Morale İhtiyacımız Var

Sadi Sürenkök

TMMOB İnşaat Mühendisleri Adana Şubesi Başkanı Sadi Sürenkök'ün kaleme aldığı basın bildirisini okuyunca irkildim. Çünkü bildiride "İnşaat mühendislerinin %70'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor" saptaması vardı. Yapılan araştırmanın sonuna mühendislerin %20'sinin işsiz, %70'inin yoksulluk sınırının altında ve %10'unun da başka işlerle uğraştığı eklenmişti.

Aynı gün KOBİ sayfamızda profesyonel bir yönetici olan Mehmet Erel ise şöyle bir yazı kaleme almıştı: "Dünyada 10 yıl önce seçilen en başarılı 45 şirketin 8 yıl sonra 15'i, son 6 ayda ise 14'ü daha yok olmuş. Bir taraftan da dünya değişiyor. Siz bu değişim dalgalarını göremezseniz bir gün bir bakarsınız gemi karaya vurmuş. Geçmişteki başarılara bakarak ahkâm kesmekle çözüm bulunamayacak. Demek ki geleceği de görmek lazım. Başarı her an başarısızlığa dönüşebiliyor. Albert Einstein 'Karşılaştığımız önemli problemler, onları yaratan düşünce tarzlarımızla çözülemez' demiş."
    
Kurumsallaşma şart

Sayın Erel, KOBİ'lere seslenerek bir de uyarı eklemiş yazısına: "Şirketlerin artık sadece aile şirketi yapısıyla sürmesi çok zor. Kurumsallaşacaklar, en iyi profesyonel kimse onu bulacaklar, iyi yönetişim ilkelerini öğrenecekler, şeffaflaşacaklar. Artık yeni kurallar geliyor. İyi yönetişimi bizim şirket sahipleri slogan olarak kullanıyor ama inanmıyor. Bu değişimden kaçış yok."

Doğru, isteseniz de istemeseniz de değişim, şirket yapımızı etkiliyor. İnşaat sektörünün bile dip yaptığı bölgemizde, küçük esnafın sinek avladığı günleri yaşıyoruz.

Kredi kartlarının durumu biliniyor. Herkesin limiti dolu ve ödeme güçlüğü çekiyor. Geçen hafta gazetemizde yayımlanan bir haberde Gaziantep'in yürekler acısı durumu ortaya çıktı. Kentte tam 15 bin kişi işsiz kalmıştı. Eminim bunların çoğu da gençtir ve üniversite mezunudur. Yani donanımlıdır... Adana Sanayi Odası Başkanımız Ümit Özgümüş, rakamlarla konuşan biridir. Daha düne kadar kentimizin çok güçlü olduğunu, sanayicilerimizin dimdik ayakta durduğunu söylerken global kriz nedeniyle Adana'nın kötüye gittiğini açıklamıştı.

Biliyorsunuz SASA bile üretimine ara verdi. Organize sanayi bölgemizde birkaç fabrikanın kapısına satılık levhası asıldı. Bu arada çeklerini-senetlerini ödeyemeyenler, kredi bulamadıkları için işçi çıkartanlar, üretim yapamayanların sayısı da bir hayli arttı.
    
Umutla yaşamaya başladık

Daha düne kadar "Anadolu Aslanları" diye göklere çıkardığımız müteşebbisler, yaşam savaşı veriyor veya aslanlıktan vazgeçip fabrikasını kapatıyor. Tekerekoğulları bunun belirgin örneği... Evet dünya değişiyor. Doğal olarak bölgemizde de büyük bir değişim yaşanıyor. Şans oyunlarına ilgi gösterenlerin sayısı burada da artıyor. Artık üreterek değil, umutla yaşamaya başladık.

Oysa Çukurova öyle bereketli bir yer ki iklimiyle kaynaklarıyla tarımıyla çok zengin bir bölge. Gelin görün ki moralimiz bozuk. Sivil toplum kuruluşları toplantı üzerine toplantı düzenliyor. Kent dışından ekonomist konuşmacılar kente davet ediliyor. Gelen konuşmacılar da pek umut vermiyor doğrusu.

Artık değişim yaşandığını bence herkes fark etti. Ama neyi nasıl yapacağını bilemeyen sayısız KOBİ umutla bekliyor. Sayın Erel'in söylediği gibi artık sadece alın teri yetmiyor, biraz da akıl teri dökmemiz gerekecek. Özetlersem, morale ihtiyacımız var, bilgiye ihtiyacımız var.