Mardin'de ‘Kalkınmada Engeller ve Çözümler’ Konferansı
Mardin Valiliği, Güneydoğum Derneği, Mardin Belediyesi ve
İl Müftülüğü tarafından Mardin'de
‘Kalkınmada Engeller ve Çözüm’ konferansı düzenlendi. Atatürk
Kültür Merkezinde düzenlenen konferansın açılışında konuşan Mardin
Valisi Hasan Duruer, Mardin'de ciddi bir işsizlik
sorunu yaşandığını söyledi.
İnsanların da vasıfsız olduğunu
gördüklerini belirten Duruer, şöyle dedi:
''Vasıfsız insan konusunda
ciddi bir potansiyelimiz var. Şu an 50'den fazla yatırımcı OSB'de yer istiyor ve
yer bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Bu insanları meslek sahipleri yapabilseydik.
Keşke bunlar meslek okullarında mezun olsalar, herkesin elinde altın bir bilezik
olsaydı diye değerlendiriyorum. Yeni 400 dönümlük bir araziyi OSB olarak
faaliyete geçiriyoruz. 60 dönüm daha vereceğiz. Burada en büyük sıkıntı kalifiye
eleman ve yer. Sermaye konusunda Türkiye'de yaşanan gelişmeler Mardin'i yakından
etkiledi. Gerçekten her gün bir yatırımcı kapımızı aşındırıyor. Benim gördüğüm
en büyük engeller kalifiye eleman ve yer konusundaki ciddi problemlerdir.
Tarımdan, sanayiye, güneş enerjisinden, turizme kadar her konuda çok ciddi
potansiyelimiz var''.
''Mardin'in kalkınması ağırlıklı olarak
turizm odaklı olacaktır''
Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu
da, bölgenin kalkınmasının sanayi ile birlikte diğer sektörlerin de aynı anda
devreye girmesi ile mümkün olacağını kaydetti.
Mardin ile ilgili
vizyonlarını belirlerken üç önemli konuyu ele aldıklarını ifade eden Ayanoğlu,
şöyle dedi:
''Mardin içinde barındırdığı farklı dil, din ve etnisite ile
bir kültür şehridir. Mardin tarihi taş yapılı evleri, kiliseleri ve camileri ile
içinde barındırdığı potansiyel ile bir turizm şehridir. İngilizler kalkınma
amaçlı projeler geliştirmişler ve kırsal kalkınma projelerinin başarısını
göstermek için kırsal kalkınma turizmini oluşturmuşlardır. Bu projelerden de
gelir elde etmek için bunu turizme tahvil ederek bundan da gelir elde etmeyi
başarmışlardır. Yine ABD her eyalet için bir bölgesel kalkınma projesi başlatmış
ve uygulamıştır. Öncelikli olarak kalkınmanın oluşabilmesi için kriterlerin iyi
belirlenmesi gerektiği açıktır. İnsan ile doğa arasında denge kurarak,
kaynakları yok etmeden ve tahrip etmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının
karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde, bugünün ve geleceğin
yaşamını ve kalkınma programlarını gerçekleştirmek gerektiği kanısındayım.
Mardin'in kalkınması ağırlıklı olarak turizm odaklı olacaktır''.
''Mardin sanayide ve yatırımda fırsatlar sunan bir
şehirdir''
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Abdullah
Erin de, Mardin'de kalkınmanın sağlanması için gerekli çalışmalar yapıldığını,
DİKA olarak bölgesel kalkınmanın ancak kurumlar ve sektörler arasında işbirliği
ve eşgüdümün arttırılmasıyla mümkün olacağını tespit ettiklerini bildirdi.
DİKA illeri arasında sanayi bakımından en gelişmiş ilin Mardin olduğuna
dikkati çeken Erin, Mardin OSB'deki faal tesis sayısının, Batman OSB'deki faal
tesis sayısının 3 katı kadar olduğunu belirtti.
Erin, şöyle devam
etti:
''Kuzey Irak pazarının açılmasıyla birlikte sanayiciler bölgenin
iç pazarlara erişebilirliğinin düşük olmasını bir avantaj olarak tanımlamaya
başlamıştır. GAP sulamasının 2013'te Mardin'e ulaşacağı düşünüldüğünde özellikle
Mardin'de sebze meyveciliğin geliştirilmesi ile ilgili altyapı ve hazırlıklara
şimdiden başlanmalıdır. Mardin'de Turizm İşletme Belgeli ve Belediye Belgeli
Tesislerin toplam yatak kapasitesi 2008 yılındaki bin 564'ten, bin 729'a
çıkmıştır. Mardin, turizm sektöründe ilerlemelere rağmen, diğer kültür turizmi
merkezleriyle rekabette gerilerde. Kentsel dönüşüm projesiyle Mardin yeni bir
görünüme bürünecek. Bundan 5 yıl sonra Mardin'in turizm açısından daha ileri bir
noktada olacağı aşikardır. Mardin Sanayide ve yatırımda fırsatlar sunan bir
şehirdir''.
''Son 3 yılda GAP bölgesine ayrılan pay iki katına
çıkmıştır''
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Genel Koordinatörü
Aslıhan Güven de, GAP projesinin dünyada benzerleri arasında örnek gösterilen
bir proje olduğunu vurguladı.
GAP Projesinin bölgenin insan, toprak, su
kaynaklarını geliştiren sosyo-ekonomik ve sürdürülebilir çerçevesinde
uygulanabilen bölgesel kalkınma projesi olduğunu anlatan Güven, şunları söyledi:
''Projenin odağında insan var. 1989 yılında ilk defa GAP Master Eylem
Planı hazırlanmış. GAP master planı bölgenin kalkınması çerçevesinde çizilmiş.
Finansal büyüklüğünü ortaya koymuştur. 2009 yılı sonu itibari ile GAP mastır
planları hedeflerine göre bölgeye 42 milyar finansman ihtiyacı ön görülmüş, 2009
yılı sonu itibari ile 30 milyar harcama yapılmış ve nakdi gerçekleşmede yüzde
72,6'ya ulaşılmıştır. GAP eylem planının uygulamaya konulması ile birlikte 2008
yılı başında bölgeye 1 milyar lira kaynak aktarılmışken, plan açıklandıktan
sonra temmuz ayında 1 milyar ek kaynak aktarılmıştır. 2009 yılında bölge geneli
bütün yatırımlara 3 milyar lira aktarılmış. Son 3 yılda GAP Bölgesine ayrılan
pay iki katına çıkmıştır. 2010 yılında ise GAP bölgesindeki bütün yatırımlara 4
milyar lira aktarılmıştır. Yani 1990 ile 2007 yılı arasında yılda ortalama yüzde
7 pay ayrılırken, son 3 yılda GAP bölgesi için bu iki katına çıkmıştır. Merkezi
bütçeden yüzde 14 düzeyinde pay ayrılmıştır. Enerji yatırımlarına yüzde 74,
sulama yatırımlarında da yüzde 16 fiziki gerçekleşme olmuştur. Hükümet 2012
yılına kadar büyük bir bölümü başta sulama altyapısı olmak üzere tamamlanması
kararı almıştır''.