Kriz Dibe Vursa Bile İşsizlik Uzun Süre Kâbuslardan Çıkmayacak



Yaklaşık bir yıldır dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomi krizinin dibe vurup vurmadığı tartışmaları son haftalarda yoğunluk kazandı. Bununla birlikte, krizin en somut yansımalarından biri olarak ortaya çıkan ve hızla büyümeye devam eden işsizlik sorunu, insanların en büyük kâbusu olmaya daha uzun bir süre devam edecek gibi görünüyor. Son bir yılda İspanya'daki işsizlik oranı 8 puanın üzerinde bir artış gösterek yüzde 18,1'e ulaştı. Bu rakam İspanya'yı gelişmiş ekonomiler arasındaki en yüksek işsizlik oranına sahip ülke yapıyor. Aynı dönemde Rusya'da işsizlik oranı 4.2 puan artarak yüzde 10,2'ye yükseldi. ABD'de de 4 puana yakın bir artış görüldü. İşsizlikteki artış hızının yüksek olması, ekonomide canlanma işaretleri görülse bile işsizlik sorununun kısa vadede ortadan kalkmasının imkansız olduğunu gösteriyor.
 
İngiltere'de 2,3 milyon işsiz var

Yılın ilk çeyrek döneminde yüzde 7,2'ye yükselen işsizlik oranı ile endişe uyandıran İngiltere'de en büyük işçi sendikası TUC'un dün açıkladığı son veriler bu endişeleri körükledi. TUC'un verilerine göre, ülkedeki işsiz sayısı 2 milyon 261 bine çıkarken, son 12 yılın en yüksek seviyesine de ulaştı. TUC'a göre krizin ilk 12 ayında işsizlik oranındaki artış yüzde 30 oldu. Bu oranın 1990'lardaki ekonomik krizde yüzde 22, 1980'lerdeki krizde ise yüzde 29 olduğu hatırlatıldı. Sendika yönetimi, bazı ekonomik ve sosyal araştırma kurumlarının İngiltere'de krizin sonuna gelindiğine dair yorumlarının da "sahte şafak" olabileceği uyarısında bulundu. TUC Genel Sekreteri Brendan Barber, hükümetin bu tür iyimser yorumlara ihtiyatlı bir mesafede durması gerektiğini ifade ederek, işsizlik ve büyüme rakamlarına bakıldığında yaşanan krizin her geçen gün 1980'li yıllardaki büyük krizi daha fazla andırdığını söyledi. Barber, "Daha çok iş imkanı yaratılması ve ekonomik dengenin yeniden oturtulması için ciddi önlemler gerekiyor" dedi.

ABD'de de durum çok farklı değil. Şu anda işsizlik oranı son 25 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 9,4 ve işsiz sayısı da 14 milyon civarında. Ülkede son bir buçuk yılda işini kaybedenlerin sayısı ise 7 milyonun üzerinde. Ancak önceki gün açıklama yapan Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs'e göre işsizlik önümüzdeki birkaç ay içinde yüzde 10 olacak.
 
ILO'ya göre işsizlik artacak

İşsizlik oranındaki yükselişe işaret eden bir diğer haber de dün Finlandiya'dan geldi. Kuzey Avrupa ülkesinde işsiz oranının mayıs ayında yüzde 10,9'a yükseldiği açıklandı. Bu rakam son beş yılda aylık bazda en yüksek işsizlik oranı olarak kayıtlara geçti. Finlandiya'da 2008 ve 2009 Nisan aylarında işsizlik oranının yüzde 8,8 düzeyinde kaldığı hatırlatılan açıklamada, son verilerin çalışma çağındaki 5 milyon 300 bin kişiden 304 bininin iş piyasasından çekildiği anlamına geldiği belirtildi. İşsizlik oranının geçen yılın ekim ayından bu yana devamlı bir şekilde yükseliş kaydettiği Finlandiya'da işsizlik oranı Mayıs 2004'de yüzde 11,6 ile zirve yapmıştı.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) mayıs sonunda yayınladığı 2009 için yeni istihdam piyasası öngörüleri raporunda işsizliğin artacağı ve kötü koşullarda çalışmanın yaygınlaşacağı tahmininde bulunmuştu. ILO'nun tahminlerine göre, bu yıl dünya genelinde işsiz kalacak insan sayısı 239 milyon kişiye, işsizlik oranı ise yüzde 7,4'e kadar çıkabilir. ILO yetkilileri işgücündeki büyümenin absorbe edilebilmesi için 2009-2015 döneminde 300 milyon yeni iş yaratılması gerektiğini belirtiyor.
 
Avrupa Birliği (AB) genelinde işsizlik oranı yüzde 9,2'yle son 10 yılın en yüksek düzeyinde. 27 ülkenin üye olduğu birlikte toplam işsiz sayısı 21 milyon civarında. İşsizlik oranı sıralamasında İspanya'yı yüzde 17 ile Litvanya ve Letonya izliyor. AB'de yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 916 bin kişi işini kaybetti. Gelecek yılın sonuna kadar Avrupa'da sekiz buçuk milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor.

Gelişmiş ekonomiler ve AB'de toplam iş gücünün bu yıl yüzde 1,3 ile yüzde 2,7 arasında küçülmesi bekleniyor. AB dışındaki Orta ve Güneydoğu Avrupa'da işsizlik artışı bu yıl yüzde 35'i bulabilir. Bu bölgede toplam istihdamın ise yüzde 1 ile yüzde 2,8 arasında küçüleceği tahmin ediliyor. Doğu Asya'da toplam işgücünün üçte birinden fazlasını oluşturan 267 milyon kişi günde 2 doların altında bir gelirle geçinmeye çalışıyor. Güneydoğu Asya ve Pasifik bölgesinde ihracatın azalmasına bağlı olarak işsizlikte ılımlı bir artış bekleniyor. Latin Amerika'da 2007'da yüzde 7,1 olan işsizlik oranının bu yıl yüzde 8,4-9,2 aralığında olacağı öngörülüyor. Yapılan tahminlere göre, Ortadoğu'da işsizlikteki artış hızı yüzde 25'e Kuzey Afrika'da ise yüzde 13'e yükselebilir.
 
İşsizlik huzursuzluk yaratıyor

İşsizlikteki artış birçok sosyal sorunu da beraberinde getiriyor. Grevler, protesto gösterileri yaygınlaşırken, sosyal huzursuzluklar da artıyor. Mağaza hırsızlığı, iş yerinde yolsuzluk ve suistimal gibi suçlar artıyor. Göçmen işçilere yönelik önlemler sıkılaştırılırken, güç kazanan aşırı milliyetçilerin göçmenlere yönelik şiddet uygulamalarında da artış gözleniyor. İngiltere'de Total şirketinin bir rafinerideki 51 çalışanını işten çıkarması sonrasında yapılan izinsiz grev 900 kişinin daha işten çıkarılmasına neden olmuştu. Almanya'da da hükümetten istediği mali desteği alamayan Arcandor şirketine bağlı Karstadt perakende satış mağazalarının binlerce çalışanı işten çıkarma kararına karşı yürüyüş yapmıştı. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişi de ekonomik krizin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.