İnsanoğlunun faaliyetleri iklim üzerinde o
denli etkili duruma geldi ki, insan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan
sera gazlarının etkisi, Dünya'nın Güneş çevresindeki yörüngesinin iklim üzerinde
21 bin yılda bir yol açtığı etkiden daha belirleyici oldu.
Küresel soğuma etkisi bozuldu Dünya aslında 21 bin yıllık bir
küresel soğuma dönemi içindeyken, insanoğlunun faaliyeti bu doğal gidişatı
tersine, küresel ısınma yönüne çevirdi.
Önde gelen bilim dergilerinden Science'da yayımlanan
uluslararası bir araştırmaya göre "insanın bu faaliyeti olmasaydı, dünya 4 bin
yıl daha soğumayı sürdürecek, sonra da Güneş çevresindeki yörüngesindeki
değişimler nedeniyle ısınma dönemi başlayacaktı.
Makaleyi kaleme alan iki bilimciden biri olan, ABD Atmosferik
Araştırmalar Ulusal Merkezi'nden David Schneider, çalışmalarıyla ilgili yaptığı
açıklamada, Kuzey Kutbu'nun, Kuzey Buz Denizi'nin küresel iklim değişimine yol
açan etkilere karşı çok hassas olduğunu belirterek, "İklim sisteminde neler olup
bittiğini ilk olarak burada gözlemleyebilirsiniz. Burada gözlemledikleriniz,
dünyanın geri kalanında sonradan olacakların da bir göstergesi" dedi.
Dünyanın Güneş çevresindeki yörüngesinden kaynaklanan Büyük
Soğuma Dönemi 7 bin yıl önce başladı ve ortaya "Küçük Buz Çağı" çıktı. Bu çağ,
16'ncı-19'uncu yüzyıllar arasında, Sanayi Devrimi'ne paralel olarak son buldu.
Oysa soğuma, normal 20'nci, 21'inci ve ilerleyen yüzyıllarda da
sürmeliydi.
Bu soğumaya yol açan yörünge etkisi, Kuzey Kutbu'nun, Dünya'nın
pozisyonundan ötürü yaz aylarında giderek Güneş'e daha uzak kalmasından
kaynaklanıyor.
Güneşe daha uzağız ama ısınıyoruz
Arizona Üniversitesi'nden Darrell Kaufmann'a göre Kuzey
Kutbu'nda yaz ayları sırasında Dünya, Güneş'e, 2 bin yıl öncesine göre 1 milyon
kilometre daha uzakta kalıyor.
Yaz aylarında kutupların Güneş'e uzaklığının yol açtığı soğuma
eğiliminin 4 bin yıl daha sürmesi gerekirken devreye insan faaliyetlerinin yol
açtığı küresel ısınma girdi ve bu doğal süreci yarıda keserek tersine
çevirdi.
Makalenin yazarlarından olan, ABD Atmosferik Araştırmalar Ulusal
Merkezi'nden Bette Otto-Bliesner de açıklamasında, "İnsan kaynaklı sera gazı
etkisi olmasaydı, Kuzey Kutbu'ndaki yaz dönemi sıcaklıkları giderek daha düşük
düzeylere inecekti" diye konuştu.
Normalde sıcaklıklar 1.66 derece daha az
olmalıydı
Kuzey Kutbu'ndaki ortalama sıcaklık, eğer insan faaliyetlerinden
etkilenmeseydi, bugün bulunduğundan 1.66 derece daha düşük olacaktı.
Dünyanın kliması olarak nitelenen kuzeydeki buz tabakasının
kapsadığı alan daraldıkça, koyu renkli alanlar artıyor ve bu da dünyanın daha
çok güneş ışınını soğurmasını, daha fazla ısınmasını beraberinde
getiriyor.
Topraktan fışkıran gazlar
Bu ısınma, Grönland'daki karasal buzul tabakalarının da
erimesine ve deniz düzeyinin yükselmesine yol açıyor. Kuzey Kutbu'ndaki bu
ısınma, bir başka tehlikeyi de beraberinde getiriyor.
Yüzyıllardır donmuş toprak altında sıkışmış olan ve
karbondiokside göre kat kat daha fazla sera, küresel ısınma etkisine sahip olan
metan gazı, ısınarak gevşeyen topraktan, atmosfere yayılmaya
başlıyor.