'Mütekabiliyet’in Başarısı için 'Kentsel Kalite' Şart



Günün tamamına yayılan konferansın moderatörlüğünü üstlenen DTZ Pamir&Soyuer Yönetici Ortağı, ULI Türkiye Yönetim Komitesi Başkan Yardımcısı Firuz Soyuer ve EMAAR Türkiye Genel Müdürü Ozan Balaban'ın katıldığı söyleşide, özellikle gayrimenkul sektörünün büyük destek verdiği 'Mütekabiliyet Yasası'nın beklentileri ne kadar karşıladığı ve neler yapılabileceği ele alındı. Söyleşide Firuz Soyuer, yabancı yatırımcıları çekmek için anahtar sözcük olarak 'kentsel kalite'nin altını çizerken, Ozan Balaban ise kamusal alanı yok saymayan doğru projelerden oluşan yerleşimler kurmanın önemini vurguladı.

Ozan

Ozan BalabanYasa ilk adımdı, ama arkası da gelmeli

Dubai ve İspanya gibi gayrimenkulde marka olmuş örnekler üzerinden kurguya ve işleyişe dair örnekler veren Balaban, bu anlamda Türkiye'nin de önünün açık olduğunu kaydetti. 'Mütekabiliyet Yasası'nı bir 'ilk adım' olarak değerlendiren, ancak onu tamamlayacak ek düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret eden Balaban, bir anda binlerce konut satma beklentisinin de gerçekçi olmayacağını savundu. Yabancıları Türkiye'ye çekmek için birinci şartın üretilen gayrimenkul projelerinin, şehrin ekonomik ve kültürel altyapısının, kamusal alanlarının kalitesi olduğunun altını çizen Balaban, diğer konunun da yabancı yatırımcıların, özellikle Körfez bölgesinden gelenlerin 'yolunacak kaz' gibi görülmemesi olduğunu kaydetti. Balaban, Türkiye'de gayrimenkul alanların amacının ya burada yaşamak, ya da yatırım yapmak olduğunu ifade ederek, bu anlamda kiralama ya da satmak opsiyonlarının oluşturulmasının, gayrimenkul sahiplerine vize kolaylıkları sağlanmasının öneminin üzerinde durdu. Balaban, ancak 'Mütekabiliyet Yasası' çıktı diye iç pazarın da ihmal edilmemesini, fiyatlarda bir 'ayarlama'ya gidilmemesini istedi.

Konu Başlıkları Burada Görünecek