Müze ve Ören Yerleri Gişeleri Modernize Edilecek



Müze ve ören yerleri gişelerinin işletimi, giriş kontrol sistemlerinin modernizasyonu ve yönetim işi ihalesiyle ilgili Ankara Cermodern'de düzenlenen basın toplantısına, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Müsteşar İsmet Yılmaz, Müsteşar Yardımcısı Özgür Özaslan, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü, Döner Sermaye İşletmesi Merkez (DÖSİM) Müdürü Tolga Tuyluoğlu katıldı.

Bakan Günay, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin turizm potansiyelini daha çok sahiplenerek, sunumu çağdaş düzeye ulaştırmaya çalışarak Türkiye turizminin marka değerini yükseltme çabasında olduklarını söyledi. Türkiye'nin dünyada önemli turizm ülkelerinden biri olduğunu dile getiren Bakan Günay, ''Amacımız sadece gelen ziyaretçi sayısını artırmak değil, aynı zamanda gelen ziyaretçilerin sunum zenginliğiyle karşılaşmasını sağlamak. Bu kapsamda tarih zenginliğimiz, ören yerleri ve müzelerimiz önemli bir potansiyele işaret ediyor'' dedi. Müzelerde geçen yıl yapılan bir çalışmayla 9 satış mağazası açıldığını belirten Bakan Günay, bu sayıyı 55'e çıkarma konusunda yeni bir işbirliği ve modernizasyon çalışması gerçekleştirdiklerini bildirdi.
 
Gişelerde modernizasyon çalışması

Bakan Günay, bu yıl itibariyle müzeler ve ören yerlerindeki gişelerde modernizasyon çalışması başlattıklarını ifade ederek, ''Daha modern bir anlayışla daha yüksek bir teknoloji ile gişelerimizi işletme konusunda bir proje hazırladık. Burada da yeni iş birlikleri geliştireceğiz. Bu yılın sonu itibariyle gişelerimizi daha modern, dünya ölçeklerine uygun, kontrolü ve geliri yüksek, sunum açısından çok daha fazla insana ulaşabileceğimiz bir biçime kavuşturmaya çalışacağız'' diye konuştu.

Satış mağazaları ve gişeleri iyileştirmenin gelir elde etmek açısından da büyük avantajlar sağladığına değinen Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Müzelerdeki satış noktalarında yaptığımız işbirliği bizi önceki yıllarla kıyaslanamayacak bir gelir düzeyine taşıdı. Şimdi gişelerde de yüksek gelir elde etmeye çalışacağız. Buradan da müzelerin alt yapısını iyileştirmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de müze konusu son yıllarda sevinçle söyleyebilirim ki gündeme gelmeye başladı. Bu anlamda ilk uyguladığımız proje Müzekart'tı. Şu anda 1.5 milyonun üzerine çıktık. Müzekart, satış noktaları ve gişelerle hem yüksek gelir, hem modernizasyon hem de çağdaş uygarlık düzeyinde bir sunum elde etmiş olacağız.''

Modernizasyonun detayları

DÖSİM Müdürü Tolga Tuyluoğlu da çalışmanın nihai hedefinin müze ve ören ziyaretçisi olduğunu, Bakanlığın buralardaki hizmetleri iyileştirmeye çalıştığını söyledi. Gişenin ziyaretçinin ilk temas noktası olduğunu, dünyanın iyi müzelerinde son derece doyurucu ve iyi bilgiler alındığına dikkati çeken Tuyluoğlu, gişelerin müzeleri temsil ettiğini kaydetti. Tuyluoğlu, Türkiye'nin 27 milyon turist, 22 milyon da müze ziyaretçisi ağırladığını ifade ederek, ''Bunların önemli bir kısmı yabancı. Yabancılara da aynı kalitede bilgi vermek iletişim kurmak gerekiyor. Proje, müze ve ören yerleri gişelerinde verdiğimiz hizmetlerin değiştirilmesine yönelik'' dedi.

