Mimarlardan Ankaralılara Davet Var

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yeni yönetimini belirlemek için 23 Şubat'ta genel kurulunu gerçekleştirecek. Mimarlar, "ortak akıl oluşturmak" için tüm başkentlileri, genel kurula katılarak, destek vermeye çağırıyor.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 40. Dönem Olağan Genel Kurulu, 23 Şubat Cumartesi günü Devlet Su İşleri Konferans Salonu'nda yapılacak. Oda yönetimi ise genel kurula tüm başkentlileri, "ortak akıl oluşturmak" için beklerken, "Başka bir mimarlık, başka bir kent, başka bir Türkiye mümkün" vurgusunu yapıyor. Mimarlar Odası'nın şimdiki yönetimince yapılan çağrıda, şunlar kaydediliyor:

"Mimarlar Odası'nın varlığı, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye için şanstır! Herkes için mimarlığın bir hak olduğu, kent hizmetlerinin tüm kentliler tarafından eşit ve adil olarak kullanıldığı, kentin bir toplumsal paylaşım ortamı olduğu, kentsel dönüşümün; kentsel parçalanmanın ve rantın bir aracı olmasına karşı katılımcı bir yönetim anlayışı ile nitelikli mimari, kaliteli çevre, sağlıklı kentler üretilmesi, kent yönetimlerinde ve ülke yönetiminde sürdürülen saltanatın sona erdirilmesi, Cumhuriyetin başkentinin Ankara ve değerlerinin taşınmaz olduğunun AKP hükümranlığına hatırlatılması için tüm Ankaralıları, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Olağan Genel Kurulu'na davet ediyoruz."

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, mimarlık alanındaki ve siyasal ortamdaki gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi:

"Ülke, mimarlık ve kent gündeminde kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. Hükümet politikaları ile birlikte kentlerin ve mimarlığın şekillenişi ideolojik bir hale bürünüyor, mimari projeler tek elde yoğunlaşıyor, mimari tek tipleşiyor. Mimarlık mesleği, alınır satılır bir meta düzeyine indirgenirken; uluslararası sermaye, ülkemizdeki mimarlık hizmetini, mimarlık sektörünü, ucuz işgücü ve makine parkı olarak değerlendirip mimarlık hizmetlerini lojistik bir sürece doğru sürüklüyor. Kayıtdışı ucuz işgücü olarak çalışan yabancı mimarların sayısının çoğalmasıyla, mimarlıkta işsizlik giderek artıyor; mimarlık eğitimi, pazar koşullarına teknokrat yetiştiren bir sürecin parçası oluyor ve serbest mimarlık hizmeti veren büroların, büyük firmaların ve yabancı şirketlerin taşeronu haline getiriliyor. Kamunun özelleştirilmesi ve giderek tasfiyesiyle birlikte, kamuda bir çöküntü, verimsizlik ortamı yaratılıyor. Kapitalizmin bir müteahhit firması haline gelen AKP hükümeti ve işbirlikçileri, kentsel dönüşüm projeleri ve TOKİ ile birlikte, tüm Türkiye'de konut sektörünü, siyasal saflaşmanın, rantın, demografik yapının ideolojik dönüşümüne alet ediyor. Tüm bu süreçlerde, gericiliğe karşı, demokratik geleneği ile aydınlık Türkiye mücadelesinde, bir şans olan meslek odaları ise anayasal değişiklikle parçalanmaya çalışılıyor."