İzmir'de lise öğrencilerinden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Gençlik Liderleri Eğitim Programı (SÜGEP) üyeleri, güneş enerjisini kullanılabilir enerjiye çeviren sistemlere sahip, kendi enerjisini üreten binalarla ilgili proje hazırladı. Hem iklim krizi ile mücadele etmeyi hem de enerji masraflarını dengeleyebilmeyi amaçlayan genç çevrecilerin hazırladığı model, akıllı kentsel dönüşüm yasa teklifi olarak Türkiye Büyük Milet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu. SÜGEP Akademi Başkanı Mehmet Umut Dilsiz, "Gençler birer dönüşüm öncüsü oldular. Sürdürülebilirlik alanında hamlelere kafa yoruyorlar, çözümler getiriyorlar ve başkalarını da harekete geçiriyorlar" dedi.
SÜGEP Genç Sürdürülebilirlik Liderleri, kentsel dönüşümün bir fırsat olarak kullanılarak, güneş enerjisini kullanılabilir enerjiye çeviren sistemlere sahip, kendi enerjisini üreten binaların inşasını zorunlu kılan bir yasal düzenlemeye öncülük ediyor. Gençler hazırladıkları model ile elektrik, ısınma ve araç yakıtı masraflarını sıfırlayarak aile bütçesine önemli finansal avantajlar sunan ulusal ve çevresel hedeflere ulaşmayı hedefliyor. SÜGEP Akademi Başkanı Mehmet Umut Dilsiz, sundukları modelin, Türkiye'nin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması gibi sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda özellikle binaların fotovoltaik sistemlere kavuşturulmasına öncelik verdiğini belirtti. Fotovoltaik sistemlerin güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren sistemler olduğunu anlatan Dilsiz, "Fotovoltaik sistemler günümüzde dünyada yapı sektörüne de yeni bir ivme kazandırıyor. Fakat bunlar gönüllü çabalarla yürüyordu. Türkiye'nin net sıfır hedefi ve karbon emisyonu azaltma konusunda, merkezi hükümet, yerel yönetim ve şirketler birlikte çalışmalı. Buradaki süreci biraz hızlandırmak ve genç sürdürülebilirlik liderlerimizin katkılarıyla sürece destek olmak istedik" dedi.
Şehirlerdeki tüm binaların birer enerji santraline dönüşebileceğini dile getiren Dilsiz, bu sayede dışa bağımlılığın ve cari açığın azaltılması gibi faydalar da sağlanabileceğini kaydetti. Hane halklarının birçok fatura giderini de ortadan kaldırabilecek bir yapıya sahip bir mühendislik projesinden bahsettiklerini anlatan Dilsiz şöyle devam etti:
Gençler bütün araştırmaları yaptılar ve Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Çevre Komisyonu üyesi milletvekillerine proje dosyamızı sunduk. Onlar da fikri o kadar benimsedi ki, geçen 24 Kasım'da Ankara Milletvekili Deniz Demir tarafından yasa teklifi verildi. Bu yasa teklifi bundan sonra yapılacak bütün yeni binaların fotovoltaik sisteme sahip olma zorunluluğu getiriyor. Bu yasa teklifi hem çevresel hem sosyal hem ekonomik açıdan pek çok fayda sağlayacak. Change.org'ta da bir imza kampanyası da başladı. Şu an da yaklaşık 10 bin imzaya doğru gidiyor. Herkesten gençlerin başlattığı bu dönüşüm sürecine katkı sağlamalarını bekliyoruz."
'Faturalar ortadan kalkacak'
Gençlerin bu modelle ilgili tüm maliyet analizlerini de yaptığını belirten SÜGEP Akademi Başkanı Mehmet Umut Dilsiz, "Yaklaşık 38 ayda yatırım maliyetini amorti edip daha sonra bedava elektrik üreten bir sistemden bahsediyoruz. Bu sistem binalarda olduğu zaman yaklaşık daire başı günlük 3-4 kilovat saatlik bir enerji ihtiyacı var. Fakat bu sistem 7-8 vata kadar elektrik üretebiliyor. Dolayısıyla günlük ihtiyacın neredeyse iki katı. Bu artan enerjiyle yerden ısıtma sistemi yapılarak doğal gazdan kurtulmak mümkün. Dolayısıyla doğal gaz faturasından kurtulmak mümkün. Daha fazlasını da elektrik şarj ünitelerine gönderip elektrikli otomobillerin şarjını da bu enerjiyle sağlamak mümkün. Dolayısıyla petrolden de çıkış mümkün. Dolayısıyla faturaların da ortadan kalkması demek. Yani tek bir hamle ile hem elektrik hem doğal gaz hem de benzin faturasından kurtulabiliyoruz. Bütün bunlar bizim akıllı evimiz sayesinde karşılanıyor olacak ama tabii esas bizim ilgilendiğimiz konu bu sistemin tam anlamıyla bir temiz enerji ve iklim krizi ile mücadele ettiğimiz böyle bir dönemde net sıfır hedeflerine ulaşılması için fayda sağlıyor olmasıdır" diye konuştu.
'Dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilecek'
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 31’inci Taraflar Konferansı'nın (COP31), 2026 yılında Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenleneceğini de hatırlatan Dilsiz, "Bu çok önemli bir olay. Çünkü bütün dünyanın gözü Türkiye'ye çevrilecek. Böyle bir ortamda Türkiye bu tarz hamleler yaparak iklim krizi ile mücadelede dikkat çekecektir. Beni en çok etkileyen bu dönüşüme gençlerin liderlik etmesi. Çünkü onlar birer dönüşüm öncüsü oldular. Sürdürülebilirlik alanında hamlelere kafa yoruyorlar, çözümler getiriyorlar ve başkalarını da harekete geçiriyorlar. Bu çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı.
'Dünyada ses getirecek'
10'uncu sınıf öğrencisi Ada Salkım (15) projeyi ilk duyduğunda çok heyecanlandığını belirtip "Sadece ilimizde veya ülkemizde değil tüm dünyada ses getirebilecek bir proje. Bunun üzerine çalışmak keyifli oldu. Projede fotovoltaik sistemleri ele aldık. Bu sistem yanında bir sürü avantaj getiriyor. Kurduğumuz sistem evin ısısını düzenliyor, elektrikli araçların şarjı gibi kolaylıklar sağlıyor. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin binası dikkatimizi çekti. Türkiye'de yanlış bilmiyorsam fotovoltaik sistemin tek kullanıldığı bina orası. Bu binayı araştırdık" dedi.
11'inci sınıf öğrencisi Sera Ertuğ (16) da "Ankara'da güzel karşılandık. Projemizin ilgi çekmesi bizi mutlu etti. Ardından yasa teklifi de hazırlandı" ifadelerini kullandı.
Atlas Efe Bölükbaşı (17) da, "8 hafta boyunca eğitim aldık. Birbirimizle tanıştık. Karbon salınımına odaklandık. Araştırmaya başladığımızda Müteahhitler Birliği'nin binası çok hoşumuza gitti çünkü kendi enerji kaynağının çoğunu karşılayabiliyordu. Bizim vizyonumuzu geliştirdiler. Milletvekilleri ile birebir temasa geçtik. Hedef tüm ülkede bu yeniliği getirip karbon salınımını azaltmak olacak" diye konuştu.