'Anadolu' Dolmabahçe'deydi



Tarihi Kentler Birliği'nin başkanları, 'Beşiktaş Buluşması' için Dolmabahçe Sarayı'nda karşılandılar. Tarihi Kentler Birliği 'nin (TKB) 2-3 Aralık 2005 günlerinde İstanbul'da düzenlediği ''Beşiktaş Buluşması'', ülkemizin en görkemli ''saray''larında gerçekleşti. Ev sahibi Beşiktaş Belediye Başkanı mimar İsmail Ünal, konuklarını ilk gün Dolmabahçe Sarayı'nda karşıladı. Ertesi günkü toplantı ise Yıldız Sarayı'nın Has Ahırlar'ındaydı.

Anadolu'nun hemen tüm yörelerinden TKB üyesi belediye başkanları ile tarihsel mirasın korunmasına gönül veren valiler ve aynı duyarlılığı paylaşan diğer katılımcıların ''İstanbul sarayları''ndaki bu beraberlikleri görülmeye değerdi.

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Cemal Öztaş, Dolmabahçe Sarayı'ndaki resepsiyonda ''restorasyon'' çalışmalarıyla ilgili bilgiler verirken gösterişli salonu dolduran ''Anadolu'', bana o ilkokul kitaplarımızdaki ''gri ve karanlık fotoğraf''ı anımsattı. Emperyalist devletlere ait savaş gemilerinin Dolmabahçe önlerindeki ''işgal''ci konumlarını gösteren ünlü fotoğraf.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine tanıklık eden bu saraylar, ilk kez Cumhuriyet Devrimi sayesinde Anadolu'yla tanışmışlardı. Atatürk, sadece devrimin coşkusunu değil, ''Anadolu'nun yurtseverliği''ni de Dolmabahçe Sarayı'na taşımıştı.

2 Aralık 2005 akşamı ise Dolmabahçe Sarayı, denilebilir ki Atatürk'ten sonra ikinci kez ''gerçekten'' Anadolu'yla buluşmuş oldu. ''Gerçekten'' diyorum; çünkü Boğaziçi kıyısındaki görkemli salonda toplananlar, yurdun dört bir yanında ''Anadolu Uygarlıkları''nı yaşatmak için ''birlik'' oluşturmuş yerel yöneticiler ve yöre aydınlarıydı.

Yıllarını bu birlikteliğin gerçekleşmesine adayan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, tarihsel heyecanı şöyle özetliyordu;

''Bu saraylar, doğal-tarihsel-kültürel varlıkların korunması yolunda kalıcı hedeflere yönelmeyi amaçlayan üç önemli toplantıya tanık oldu. İlki, Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'dil' ve 'tarih' konusunda, tüm bilim insanlarını ve uzmanlarını bir araya getirmesidir. İkincisi, Büyük Millet Meclisi'nin önderliğinde, Yıldız Şale'de, ülkenin birikimli kimliklerinin 15 Kasım 1984 tarihindeki 'Milli Saraylar Sempozyumu' nda buluşmasıdır. Şu andaki bu mutlu beraberliğimiz ise ülkemizin derinlikli tarihinden güç alan yerel yöneticilerinin yerelden evrensele kimlikli geleceğimizi hedefleyen beraberliğidir...''

TKB'nin 2000 yılındaki kuruluşunun hemen ardından üyesi olduğu Avrupa Tarihi Kentler ve Bölgeler Birliği'nden Başkan Louis Roppe ve Genel Sekreter Brian Smith'le birlikte Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Meclis Başkanı Yavuz Mildon'un da katıldıkları Beşiktaş Buluşması'nda, birlik başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki dedi ki: ''Biz, tarihi mekânlara sahip çıkarken aynı zamanda geleceğimize sahip çıkıyor, kimliğimizi yeniden inşa ediyoruz. Tarihi Kentler Birliği, kutlu kervanına bu bilinç ve duyarlılıkta olan yeni katılımcılarını çağırıyor...''

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'ndan Prof. Dr. Arsın Aydınuraz ise, kültürel miras olarak ''somut olmayan'' değerlerin de korunması için şunları anımsattı; ''Danslarımızı, bayramlarımızı, geleneklerimizi, türkülerimizi, yemeklerimizi nasıl unuturuz?''

İstanbul da 'üye' olacak
TKB 'nin üyeleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi yok! Dahası, 5 yılı aşkındır süren ve üye belediye sayısı sürekli artan bu birlikteliğin hiçbir toplantısında bugüne dek İstanbul temsil edilmedi...

Bu nedenle, Beşiktaş Buluşması'na Kadir Topbaş'ın da katılması, bir ''ilk'' in gerçekleşmesi bakımından anlamlı oldu. Mimar Topbaş konuşmasında, ''Kentlerimizin tarihsel zenginliğini biraz geç fark ettik'' derken İstanbul'un üyeliğinin de ''artık'' gerçekleşeceğini ''ima'' eden sözleriyle önemli bir eksikliğin giderileceği mesajını veriyordu.

Nitekim bu durum, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'u da çok şaşırtmıştı. Konuşmasına başlarken ''hayretini'' de şöyle belirtmişti; ''Dünden bu yana düşünüyorum; nedenini bulamıyorum. İstanbul da bu yürüyüşe katılmalı...''

Kültürel mirasın korunmasına yönelik son yasal düzenlemeler ve teşvik kararları hakkında bilgiler de veren Atilla Koç'un, TKB üyesi belediyelere bir de teklifi vardı: ''Hep beraber ulusal düzeyde bir miras listesi oluşturalım. Bunda da TKB öncülük yapsın...''

TKB Beşiktaş Buluşması'nda Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt ile İstanbul Valisi Muammer Güler de açılıştaki konuşmacılar arasındaydılar. Beşiktaş Belediyesi'nin son hizmetleri arasındaki Mustafa Kemal Kültür Merkezi 'nde gerçekleşen öğleden sonraki oturumlarda da ''Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunmasında Yenilikçi Yöntemler ve Avrupa Örnekleri'' ele alındı.

Emekli Büyükelçi Fikret Üçcan'ın yönettiği panelde, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Yerel Yönetimler Meclisi Başkan Yardımcısı ve Karlstad Belediye Başkanı Anders Knape, Avrupa Tarihi Kentler ve Köyler Uluslararası Komitesi Genel Sekreteri Michal Firestone ile Avrupa Tarihi Kentler ve Bölgeler Birliği Genel Sekreteri Brian Smith, kentlerin eski dokuları, kültürel miras ve bu değerlerin çağdaş yaşamla buluşmaları konularındaki deneyimlerini ve gözlemlerini aktardılar.

Konuk Avrupalı konuşmacıların ardından ''genel değerlendirme'' sunuşu için söz alan TKB Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş de özetle şunları söylüyordu: ''Türkiye'nin Batı dünyasındaki yerini kendi uygarlık ve kültür zenginliğini koruyarak ve sürdürerek alması, ulusal kimliğimizin evrensel değerlerle kişilikli beraberliğini sağlayacaktır. TKB, işte bu hedefin yerelden ulusala tüm ülkede ortak bir heyecanla yakalanmasında tarihsel bir önderlik de yapmaktadır...''

TKB'nin, kuruluşundan bu yana geçen 5 yıl içersinde, ''yerel yönetim anlayışımız''da yarattığı değişime ve ''imarcı'' belediye yerine ''kent kültürüne öncelik veren belediyecilik'' için yaptığı katkıları da gelecek yazılarımızda ele alacağız.