Küresel Enerji Sektörü Gelişmekte Olan Ekonomilere Odaklanıyor



Küresel enerji sektörü gelişmekte olan ekonomilere odaklanırken, sektördeki birleşme ve satın alma dalgasının da bu pazarlarda yoğunlaşması bekleniyor. Deloitte, enerji sektöründeki yöneticilerin ve uzmanların 2011 yılına ilişkin beklentilerinin ve öngörülerinin yer aldığı Enerji Öngörüleri 2011 raporunu yayımladı.
    
Rapora göre, 2011'de güneş enerjisinin ve enerji değer zinciri içinde suyun önemi artacak. Elektrikli araçlar otomobil piyasasını sarsacak. Başta Çin ve Orta Doğu ülkelerinde olmak üzere gelişmekte olan ekonomiler büyümek için ihtiyaç duydukları enerji için gözlerini nükleer santral yatırımlarına çeviriyorlar.
    
Enerji sektöründeki birleşme ve satın alma dalgasının gelişmekte olan pazarların petrol ve benzin şirketlerine odaklanması ve özellikle petrol kaynaklarının ağırlıklı olduğu gelişmekte olan ülkelerin birleşme ve satın almalar konusunda en hızlı büyüyen bölgeler olacağı belirtiliyor. Verilere göre, küresel birleşme ve satın alma faaliyetlerinin yüzde 30'u gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor. Avrupa'nın payı ise son 12 yılın en düşük oranı olan yüzde 29'a gerilemiş durumda. 2011 yılında küresel enerji kaynaklarının korunması da ön plana çıkacak.
    
Halen Rusya, Güney Kore, Brezilya ve Malezya'da kamuya ait şirketlere odaklanan ikinci bir satın alma dalgası dikkat çekiyor. Şekillenmeye başlayan üçüncü dalganın ise Bağımsız Devletler Topluluğu bölgesindeki ulusal petrol şirketlerinde görüleceği belirtiliyor. Çin'in güçlü kaynakları olan ülkelerle yaptığı işbirliklerinin hem ülkenin hem de dünya ekonomisinin büyümesine katkısı olacağı görülüyor. Bu işbirlikleri altyapılar ve endüstrinin yanı sıra enerji pazarlarına da faydalı olacak. Bu süreçte şirketlerin becerilerinin önemi artacak. Gelişmekte olan ülkelerin karmaşık ekonomilerini, kültürel farklılıklarını ve belirsizlik gösteren düzenlemelerini uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmeleri gerekecek.
    
Sürdürülebilirlik, iş süreçlerine yönelik kararların ana odağı haline geliyor ve küresel rekabeti etkileyen bir unsur olarak önemi giderek artıyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılması doğrultusunda su, hem kaynaklara erişim hem de yakıt üretimi için önemli bir girdi olarak öne çıkıyor. Dünya genelinde suyun yakıt üretimi sırasındaki yönetiminin önemi giderek artıyor. Güneş enerjisi ise potansiyeli nedeniyle diğer enerji kaynaklarından daha hızlı gelişebilme özelliğiyle dikkat çekiyor. Hem doğası gereği komşu ülkelerle anlaşmazlık konusu olmaması, hem de çevre açısından güvenilir olması, güneş enerjisinin önemini yükseltiyor.
    
Elektrikli araçlar
    
Otomobil üreticilerinin elektrikli araçlar üretmeye odaklanması, sektörün büyük bir değişiklikle karşı karşıya olduğunun göstergesi olarak kabul ediliyor. Hibrid elektrikli araçlar popüler olmaya devam ederken, sadece fişe takılarak şarj edilen ve tamamen elektrikle çalışan araçlar için olan tüketici talebinin de yükselebileceği belirtiliyor. Tüketiciler, enerji güvenliği ve iklim değişikliği endişeleriyle elektrikli araçlara yöneliyor.