Milli Parklar Yasa Kıskacında

(Fotoğraf: DHA)

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilen “Milli Parklar Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Teklifi”, milli park ve tabiat parklarının “kamu yararı” ve “plan dâhilinde” gerekçesiyle turizm, konaklama ve altyapı yatırımlarına açılmasını öngörüyor. Koruma alanlarını ranta açacak bu teklifin komisyondan geçmesine ise tepkiler devam ediyor. Türkiye genelinde 50 milli park ve yüzlerce tabiat parkını kapsayan teklif, doğa koruma mevzuatında yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

BirGün’den Ebru Çelik’in haberine göre; Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, yasa değişikliğini “Koruma sistemini yok eden, doğayı sahipsizleştiren bir adım” olarak değerlendirerek yasa teklifine tepki gösterdi. Uzun yıllar Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nde şube müdürü ve genel müdür olarak görev yapan Özkara, “Bu yasa doğayı değil, sermayeyi korur” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

“Milli parkların omurgası uzun devreli gelişme planlarıdır. Bir alan ilan edilmeden önce iki-üç yıl süren bilimsel altlık çalışmaları yapılır. Bu planlar olmadan izin vermek, mutlak koruma zonlarını delik deşik eder” diyen Özkara, koruma alanlarında yasayla tanımlı “mutlak koruma, sınırlı kullanım ve tampon bölge” sisteminin altını çizerek son yıllarda yapılan mevzuat değişiklikleriyle bu yapının fiilen ortadan kaldırıldığını belirtti.

“İzin verme yetkisi Orman Genel Müdürlüğü’nden alınarak Turizm Bakanlığı’na verildi. Orman teşkilatı devre dışı bırakıldı. Bu, kuzuyu kurda emanet etmektir” diye konuşan Özkara, bu yetki devrinin AKP döneminde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Doğa koruma sahalarında uzun yıllar görev yapan Özkara, Dilek Yarımadası ve Menderes Deltası gibi alanların plansız turizm baskısıyla tehdit altında olduğunu vurguladı: “Bu alanlar halkın nefes aldığı yerlerdi. Şimdi ‘kamu yararı’ bahanesiyle yatırımcıların eline bırakılıyor. Birikmiş tüm koruma kültürü, rant uğruna feda ediliyor.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.