Kültür Turizminden Pay Almak İsteyen Belediyeler Tarihî Evlere Yatırım Yapıyor
Deniz ve doğa turizminden yoksun kalan Anadolu şehirleri, tarihi evlere yatırım yapıyor. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerindeki birçok kent 2000 yılından itibaren yapıların restorasyonuna hız verirken, ülke genelinde son beş yıl içerisinde 3 bine yakın tarihi bina yenilendi.
Evlerin iyileştirme çalışmalarında öncülüğü üstlenen belediyelerin en büyük destekçisi Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü. Son yıllarda Anadolu’ya yönelen sinema sektörü de yapıların elden geçirilmesinde dolaylı rol oynuyor. Bir yapının restorasyon masrafı, büyüklüğü ve eskiliğine göre 40 ile 150 bin yeni lira arasında değişiyor. Yerel yönetimler, sahiplerine kat karşılığı evler vererek yapıları kamulaştırıyor. Onarımı tamamlanan evler ya belediyeler tarafından işletiliyor ya da özel kişilere uzun süreyle kiralanıyor. Daha önceki dönemlerde tarihi şahsiyetlerin kullandığı köşk ve konaklar da turizm sebebiyle çalışmalardan nasibini alıyor. Otel, lokanta, müze, kafe olarak yeniden kullanıma açılan mekanlar yeni istihdam alanlarının doğmasını da beraberinde getiriyor.
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Aytaç Durak, tarihi mekanların korunmasıyla ilgili olarak yeni kanunun belediyelere önemli yetkiler verdiğini söylüyor. Durak, Anadolu’da kendi içine sıkışıp kalan mahalli idarelerin, patlama yaşayan kültür turizminden bu şekilde pay kapabileceğine dikkat çekiyor. Sponsor firmalar ve evlerin sahipleri de yatırımın önemini kavramış görünüyor. Beypazarı Belediyesi, bunun en güzel örneklerinden. İlçede sponsorların desteğiyle 500 eski evin restorasyonu yapıldı. Bu sayede bir buçuk yıl içerisinde ilçeye gelen turist sayısı 200 bin sınırına yaklaştı. Evlerin çevresinde dükkanların açıldığını ve onlarca kişinin iş imkanına kavuştuğunu belirten Belediye Başkanı Mansur Yavaş, birkaç yıl içinde 3 bin eski evi daha elden geçireceklerini anlatıyor.
Avrupa Birliği’nin projelere verdiği desteği tarihi evlerin restorasyonunda da görmek mümkün. İstanbul’un Fatih Belediyesi de bu pastadan pay alanlardan. Belediye, Fatih-Balat eski evleri restorasyon çalışmaları çerçevesinde 26 evin onarımına geçtiğimiz nisan ayında başladı. 8 ay sürecek ve 377 bin Euro’luk maliyetin ortaya çıkacağı projenin sonuçlanmasıyla ilçe, kentin kültür turizmine önemli katkıda bulunak. Tarihi ev deyince akla Safranbolu geliyor. Bin 200 tescilli tarihi ev tipinde yapının olduğu ilçede belediye 82 evin restorasyonu için Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan pay almak için başvurmuş. 85 konağın da onarımına geçtiğimiz aylarda başlayan ilçeyi 5 yıl içerisinde 500 bin turist ziyaret etmiş. Belediye restorasyon sorumlusu Mehmet Adalar, Safranbolu evlerini bacasız fabrika olarak değerlendiriyor.
Belediyeler restorasyon çalışmalarından sonra binaları çekici hale getirmek için de farklı yollar deniyor. Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı ev restore edildikten sonra anlaşmalara imza atan devletlerin temsilcileri ile Türk askerlerinin balmumu heykelleri yerleştirilmiş. Konak ve köşkler de cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor. Çorum’daki Veli Paşa Konağı da restore edildikten sonra adeta yeniden doğmuş. Konak, Çorum Kültür Müzesi’ne çevrilmiş ve bahçesi lokanta olarak kullanıma açılmış. Belediye yetkilileri, 400 milyarlık masrafı günlük 350 kişiyi bulan ziyaretçi sayısıyla çoktan çıkardıklarını ifade ediyor.
Örnekler bunlarla sınırlı değil. Kentsel sit alanı içinde bulunan tarihi Afyon evleri de restore edilerek turizme açılacak. İl Özel İdare Müdürlüğü ile belediyenin ortak çalışması olan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca desteklenen “Sokak İyileştirmesi” adlı proje kapsamında restorasyon çalışmaları süren 66 ev, önümüzdeki günlerde hizmete açılacak. Belediye imar müdürlüğü yetkilileri Afyon’un termal turizmle birlikte tarihi evleriyle de anılacağını aktarıyor. Üniversiteler de kentin bu alanda tanıtımına katkıda bulunuyor. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güçlendirme Vakfı’nca satın alınan tarihi Sarı Konak’ın, restorasyon çalışmalarının ardından butik otel olarak hizmet verecek olması yatırımın önemini gözler önüne seriyor. Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü de Erzurum evleri mimarisini yaşatmak amacıyla üniversite yerleşkesine evlerin benzerlerini yapıyor.