Ve Picasso İstanbul'da



Merakla beklenen 'Picasso İstanbul'da' sergisi yarın Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılıyor. Picasso'nun 116'sı aile koleksiyonundan olmak üzere toplam 135 yapıtının bir kısmı, ressamın ölümünden sonra ilk kez bu sergide izleyici karşısına çıkacak.

"Bir insanın düşüncelerinin değişmesi gibi, bir resim de yapılırken sürekli değişir. Ve bittiğinde bile, ona bakanların bilinç durumlarıyla bağlantılı olarak değişmeye devam eder. Günden güne, yaşamın bize dayattığı değişimlere katlanarak, tıpkı bir canlı gibi, resmin de kendine özgü bir yaşam alanı vardır. Aslında bu çok doğal; resim ona bakan insan aracılığıyla yaşar."
20. yüzyılın en büyük ressamlarından biri olan Pablo Picasso'nun bu sözleri, yarın Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılacak 'Picasso İstanbul'da' sergisinde kılavuzluk ediyor izleyiciye. 26 Mart 2006'ya kadar devam edecek sergi, 135 yapıtıyla ressamın sıra dışı dünyasına bir yolculuk niteliği taşıyor. Müzeden içeri adımınızı attığınızda konuğun 'ağır' olduğunu fark ediyorsunuz hemen. Yaşamöyküsü dökülüyor duvarlardan. "Bana göre resimde arayışın hiç mi hiç önemi yoktur. Aslolan bulmaktır" diye bir fısıltı duyuyar duymaz irkilip Picasso'yu keşfe dalıyorsunuz.

Kadınlarını anlatıyor
Picasso müzenin ilk katında, kâğıda dökülen çizgileriyle 'kendisini' tanıtıyor evvela, sonra 'kadınlarını' anlatıyor birer birer. Olga'nın, Dora Maar'ın ve diğerlerinin izleri... Yönünüzü soldaki salona çevirdiğinizde büyük ressamın erken dönem resimlerini buluyorsunuz. Henüz 14 yaşında yaptığı 'küçücük' resimler onun ileride ne kadar büyük bir ressam olacağının habercisi. Picasso'nun 'Mavi Dönem'ine de burada tanık oluyorsunuz. Paris'teki ilk yıllarında yaptığı ve en ünlü yapıtlarından biri olan 'Yoksulların Yemeği'nde, onun hayal kırıklıklarını ve bunalımını görüyorsunuz.

Müzenin en üst katında başladığınız 'macera'ya en alt katta devam etmeniz gerekiyor. Mekânın fiziksel özellikleri gereği orta kat ressamın son dönem yapıtlarına ayrılmış. Alt kata indiğinizde karşınıza çıkan eskizler ve çizimler, 'sanatta devrim' olarak kabul edilen kübizme kadar getiriyor. Kırılma noktası olan 'Avignonlu Kızlar'ın eskizi ve tablonun işlendiği halı da burada. 'Keşke tablonun kendisini görseydik' diye içinizden geçirirseniz, başyapıtın işlendiği bu halının yıllarca Picasso'nun atölyesinde asılı olduğunu ve nelere tanıklık ettiğini düşleyebilirsiniz.

Resim ve heykellerin arasından orta kata çıktığınızda Picasso'nun belki de hak ettiği değeri görememiş seramik yapıtları karşılıyor sizi. Yıllar geçtikçe resimlerini daha da büyüttüğünü görme fırsatı bulacağınız bu bölümde bir de sürpriz var. Sanatçının ölmeden önce Avignon'da düzenlenecek bir sergi için hazırladığı yağlıboya tabloları burada sergileniyor. Ünlü fotoğrafçıların kameralarından çıkan Picasso fotoğrafları sayesinde atölyesine konuk olduktan sonra, 'büyük bir adam'ın yaşamına tanıklık etmenin hazzıyla müzeden ayrılıyorsunuz.

'Bu, bir dönüm noktası'
'Picasso İstanbul'da' sergisinin tanıtım toplantısına Picasso'nun torunu ve FABA'nın (Fundación Almine y Bernard Ruiz-Picasso para el Arte) kurucusu Bernard Ruiz-Picasso, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü katıldı. Güler Sabancı basın toplantısında tüm imkânları ve altyapısıyla böyle bir sergiye imza atmış olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirtti. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer ise, "Bu olay, şimdiye kadar sahip olduğu kültür hazinelerini yurtdışı sergilere sürekli ödünç veren ülkemiz için şüphesiz bir yenilik ve dönüm noktası olma özelliği taşımakta" dedi.

Sanat okulu gibi bir sergi
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde yarın açılacak 'Picasso İstanbul'da', büyük sanatçının 116'sı aile koleksiyonundan olmak üzere toplam 135 yapıtına ev sahipliği yapıyor. Üstelik bu yapıtların bir kısmı sanatçının ölümünden sonra ilk defa sergileniyor. Diğer yapıtlar ise Paris ve Barcelona'daki Picasso müzelerinden, Musée D'art Moderne Lille Metropole'den ve FABA'dan seçilmiş.

Sanatçının torunu Bernard Ruiz-Picasso'nun seçimi ve Marilyn McCully'nin düzenlemesiyle gerçekleştirilen sergide, resimden seramiğe sanatçının birçok alanda ürettiği ve tüm dönemlerini kapsayan çalışmaları yer alıyor. Sergiye, Picasso uzmanları Marilyn McCully, John Richardson ve Michel Leiris'nin hazırladığı bir de katalog eşlik ediyor. Sabancı Holding'in desteği ve FABA ile İstanbul Fransız Kültür Enstitüsü'nün katkılarıyla düzenlenen sergide Picasso uzmanlarının vereceği konferanslar, film gösterimleri ve atölye çalışmaları ile zenginleştiriliyor. Bu konferansların ilkinde yarın saat 19.00'da Picasso'nun yakın arkadaşı ve Picasso biyografisti John Richardson ile sergi küratörlerinden McCully Picasso'yu anlatacak.

İşitme engelliler için işaret dili ile anlatım yapılan rehberli turlar, sergi için Braille olarak hazırlanan broşürler ve tüm ziyaretçilerin faydalanabileceği 25 yapıtı içeren sesli anlatım, çocuklar ve yetişkinler için eğitim programları, Picasso sergisinin 'herkes'e açık olduğunun bir kanıtı.

'Picasso İstanbul'da' pazartesi hariç her gün 10.00-18.00, çarşamba ve cumartesi 10.00-22.00 arası açık. Müzeye, 14 yaş ve altı çocuklar ile bir refakatçisi, engelliler ile bir refakatçisi ücretsiz girecek. Sergiyi ziyaret ücreti tam bilet 10, indirimli bilet 3 YTL.
Tel: 0212 277 22 00