Mimarizm Ocak Ayında 30 Günde Devr-i Alem Vaadediyor
Mimarizm, 2011’de de mimarlık ve tasarım
dünyasının, Türkiye ve dünyadaki farklı yansımalarını sayfalarına
taşımaya devam ediyor. İstanbul’un 19. ve 20. yüzyıldaki kozmopolit
mimari üretimi ile tarih yolculuğuna başlayan okuru sonraki durakta,
Haydarpaşa’nın terk edilmiş siloları ve onların saklı dünyası
karşılıyor. 2011’e gastro-kentsel bir tarih turu ile başlayan
Mimarizm, fotoğraf meraklılarını ise mütevazı bir
New York turuna çıkarıyor.
İstanbul, Avrupa Kültür Başkentliği'ne veda ederken, çokkültürlülüğünü
taçlandıran iki etkinliğe ev sahipliği yaptı. İstanbul'un unutulan mimarlarına
ilişkin farkındalık yaratma güdüsüyle ortaya çıkan sergiler, pekçok anlamda ilk
niteliğinde.
Danışmanlık ve küçük ölçekli yenilemeler uğraşılan, araştırmaya ve öğrenmeye
ayrılan –Murat Şanal’ın deyimi ile- dört senelik “kuluçka dönemi”nin ardından
Şanal Mimarlık, “profesyonellik” kavramını bu coğrafyada taze bir soluk ile
yeniden tanımlıyor.
Mimarizm İlk Yapı'nın 2011'deki ilk konuğu , genç ve başarılı mimarlık
pratiği Kreatif Mimarlık'ın Etiler’de konumlanan Sahra Apartmanı… Selim ve
Mehmet Cengiç ile Aydan Volkan tarafından kurulan Kreatif'in projesine Cemal
Emden fotoğrafları, Esra Akcan ise sözleri ile eşlik ediyor.
Rüyaların gerçeğe dönüştüğü, hemen her şeyin imkanlı gözüktüğü, "taşı-toprağı
altın" efsanesinin Amerika şubesi, "uyumayan şehir" New York, Karanlık Oda'nın
bu ayki hevesi...
Haydarpaşa Garı'ndaki talihsiz yangının ardından yolumuz,
Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü'nden Elias Sarantopoulos
ile kesişti. 2010 yazından bu yana garı ve çevresini belgeleyen Elias ile garın
gizli dünyasına daldık.
Bazı kentler ile özdeşleşmiş tatlı atıştırmalıklar bulunur. Ancak bu
özdeşleşme, illa ki bir tatlının dünyanın başka köşesinde bulunamayacak
olmasından ya da ilgili tatlının en “hasının” bulunduğu yerin o kent olmasından
kaynaklanmaz.
YTÜ'de aldığı planlama formasyonunun ardından, yüksek lisans eğitimi için
gittiği Barselona'da mimarlık ve planlama pratiklerini eleştirel bir gözle
incelemeyi sürdüren Banu Çiçek Tülü, New York seyahati sırasında bilfiil
deneyimlediği 'The Miner and a Major' adlı mimari müdahaleyi
aktarıyor.