Tuyluoğlu, projenin 48 müzeyi kapsadığını, bunların 20'sinde giriş kontrol sistemi olduğunu belirterek, mevcut sorunlarla ilgili şu bilgiyi verdi: ''Bu sistemlerin kurulumu ve işletmesi oldukça maliyetli. Hızlı bir şekilde bunu yaygınlaştıramıyoruz. Ziyaret trafiğini yönetemiyoruz. Zaman zaman büyük müzelerde uzun kuyruklar olabiliyor. Bunun temel sebebi ziyaretçi trafiğinin doğru bir şekilde yönetilememesi. Gişelerimizde dövizle, internet üzerinden bilet satamıyoruz. Artık cep telefonlarıyla ödeme imkanları yaygınlaşıyor, mobil ödeme denilen yönteme sahip değiliz. Otomatik makinelerden de bilet almak mümkün, kiosk denilen makinelerden ama bugün bu hizmeti henüz veremiyoruz. Bir önemli sorun da müze biletlerini devlet mekanizmalarıyla etkili bir şekilde pazarlayamıyoruz. Satış kanalları çok az, gişe dışında bilet alınamıyor. Hizmet eksiklikleri müzenin, ülkenin, bakanlığın imajına zarar veriyor. Metropollerde gördüğümüz şehir kartları maalesef yok. İstanbul'a acilen bir kart lazımdır. Müzekart'ı daha etkili pazarlama imkanımız yok ama bu proje ile daha da geliştirileceğini umuyoruz.''


 
Hedeflenen hizmetler

Temel amaçlarının müzelerde verdikleri hizmetleri geliştirmek ve iyileştirmek olduğunu ifade eden Tuyluoğlu, diğer amaçlarını şöyle sıraladı: ''Ziyaret ve gelir artışı sağlamak, giderleri azaltmak, giriş kontrol sistemlerinin teknolojisini geliştirmek, modern ödeme araçları oluşturmak, nitelikli insan kaynağı temin etmek, müzelerin algısını iyileştirmek, Müzekartı geliştirmek, şehir kartları oluşturmak. Nitelikli, hızlı ve ziyaretçi memnuniyeti odaklı hizmet, Müze girişlerinde otomatik makineler ile bilet, şehir kartı ve Müzekart satışı yapılması, mobil telefonla ödeme yapılması, internet üzerinden bilet satış olanağı, yabancı para ve kredi kartı ile satış yapılması, ziyaretçilerin gerçek zamanlı olarak tespiti, kaydı elektronik ortamda izlenmesi ve raporlanması, Müzekart'ın geliştirilerek, yaygın bir kültür-sanat kartı haline getirilmesi. İstanbul için fonksiyonel ve güvenilir bir 'Şehir Kartı' çıkarılması, uygulamanın, İzmir, Muğla, Antalya ve Kapadokya bölgesi için genişletilmesi, teknolojisi, tasarımı, yönetimi ve enformatiği güçlü çok dilli bir web sitesi oluşturulması.''

İhale yaklaşımı

Tuyluoğlu, hazırladıkları proje kapsamında ''Müze ve Örenyerleri Gişelerinin İşletimi, Giriş Kontrol Sistemlerinin Modernizasyon ve Yönetimi İşi'' ihalesinin 13 Eylülde yapılacağını ifade ederek, ihale ilanlarının gazetelerde bugün yayımlandığını kaydetti. İhale dosyasının internet sitelerine ücretsiz olarak konulduğunu bildiren Tuyluoğlu, ihaleye katılacakların yasa gereği şartnameyi satın alması gerektiğini belirtti. İhalenin konusunun, gişelerin idare adına işletilmesi, giriş kontrol sistemlerinin modernizasyonu ve bu kapsamda bilet tasarımı, üretimi, satışı ve pazarlanması ile ilgili tüm giderleri yükleniciye ait olmak üzere mal ve hizmetin sağlanması işi olduğunu anlatan Tuyluoğlu, ihale yaklaşımı ile ilgili şunları söyledi: ''Bu projede herhangi bir kamu kaynağı harcanmayacak, giderler yüklenici tarafından sağlanacak. Giderlerin azalması, gelir artışı sağlanması temel prensip. Müze fiyatlarını belirleme yetkisi eskiden olduğu gibi Bakanlıkta kalacak. Yüklenici müzenin yönetiminde söz hakkı olmayacak. İhale süreci şeffaf yürütülecek. Nitelikli faaliyet ve ileri teknoloji hedeflenecek. Güçlü ve teknolojik denetim mekanizması odak olacak. Gişelerde, internet sitesinde, tahsilatlar doğrudan DÖSİM hesaplarına yatacak. Yüklenici herhangi bir para toplayıp kendi banka hesabına koyamayacak. Ne tahsil ediliyorsa, yine bizim hesaplarımıza yatacak. Para bizde toplanacak, haftalık olarak yükleniciye paket iş ödemesi yapacağız.''

