Müzeden Lokanta Olmaz ki

456 kuş türünden 256’sına ev sahipliği yapıyor. Bir yandan sulak alan, bir yandan kuş alanı, toplamında milli park. 1966 yılında milli park ilan edilen Dilek Yarımadası içinde tek yerleşim merkezi Doğanbey Köyü.

Türklerle Rumların yüzyıl önce içiçe yaşadıkları bu köyde, Rumlar daha o zamanlar hastane amaçlı bir bina yapıyor. Cumhuriyet’le birlikte, bu bina okul olarak kullanılıyor. Yıllarca bakımı yapılmayınca, 116 yaşındaki bina kaderine terkediliyor.

İki yıl önce müze
Doğanbey Köyü 200 yıllık. Bina 116 yıllık. Köy SİT alanı. Köyün merkezindeki bina tarihi. 2001 yılında bu dikkate alınarak, bina restore ediliyor, müzeye dönüşüyor. İki yıl önce, restorasyon tamamlanıyor. Çevre Ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin katıldığı bir törenle, müze halka açılıyor. Müzede soyu tükenen Anadolu parsının iskelet ve mumyaları, dünyada 400 tane kalan Akdeniz fokunun orijinal iskeleti ile ancak o çevrede yaşayan çeşitli hayvanların postları var. Ayrıca, çocuk eğitim odası ve bir kafeterya.

Buna yerli ve yabancı turistlerin ziyareti de eklenince, mesel yok. Buraya kadar iyi.

SİT’e aykırı
Derken ufak tefek rahatsız edici söylentiler. Giriş ücreti olacak, kafeterya lokanta olacak, müze buradan taşınacak, gibi. Birkaç ay önce, takke düşüyor, kel görünüyor. SİT alanı içindeki Doğanbey Köyü’nü imara açma girişimi. Tarihi binayı da, lokantaya dönüştürme girişimi. Oysa, bu mümkün değil. Milli park sınırları içinde ve SİT alanı. Yani, koruma altında. Müzenin de lokantaya dönüşmesi mümkün değil. Çünkü, 3 Şubat 1992 tarihli uzun devreli gelişim planı kapsamında.

İhale ve ihale
Doğanbey Halkı, doğal varlıklarını korumak için ayaklanıyor. İmzalar toplanıyor. Devreye Aydın Valiliği de giriyor. Ankara’dan halka verilen yanıtlar, gerçeği yansıtmıyor. Sadece halkı oyalıyor. İmara açılması için göz dikilen parseller var. Çıkılan ihale, inilen ihale var. İptal edilen ihale var. Şu anda durum ortada. Her şey beklemede.

SİT alanı bir köyü imara açmak, tarihi bir müzeyi lokantaya dönüştürmek. Bu açgözlülük neden? Tarihi ve doğal varlıkları çiğnemek neden? Uygarlığa bu kadar uzun mesafe neden? Anlı şanlı genel müdürlüklerimiz el-hak var. Kağıt üstünde her türlü koruma el-hak eksik değil.

Ama, birileri bu alanları görünce, gözü dönüyor. O gözü dönenler, Ankara’da gözü dönmüş birilerini buluyor ve malı ortaklaşa götürmeye çalışıyor. Müzeyi törenle hizmete açan Bakan Osman Pepe’ye, açtığı yeri ve köyü koruma görevi düşüyor.