"Meslek Odalarını Denetlemek İsteyenler Önce Kendilerine Baksın"



İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Meslek Odalarını mali ve idari denetim altına alan Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili bir açıklama yaptı. İşte o açıklama...

Mali ve idari açıdan denetlenmesi gereken Meslek Odaları değildir

TMMOB`a bağlı Meslek Odalarının mali ve idari açıdan denetlenmesinin önünü açan Bakanlar Kurulu kararı 17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre; aralarında İnşaat Mühendisleri Odası`nın da bulunduğu TMMOB`ye bağlı 11 Oda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından mali ve idari açıdan denetlenecek.

Bakanlar Kurulu kararı, 6235 sayılı TMMOB Kanunu`nun ek 3. maddesine dayanak yapılarak alındı. Bilindiği gibi, 1983 yılında TMMOB Kanunu`na ek 3. Madde eklenmiş, Meslek Odalarının mali ve idari açıdan ilgili bakanlıklar tarafından denetleneceği hükme bağlanmıştı. İlginç ki, 12 Eylül askeri yönetim döneminde gerçekleştirilen bu değişiklik uygulamaya alınmamış, Meslek Odaları görece özerk yapılar olarak varlığını sürdürmeye devam etmişti.

Meslek Odalarını siyasi iktidarın vesayeti altına alacak bu uygulamanın bugün başlıyor olmasını manidar buluyoruz. Siyasi iktidarın meslek Odalarını mali ve idari açından neden denetime tabi tutmak istediğine dair görüşlerimizi defalarca kamuoyuyla paylaşmış, son birkaç yıldır gerçekleştirilen değişikliklerle Meslek Odalarının üyeleriyle kurduğu ilişkinin koparılmak, ekonomik anlamda güçsüzleştirilmek istendiği, kamu adına yapılan mesleki denetim yetkisinin elinden alındığına dikkat çekilmişti. Siyasi iktidarın meslek Odalarından duyduğu rahatsızlığın anlaşılabilir olduğu, çünkü Odaların kamu idaresinin karar ve tasarruflarını kamu adına denetlediği, toplumsal ve kamusal açıdan zarar yaratan projelere itiraz ettiği, pek çoğunu yargıya taşıyarak sonuç aldığı ifade edilmiş, bir bütün olarak siyasi iktidardaki Meslek Odası algısının sorunlu olduğuna vurgu yapılmıştı.

TMMOB ve bağlı Meslek Odaları 60 yıla yakın zamandır mesleki faaliyet yürütmekte, bir yandan meslektaşlarının hak ve çıkarlarını savunurken, diğer yandan mesleki niteliği artıracak girişimlerde bulunmakta ama aynı zamanda mesleki denetim başlığı altında genel ve yerel yönetimlerin projelerini kamu adına denetlemektedir. Meslek Odalarının hareket noktası toplumsal yarar ilkesidir. Topluma yararı olmayan, hatta kamusal anlamda zarara yol açan uygulamalara karşı çıkmak mesleki etik anlayışının doğal bir sonucudur.

Meslek Odaları hiçbir dönem şeffaflık ilkesinden ödün vermemiş, bütün karar ve tasarrufları bilgiye ve denetime açık tutulmuş, seçimle işbaşına gelen yetkili kurullar görevlerini eksiksiz yerine getirmiştir.

Odamızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın denetimine tabi tutulmasıyla ilgili sorunumuz yoktur; Odamız her türlü denetime açık ve hazırdır. İtirazımız, siyasi iktidardaki Meslek Odası algısına ve yaratılmak istenen vesayet ilişkisinedir.

Bir tesadüf müdür bilinmez ama Meslek Odalarını mali ve idari açıdan denetlemek için 12 Eylül`den kalma Kanun maddelerini yürürlüğe alan siyasi iktidar, aynı zaman diliminde kendi mali tasarruflarını kamuoyunun bilgisinden kaçırmak için her yola başvurmaktadır. Sayıştay Raporlarını Meclise sunmamakta, sumen altı yapmaya çalışmakta, gerçeklerin öğrenilmesini engellemek istemektedir.

Siyasi iktidarın neden korktuğu ise bugün basına yansıyan soruşturma ve gözaltılardan anlaşılmıştır.

Basına yansıyan haberlere göre; aralarında Odamızı mali ve idari açıdan denetleyecek Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`ın, İçişleri Bakanı Muammer Güler`in, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan`ın çocuklarının, belediye başkanının, bakanlık bürokratlarının, inşaat sektöründe iş yapan müteahhitlerin olduğu çok sayıda insan gözaltına alınmıştır. Haberlere bakıldığında, TOKİ işlerinin mercek altına alındığı, kamu ihale sistemine dahil işlerin soruşturma konusu yapıldığı bellidir. Ümit ediyoruz ki, kamu kaynaklarından haksız kazanç elde edenler gün ışığına çıkacak, mali ve idari açıdan kimin, hangi kurumun denetlenmesi gerektiğine dair soru işaretleri ortadan kalkacaktır.

Meslek Odalarını denetlemek ve bu yolla vesayet ilişkisi geliştirmek isteyenlere öncelikle kendilerine bakmasını öneriyoruz. Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak denetime açığız, aynı açıklığı siyasi iktidardan da bekliyoruz. Ortaya çıkacak sonuçların bütün çıplaklığı ile kamuoyuyla paylaşılması, siyasi iktidarın asıl niyetinin anlaşılmasını sağlayacak, sahnelenmek istenen ortaoyununu durduracaktır.