İçinde bulunduğumuz 2009 yılı içinde çeşitli ticari
göstergelerde sıkıntılar olmasına rağmen, lüks konutlarda özellikle yalı ve
deniz manzaralı malikanelerde ciddi bir el değiştirmenin olduğunun gözlendiği
açıklandı. 600 civarında yalıya ev sahipliği yapan Boğaziçi'nde, satış öncesi
istenen fiyatlar ve piyasada konuşulan pazarlık rakamları itibarıyla fiyatların
kriz öncesine göre düşmediği, hatta arttığı ifade ediliyor.
2009 yılı içinde Yeniköy’de bulunan Afif Paşa Yalısı TMSF ihalesiyle 58
trilyon bedelle Suzan Sabancı Dinçer'e, Kanlıca’da bulunan Yedi Sekiz Hasan Paşa
Yalısı Haluk Erben tarafından Abdi İbrahim İlaç’ın sahiplerinden Nezih Barut’a,
Kanlıca Körfez Restaurant Ömer Salur ve hissedarları tarafından Erciyas Boru’nun
sahiplerinden Ahmet Kamil Erciyas’a, Anadoluhisarı’ndaki Köseleciler Yalısı
Pamir Sezener tarafından Ali Akkanat’a, Beykoz’da Alemdar Yalısı da Birsen
Alemdar ve hissedarları tarafından tekstilci Yaşar Dalkıran’a satılmıştı.
Türyap Çengelköy Temsilcisi Ulvi Özcan, “Yalı ve benzeri
mülkleri almak veya satmak için uygun zaman ve kelepir arama mantığı çok doğru
değil. Bu tür mülklerin değerini satıcının ihtiyacı ve satma arzusuyla, alıcı
sayısı ve alıcının beğenisi belirliyor. Elbette banka teminatları vb.
gerekçelerle yerini satmak zorunda kalan mülk sahipleri de olabiliyor. Bu
satıcıların çok sıkışmadan yerlerini tek yetkili bir emlak danışmanı ile satmaya
çaba göstermelerinde daha yüksek menfaatleri olacaktır” dedi.
TMSF ihalelerine de değinen Özcan, “Bu ihalelerde başka bir alıcı girmediğini
gören alıcılar, fiyat düşer beklentisiyle alım kararını erteliyorlar. Ancak
sonrasında muhammen fiyatın düşmesi durumunda alıcı adayı sayısı da çoğalıyor ve
iş 'ağalık yarışı' haline dönüşüyor. Buna örnek olarak Yeniköy’de bulunan Ahmet
Afif Paşa Yalısı'nı verebiliriz. 18 Ocak 2009 tarihinde ilk ihalede 40 milyon
100 bin TL’ye alıcı bulamayan yalı, ikinci ihalede 58 milyon TL’ye satıldı”
dedi.
Uzmanlar, bu tür mülklerin alım ve satımında alıcıların tek bir emlak
firmasıyla çalışmalarını, çok yer gezmelerini, karar vermeden önce bölgeyi bilen
bir mimara danışmalarını, kesin alıcı oldukları takdirde de bağımsız ve
birbirinden habersiz en az iki Gayrimenkul Değerleme Şirketi’ne değer ve nitelik
konusunda rapor hazırlatılmasını öneriyorlar.