Moshe Safdie, UIA'daki konuşması ile tüm katılımcıların belleklerinde önemli bir yer edindi. İsrail'de ise şu günlerde bir belgeseli yayınlanıyor. Bununla ilgili olarak, 14 Temmuz'da İsrail'de Haaretz gazetesinde çıkan eleştiri, Safdie'nin UIA söylemini konumlandırmak açısından önem kazanıyor.
Haaretz'in mimari eleştirmeni Esther Zandberg, Kudüs Film Festivali'nde gösterilen "Moshe Safdie-Mimarlığın Gücü" belgeseli üzerinden, Safdie'yi güçlü bir dille eleştiriyor. Donald Winkler'ın 90 dakikalık filmini yüzeysel bulan Zandberg, bu yüzeysel tanıtımın aslında Safdie'nin kendini sunma biçimi ile örtüştüğünü düşünüyor. Safdie'nin her şeyi bilen, fazlaca önemsediği projelerini anlatmak istemeyen havasının, belgeselin 90 dakikalık parlak portre havasına uyduğunu düşünüyor. Zandberg, Safdie'nin 1960'ların başında beraber çalıştığı ve "akıl hocası" olarak nitelediği Louis Kahn'ın da belgeselde yer almamasını, böylesi bir "spot ışıklı" işleyişe bağlıyor.
Zandberg, bu düşünce çerçevesi içinde, Safdie'nin projelerini ve mimari tavrını eleştiriyor. Safdie'nin uluslararası alanda üne kavuşmasını sağlayan 1967 tarihli "avant-garde" Habitat projesinin hala en önemli projesi olduğunu belirttikten sonra, bu projesinin sosyal konut için geliştirdiği çözümün, günümüzde lüks konutlara dönüşmesini anlatarak, hicivli bir uslupla, eleştirisinin altını çiziyor.
Esther Zandberg, günümüzde, Safdie'nin zamanını, sosyal konut projelerini düşünmekten daha çok pahalı kamu binalarını tasarlamaya ayırdığını söylüyor. Boston merkezli bir ofisi olan Safdie'nin, İsrail'deki varlığını ise "herodcu",milliyetçi olarak niteliyor; Rabin'in mimari yüzü olarak görüyor. Batı Duvarı projesini "megaloman", Mamilla projesini "mimari günah", Rabin Center'ı ise"faşist"olarak tanımlıyor.
Haaretz'deki yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
www.yapi.com.tr'nin Moshe Safdie'nin UIA Konuşması ile ilgili haberine buradan ulaşabilirsiniz.
Moshe Safdie'nin web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
Derleyen: Zehra Tonbul