Tuyluoğlu, iki aşamadan oluşan bir ihale düzenleyeceklerini, birinin faaliyet projesi, diğerinin mali teklif olduğunu belirterek, 50'şer puan üzerinden değerlendirme yapacaklarını söyledi. Asgari garanti cirosunun, 108 milyon TL olduğunu kaydeden Tuyluoğlu, daha alt bir teklifin ihale komisyonu tarafından reddedileceğini bildirdi. Projede bazı temel ilkeler belirlediklerini kaydeden Tuyluğolu, ''En önemlisi 'Kültür Varlığının Korunması İlkesi'. Hiçbir işlem, uygulama, kültürel varlığın korunması ilkesine aykırı olamayacak'' diye konuştu. Anlaşmanın süresinin 6 yıl olduğunu belirten Tuyluoğlu, bu sürenin sonunda bütün fikri ve sınai hakların Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olacağını kaydetti.
 
Denetim

Merkezde kurulacak bir sistemle tüm işlemleri elektronik ortamda Bakanlık Merkezi'nde inceleyeceklerini anlatan Tuyluoğlu, şöyle devam etti: ''Gişeler ve turnikeler kamerayla izlenecek ve kayıtlar 3 ay saklanacak. Tüm işler Bakanlığın denetimine tam bir şeffaflıkla açık olacak. Mali işler yeminli mali müşavir veya bağımsız bir denetim kurumu tarafından denetlenecek. İdareye bağlı özel bir proje denetim grubu oluşturulacak.'' Tuyluoğlu, ihaleyle ilgili ayrıntılı bilgilerin internetten öğrenebileceğini bildirdi.



Tuyluoğlu soruları yanıtladı

DÖSİM Merkez Müdürü Tuyluoğlu, ihaleyle ilgili yaptığı sunumun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ''Müze ve ören yerlerindeki mevcut istihdamın ne olacağı?'' yönündeki soruya Tuyluoğlu, ''Mevcut istihdam işten çıkarılmayacak, Bakanlığımızın pek çok alanda insan kaynağı açığı var, orada çalışan arkadaşlarımızı açık olan diğer yerlere kaydıracağız'' dedi. ''Müze biletlerinin internet üzerinde satışı nasıl olacak?'' sorusu üzerine Tuyluoğlu, ''Bizim amacımız müze biletlerinin güvenli bir şekilde farklı farklı modern satış kanalları aracılığıyla satılması. Bu dev portallarda da olabilir ama bizim beklentimiz temel bir web sitesi kurulacak olması. Bunlar ihaleye teklif konusu olacak'' diye konuştu.

''Devre konu olan müzeler kapsam dışında mı olacak?'' sorusuna ise Tuyluoğlu, ''Bu kapsama aldığımız müzelerde devre konu olan yasa tasarısıyla ilgili bir müze yok'' yanıtını verdi. Tuyluoğlu, ''Yüklenici firmaya verilecek yüzde ile ilgili olarak'' şöyle konuştu: ''Teklife konu edilecek bir oran üzerine ödeme yapacağız. Bakanlığımız gelirleri doğrudan toplayacak ama yüklenicinin yaptığı yatırım, yürüttüğü işletme giderleri karşılığında bir yüzde verecek. Bu da ihalede belli olacak.''
 
'Gişelerin modernizasyonunu önemsiyoruz'

Bakan Günay da ihale tarihinin 13 Eylül olduğunu belirterek, 2,5 aylık bir hazırlanma süreci olduğunu bildirdi. ''20 Eylüle kadar biz bunları sonuçlandırmaya çalışacağız. Bu yıl içinde, 180 gün içinde bu yeni düzene ihaleden sonra geçelim istiyoruz. Bir devrim olacak Türkiye müzelerinde. Satış mağazaları, Müzekart ile öyle oldu, şimdi de olacak'' diyen Bakan Günay, müzeleri önemsemek gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin dünyanın en zengin arkeolojik tarihi eserlerinin yer aldığı bir ülke olduğunu vurgulayan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama bunlar 30-40 yıl önce hangi usulde ise öyle yönetiliyordu. Şimdi yeni adımlar, ilerici, çağdaş adımlar atmaya çalışıyoruz. Tarihsel varlığımıza ne kadar sahip çıkar, bunların sunum standartlarını ne kadar yükseltirsek Türkiye'nin turizmi de o kadar marka olarak yükselecektir. Başka ülkelerde bunun örneklerini görüyoruz. Başka ülkelerin yaptığından fazlasını Türkiye yapmalıdır diye düşünüyoruz. Madem ki Türkiye gelen ziyaretçiyi ağırlamakta başkalarının önüne geçmeye başladı, o zaman o ziyaretçiye sunduklarının da çağdaş bir standardı, ölçüyü yakalamış olması gerekiyor.''

