün altını çizen ressam hüzünle, duvarlardaki halıların çoktan plastik mandallarla değiş tokuş edildiğini anımsatıyor.

Asım İşler'in resimlerine verdiği isimlerin büyük çoğunluğu da bu soyut dünyaya katkıda bulunuyor. Birçoğunun uydurma olduğunu sandığınız isimler aslında bir oyuna davet ediyor sizi. Belki bellek tazeleme, belki de bellek yaratma oyunu bu. Verilen tek ipucu ise ressamın yaşamından izler oldukları. Serginin adına gelince... Proust'un 'Geçmiş Zamanın Peşinde'sini selamlayarak 'Yiten Zamanın İzinde' demiş olsa da İşler sergisine, ilk bakışta algılanan melankolik çağrışımın dışında anlamlar yüklüyor: "Kaybolmuş mitleri kurgulayan bir yanım yok. Şimdi ve buradayı irdeliyorum. Ben geçmişin değil, geçmekte olan anın peşindeyim."
Asım İşler'in 'Yiten Zamanın İzinde' başlıklı sergisi 19 Aralık'a dek görülebilir.
Tel: 0312 468 59 04