Minareler Arasından Doğan Sanat Güneşi



Amerikan halkı, son bir aydır önde gelen medya organlarının peş peşe övgü dolu yayınlarıyla İstanbul’u adım adım öğreniyor. Newsweek dergisinin ardından New York Times gazetesi de milyonlarca doları bulan tanıtım değerinde bilgiler vererek İstanbul’u övdü.

ABD’nin en önde gelen gazetesi New Yok Times, 16 Eylül - 30 Ekim tarihleri arasındaki 9’uncu Uluslararası İstanbul Bienali nedeniyle yayınladığı yazıda İstanbul’u binlerce minarenin arasından doğan modern sanat güneşi olarak adlandırdı.

New York Times gazetesi muhabiri Lee Smith imzalı tanıtım yazısında, İstanbul Bienali ve İstanbul sokakları uzun uzun anlatılıyor. Gazete, İstanbul’u 10 bin yıllık tarihin kesiştiği bir yer olarak tanımladı ve binlerce minare altında Batılı ve Doğulu sanatçıların buluştuğu kentin dünyada bir benzeri bulunmadığını ifade etti.

Gazeteye konuşan sanatçı ve galeri sahibi Nuran Terzioğlu, İstanbul’un bu hale gelmesinin en önemli nedeninin Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethederken, varolan Bizans sanatına dokunmaması ve korunması için bizzat emir vermesi olduğunu söyledi.

New York’taki SoHo’nun 80’li yıllarını anımsatan İstanbul’un Asya’nın en güzel kentleri de dahil olmak üzere dünya medeniyetlerinden birer parçaya sahip olduğunu vurgulayan gazete, Garanti Sanat Merkezi Müdürü Vasıf Kortun’un, ‘İstanbul 1940’lara kadar bir liman kentiydi, sonra 80’lerde sanayi kenti ve bugünlerde ise 15 milyonluk bir metropol oldu. Ancak İstanbul yaşayan bir varlık olarak her gün farklı bir çehreye bürünüyor’ sözlerine de yer verdi.

İstanbul’u bir turizm rehberi gibi sokak sokak anlatan, restoranlardan hediyelik eşyalara varıncaya kadar tanıtan gazete, Sultanahmet’i ise, bir dünya kültür cenneti olarak niteledi.

Sedefkar Mehmet Ağa tarafından yapılan Sultanahmet Camii’nin Mimar Sinan’a ait olduğunu yazarak hata yapan gazete şu ifadeleri kullandı:

‘Klasik Osmanlı şaşaalı yıllarını gösteren eserler değil, günümüzün modern ve global bir kentine bakacaksınız.’ İstanbul Bienali’ne katılmak üzere kente gelen Hollandalı sanatçı Charles Esche ise, ‘Gördüğümüz sanat eserleri ve sanat faaliyetleri aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını da gösteriyor. Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya Balkanlar’dan Kafkaslara. Ancak bununla yetinmiyor iparatorluk sınırları. Uzakdoğu’da Java adasından San Fransisco’ya varıncaya kadar dünya sanatını ve sanatçılarını burada bulabilirsiniz.’