Diğer sorular

Bakan Günay, ''Madımak ve Başbağlar'da anma etkinliği yapılacak. Bakanlığın bir katkısı olacak mı?'' sorusu üzerine ''Yok hayır bizim bir rolümüz yok, Sivil toplum örgütlerinin yaptığı çalışmalar'' dedi. ''Şanlıurfa'da bulunan bazı tarihi eserler ikinci Zeugma olabilir diye heyecan yarattı. Bu konuda size bir bilgi ulaştı mı?'' sorusuna Bakan Günay, şu yanıtı verdi: ''Ben yarın bölgeye gidiyorum. Gaziantep'te özel bir çalışmamız var. Bölgedeki diğer çalışmalarla ilgili bilgi topluyorum. Şanlıurfa ve Gaziantep yöresinde sürekli ve yeni bizi heyecanlandıracak buluntular çıkıyor. Bir yandan da tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili hem ulusal hem de uluslararası düzeyde uğraşıyoruz. Yunanistanlı meslektaşımla bu konuyla ilgili bir anlaşma imzaladık. Bu coğrafyanın özel sorunu tarihi eser kaçakçılığı. Bizde daha aktif bir mücadele başlattık. Bütün bu yaptıklarımız da mücadelenin parçası. Şartlar iyileşirse başka alanlarda da bizim uğraşma gücümüz artacak.''

''Genelkurmay Başkanlığının sloganı değişti. Sizin bir tepkiniz vardı, yeni slogana yönelik düşünceleriniz nedir?'' sorusunu, Bakan Günay, ''Teşekkürlerim var. Genelkurmayla bu kadar kolay anlaşmış olmamızdan ötürü bahtiyarım. Başka konularımız da var Bakanlığımızla ilgili taleplerimizde de aynı ortak yaklaşımı bekliyorum'' şeklinde yanıtladı. ''Madımakla'' ilgili görüşleri sorulması üzerine Bakan Günay, şöyle konuştu: ''Madımakla ilgili o yanlış uygulamaya ilk tepki gösteren benim. 15 yıl sonra da yanlış, haksız ve iç karartıcı uygulama sona erdi. Şimdi olumlu bir yoldayız kaynak ayırdık, kamulaştıracağız. Adına vicdan müzesi deyin, ister anısal düzenleme deyin, mutlaka bu tür olayların bir kez daha yaşanmaması konusunda bir amaca yönelen düzenleme yapılacak, iyi bir yoldayız. Geçmişte yapılan ihmalleri düzeltmeye çalışıyoruz.''
 
'Gündemimizde 3 yasa var'

Bakan Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili de şunları kaydetti: ''Biz asıl kültür varlığı sayacağımız ve yerine konulmasında güçlük olacak eserlerle ilgili alanlarda yoğunlaşalım, telafisi mümkün olan düzenlemeleri, sergileri müzeleri özel idarelere bırakalım diye düşündük. Kişi adına düzenlenmiş anı evlerini, etnografya müzelerini devretmeyi planlıyoruz. Arkeoloji müzelerimizi tutuyoruz. Her ilde mutlaka bir müze tutuyoruz. İl kütüphanelerini tutuyoruz. İlçe kütüphanelerini özel idarelere devrediyoruz ama özel bir önemi varsa tarihi onu da muhafaza ediyoruz. Büyükşehirlerde neyi devredip devretmeyeceğimizi özel olarak Bakanlık yetkisine aldık. Yasa çalışması sırasında güzel gelişme oldu. Çalışanlarımızın statüleri ne yazık ki emsallerine göre biraz gerideydi. Arkeologlar müze araştırmacıları ve kütüphanecilerin durumlarının iyileştirilmesi konusunda çok önemli bir adım attık.''

Bakan Günay, gündemlerinde komisyonlardan geçmiş devir yasası, yazma eserler başkanlığı kurmakla ilgili yasa ve derleme yasasıyla ilgili çalışmalar olduğunu, üç yasayı da 2010 yılı içinde Meclis'ten çıkarmayı umduklarını kaydetti.